Makale İçerikleri
Together in Travel Girişiminin Ortaya Çıkışı ve Amaçları
Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC), küresel seyahat ve turizm sektörünün küçük ve orta ölçekli işletmelerini (KOBİ) güçlendirmek amacıyla 2024 yılında Perth, Avustralya’da düzenlenen 24. Küresel Zirvesi’nde “Together in Travel” (Seyahatte Birlikte) girişimini başlattı. Bu girişim, sektörün kapsayıcı, yenilikçi ve sürdürülebilir bir geleceğe doğru ilerlemesi için atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
VFS Global, Accor, Red Carnation Hotels, MSC Cruises, Virtuoso, Hilton, Abercrombie & Kent Group, Microsoft, Trip.com, OMRAN, Diriyah Gate ve FINN Partners gibi sektörün önde gelen oyuncularının kurucu ortak olarak yer aldığı bu program, KOBİ’lere küresel pazarlara erişim, uzman eğitim programları, dijital dönüşüm araçları ve sürdürülebilir iş uygulamaları sunmayı hedefliyor. Seyahat ve turizm sektörü, dünya ekonomisine 2024 yılında 11,1 trilyon dolar katkı sağlayarak küresel gayrisafi yurtiçi hasılanın %10’unu oluştururken, KOBİ’lerin bu ekonomik büyümedeki kritik rolü WTTC tarafından özellikle vurgulanıyor.
Together in Travel girişimi, KOBİ’lerin karşılaştığı temel zorlukları ele alarak onların küresel ölçekte rekabet edebilirliğini artırmayı amaçlıyor. Sektördeki küçük işletmeler, genellikle finansman eksikliği, teknolojik altyapı yetersizliği ve uluslararası pazarlara erişimde sınırlamalar gibi engellerle karşılaşıyor. WTTC, bu girişimiyle KOBİ’lere özel olarak tasarlanmış bir destek ekosistemi sunuyor. Program, işletmelerin dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırmalarına, sürdürülebilir iş modelleri geliştirmelerine ve küresel ağlara entegre olmalarına olanak tanıyor. Örneğin, VFS Global’in 150’den fazla ülkedeki geniş ağı, KOBİ’lerin vize hizmetleri ve seyahat teknolojileri alanında daha etkin bir şekilde faaliyet göstermelerine yardımcı oluyor. Benzer şekilde, Microsoft ve Trip.com’un teknolojik inovasyon konusundaki uzmanlığı, işletmelerin dijital platformlarda daha görünür ve rekabetçi olmalarını sağlıyor.
Girişimin bir diğer önemli hedefi, seyahat sektörünün sürdürülebilirlik hedeflerine katkıda bulunmak. WTTC, 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşmayı taahhüt ederken, Together in Travel programı da KOBİ’lere karbon ayak izlerini azaltma, enerji ve su kullanımını optimize etme ve yerel topluluklarla daha güçlü bağlar kurma konusunda rehberlik ediyor. Bu, özellikle çevre bilincinin giderek arttığı bir dönemde, KOBİ’lerin hem müşteri taleplerine yanıt vermesini hem de sektörel standartlara uyum sağlamasını kolaylaştırıyor. Ayrıca, program kapsamında kadın girişimciler ve yerli topluluklar tarafından işletilen işletmelere özel destek sağlanması, kapsayıcı ekonomik kalkınmayı teşvik etme vizyonunu güçlendiriyor. WTTC Başkanı ve CEO’su Julia Simpson, girişimin KOBİ’lerin sadece hayatta kalmalarını değil, aynı zamanda küresel pazarda lider konuma gelmelerini sağlayacağını ifade ediyor.

VFS Global’in Kurucu Ortak Olarak Rolü
VFS Global, Together in Travel girişiminin kurucu ortaklarından biri olarak, seyahat ve turizm sektöründeki KOBİ’lere benzersiz bir katkı sunuyor. 68 ülke adına ön vize başvuru süreçlerini yürüten ve 150’den fazla ülkede faaliyet gösteren VFS Global, teknolojik yenilik ve pazar genişletme konusundaki 20 yılı aşkın deneyimiyle dikkat çekiyor. Şirket, KOBİ’lerin küresel pazarlara erişimini kolaylaştırmak, vize hizmetleri ve seyahat teknolojileri alanında yenilikçi çözümler sunmak ve sürdürülebilir iş uygulamalarını teşvik etmek için aktif bir rol üstleniyor. VFS Global’in CEO’su Zubin Karkaria, girişimin seyahat sektörünün kapsayıcı büyümesini destekleme misyonuna olan bağlılıklarını vurgularken, özellikle kadınlara ait işletmeler ve yerli toplulukları temsil eden işletmelerle iş birliklerini artırma taahhüdünde bulunuyor.
VFS Global’in girişime katkıları, yalnızca teknik ve operasyonel destekle sınırlı değil. Şirket, KOBİ’lerin uluslararası pazarlara giriş süreçlerini kolaylaştırmak için vize başvuru süreçlerini optimize eden çözümler sunuyor. Örneğin, dijital vize başvuru platformları ve biyometrik veri toplama hizmetleri, KOBİ’lerin müşterilerine daha hızlı ve güvenilir hizmet sunmasını sağlıyor. Ayrıca, VFS Global’in küresel ağı, yerel işletmelerin uluslararası müşterilere ulaşmasını kolaylaştırarak onların gelirlerini artırma potansiyelini güçlendiriyor. Şirket, aynı zamanda sürdürülebilirlik odaklı projelere destek vererek KOBİ’lerin çevre dostu uygulamaları benimsemesine yardımcı oluyor. Bu, özellikle karbon nötr seyahat çözümleri ve yerel topluluklarla iş birliği gibi alanlarda kendini gösteriyor. VFS Global’in bu çok yönlü yaklaşımı, Together in Travel girişimini daha etkili ve kapsayıcı bir platform haline getiriyor.
VFS Global’in girişime katılımı, aynı zamanda sektörel iş birliklerinin önemini de ortaya koyuyor. Şirket, WTTC ile 2023 yılından bu yana sürdürdüğü yakın iş birliğini bu girişimle daha ileri bir seviyeye taşıyor. Karkaria, VFS Global’in küresel ağının ve teknolojik altyapısının, KOBİ’lerin sürekli gelişen seyahat ekosisteminde başarılı olmalarına olanak sağlayacağını belirtiyor. Bu ortaklık, KOBİ’lerin sadece operasyonel kapasitelerini artırmakla kalmayıp, aynı zamanda küresel ekonomiye daha fazla katkı sağlamalarını da hedefliyor. VFS Global’in bu vizyonu, girişimin diğer kurucu ortaklarıyla birlikte oluşturduğu sinerjiyle, seyahat sektörünün geleceğini şekillendirmede kritik bir rol oynuyor.
Seyahat Sektörünün Devlerinin Katkıları
Together in Travel girişimi, seyahat ve turizm sektörünün en büyük oyuncularını bir araya getirerek KOBİ’lere eşsiz bir destek ekosistemi sunuyor. Accor ve Red Carnation Hotels, derin konaklama sektörü deneyimlerini paylaşarak KOBİ’lerin misafirperverlik standartlarını yükseltmelerine yardımcı oluyor. Accor, küresel çapta 5.000’den fazla oteliyle, sürdürülebilirlik odaklı programlar ve operasyonel verimlilik konusunda KOBİ’lere rehberlik ediyor. Red Carnation Hotels ise butik otel işletmeciliği konusundaki uzmanlığıyla, küçük ölçekli işletmelerin müşteri odaklı hizmetler geliştirmesine destek sağlıyor. Bu iki dev, KOBİ’lerin müşteri memnuniyetini artırarak rekabet avantajı elde etmelerine olanak tanıyor.
MSC Cruises, kruvaziyer turizmi alanındaki uzmanlığını girişime taşıyarak KOBİ’lerin bu hızla büyüyen sektöre entegrasyonunu kolaylaştırıyor. Kruvaziyer turizmi, 2024 yılında küresel turizm gelirlerinin önemli bir kısmını oluştururken, MSC Cruises’un deneyimi, KOBİ’lerin bu alanda yenilikçi hizmetler sunmasına olanak sağlıyor. Virtuoso, Hilton ve Abercrombie & Kent Group ise lüks seyahat segmentindeki bilgi birikimlerini paylaşarak KOBİ’lerin yüksek gelir grubuna hitap eden hizmetler geliştirmesine yardımcı oluyor. Özellikle Virtuoso’nun lüks seyahat ağları, KOBİ’lerin küresel çapta elit müşterilere ulaşmasını sağlıyor.
Teknolojik inovasyon, girişimin en güçlü yönlerinden biri. Microsoft, yapay zeka ve bulut bilişim çözümleriyle KOBİ’lerin dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırıyor. Örneğin, Microsoft’un veri analitiği araçları, KOBİ’lerin müşteri davranışlarını daha iyi anlamasını ve kişiselleştirilmiş hizmetler sunmasını sağlıyor. Trip.com ise çevrimiçi seyahat rezervasyon platformlarındaki liderliğiyle, KOBİ’lerin dijital pazarlama ve satış stratejilerini geliştirmelerine destek oluyor. OMRAN ve Diriyah Gate, destinasyon geliştirme konusundaki uzmanlıklarıyla, KOBİ’lerin turizm altyapısını güçlendirmesine ve yerel kültürel değerleri öne çıkarmasına yardımcı oluyor. FINN Partners ise pazarlama ve iletişim stratejileriyle KOBİ’lerin marka bilinirliğini artırmasını sağlıyor. Bu çok paydaşlı yaklaşım, Together in Travel girişimini benzersiz kılıyor ve KOBİ’lerin her alanda destek almasını garanti ediyor.
Andrea Grisdale’in Liderliği ve Sürdürülebilirlik Vizyonu
Together in Travel girişimin başkan yardımcılığı görevini, IC Bellagio’nun Kurucusu ve CEO’su Andrea Grisdale üstleniyor. 25 yılı aşkın bir süredir kişiye özel lüks seyahat deneyimleri tasarlayan Grisdale, kapsayıcılık, sürdürülebilirlik ve dirençlilik odaklı vizyonuyla girişime önemli bir liderlik getiriyor. Grisdale’in liderliğinde, programın KOBİ’lere sunduğu destekler arasında küresel pazarlara erişim, uzman eğitim programları, dijital dönüşüm araçları ve sürdürülebilir iş uygulamaları yer alıyor. Onun sürdürülebilir turizm konusundaki kararlılığı, WTTC’nin 2050 net sıfır emisyon hedefine ulaşma çabalarına da güçlü bir katkı sağlıyor.
Grisdale, girişimin sadece KOBİ’lerin operasyonel kapasitesini artırmakla kalmayıp, aynı zamanda sektörü daha dinamik ve çevre dostu bir geleceğe taşıyacağını vurguluyor. Örneğin, KOBİ’lere yönelik sürdürülebilirlik eğitim programları, işletmelerin karbon ayak izlerini azaltmalarına ve yerel topluluklarla daha güçlü bağlar kurmalarına olanak tanıyor. Grisdale’in liderliği, özellikle kadın girişimciler ve yerli topluluklar tarafından işletilen işletmelere yönelik kapsayıcı politikaların geliştirilmesinde de etkili oluyor. Onun vizyonu, KOBİ’lerin sadece ekonomik başarı elde etmesini değil, aynı zamanda sosyal ve çevresel sorumluluklarını da yerine getirmesini hedefliyor. WTTC Başkanı Julia Simpson, Grisdale’in liderliğinin girişimin başarısında kritik bir rol oynayacağını ifade ederken, onun sürdürülebilir turizm konusundaki örnek yaklaşımını övüyor.

Dijital Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Odaklı Çözümler “
Together in Travel” girişimi, KOBİ’lerin dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırmak için özel olarak tasarlanmış araçlar ve eğitim programları sunuyor. Seyahat sektörü, pandemi sonrası dönemde dijital platformların öneminin artmasıyla büyük bir dönüşüm geçirdi. KOBİ’ler, çevrimiçi rezervasyon sistemleri, veri analitiği ve yapay zeka destekli müşteri hizmetleri gibi teknolojilere erişim sağlayarak rekabet avantajı elde edebiliyor. Microsoft’un bulut tabanlı çözümleri, KOBİ’lerin operasyonel verimliliğini artırırken, Trip.com’un dijital pazarlama araçları, işletmelerin küresel müşterilere ulaşmasını kolaylaştırıyor. Örneğin, bir KOBİ, Trip.com’un platformu üzerinden hedeflenmiş reklam kampanyalarıyla Avrupa pazarındaki turistlere ulaşabilir ve rezervasyonlarını artırabilir.
Sürdürülebilirlik, girişimin temel taşlarından biri. WTTC, KOBİ’lere karbon ayak izlerini azaltma, enerji ve su kullanımını optimize etme ve atık yönetimini iyileştirme konusunda rehberlik ediyor. Örneğin, Accor’un desteğiyle geliştirilen eğitim programları, KOBİ’lerin çevre dostu uygulamaları benimsemesine yardımcı oluyor. Bu programlar, otellerin enerji tüketimini %15-20 oranında azaltmasını sağlayabilecek pratik çözümler sunuyor. Ayrıca, VFS Global’in yerel topluluklarla iş birliği projeleri, KOBİ’lerin destinasyonlarında sosyal ve ekonomik fayda yaratmasını teşvik ediyor. Bu, özellikle yerli toplulukların kültürel mirasını koruma ve turizm gelirlerini yerel ekonomiye yönlendirme açısından önemli. Girişim, KOBİ’lerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasını sağlarken, aynı zamanda müşteri taleplerine yanıt veren çevre bilincine sahip işletmeler olarak konumlanmalarına olanak tanıyor.
Girişimin bir diğer yenilikçi yönü, KOBİ’lere özel yatırım fırsatları sunması. WTTC, KOBİ’lerin finansmana erişimini kolaylaştırmak için küresel yatırım ağlarıyla iş birliği yapıyor. Bu, özellikle yenilikçi start-up’lar ve yerel turizm işletmeleri için büyük bir fırsat. Örneğin, bir KOBİ, Together in Travel platformu üzerinden bir teknoloji yatırım fonuyla bağlantı kurarak dijital rezervasyon sistemini geliştirmek için finansman sağlayabilir. Bu tür destekler, KOBİ’lerin sadece mevcut pazarlarda büyümesini değil, aynı zamanda yeni pazarlara açılmasını da mümkün kılıyor. WTTC’nin bu yaklaşımı, KOBİ’lerin küresel seyahat ekosisteminde daha aktif bir rol oynamasını sağlıyor.
Küresel Seyahat Sektörüne Etkileri ve Gelecek Perspektifleri
Together in Travel girişimi, küresel seyahat ve turizm sektörünün yapısını dönüştürme potansiyeline sahip. KOBİ’ler, sektörün ekonomik ve sosyal etkisinin temel taşlarından biri. WTTC’nin 2024 raporuna göre, seyahat ve turizm sektörü küresel ekonomiye 11,1 trilyon dolar katkı sağlarken, bu katkının büyük bir kısmı KOBİ’lerden geliyor. Ancak, KOBİ’ler genellikle büyük işletmelere kıyasla daha az kaynağa ve ağa sahip. Together in Travel, bu eşitsizliği gidererek KOBİ’lerin sektördeki etkisini artırmayı hedefliyor. Girişimin sunduğu destekler, KOBİ’lerin sadece yerel pazarlarda değil, küresel ölçekte de rekabet edebilmesini sağlıyor.
Girişimin küresel etkileri, özellikle kapsayıcı ekonomik kalkınma alanında kendini gösteriyor. VFS Global’in kadın girişimciler ve yerli topluluklarla iş birliği taahhüdü, sektörün daha adil ve eşitlikçi bir yapıya kavuşmasını sağlıyor. Örneğin, yerli topluluklar tarafından işletilen turizm işletmeleri, Together in Travel platformu üzerinden uluslararası müşterilere ulaşarak gelirlerini artırabilir. Bu, yerel ekonomilerin güçlenmesine ve kültürel mirasın korunmasına katkı sağlıyor. Ayrıca, girişimin sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımı, sektörün çevresel etkilerini azaltarak gezegenin korunmasına yardımcı oluyor. WTTC’nin 2050 net sıfır emisyon hedefi, KOBİ’lerin bu süreçte öncü bir rol oynamasını teşvik ediyor.
Gelecekte, Together in Travel girişimi daha fazla KOBİ’yi kapsayacak şekilde genişlemeyi planlıyor. WTTC, 2025 yılında programa ücretli abonelik seçenekleri ekleyerek KOBİ’lere daha gelişmiş özellikler ve faydalar sunmayı hedefliyor. Bu, girişimin finansal sürdürülebilirliğini artırırken, KOBİ’lere daha özelleştirilmiş destekler sağlayacak. Ayrıca, WTTC’nin 2025 Küresel Zirvesi’nde (Roma, İtalya) girişimin ilerleyişi ve başarı hikayeleri paylaşılacak. Bu zirve, KOBİ’lerin küresel liderlerle bağlantı kurması ve yeni iş birlikleri geliştirmesi için bir platform olacak. Girişimin uzun vadeli vizyonu, seyahat ve turizm sektörünü daha kapsayıcı, yenilikçi ve çevre dostu bir ekosisteme dönüştürmek.
Öneriler ve Sonuç
Together in Travel girişimi, seyahat ve turizm sektöründe KOBİ’lerin güçlendirilmesi için benzersiz bir fırsat sunuyor. Ancak, girişimin başarısı, KOBİ’lerin bu desteklerden etkin bir şekilde yararlanabilmesine bağlı. Bu nedenle, WTTC’nin KOBİ’lere yönelik farkındalık kampanyalarını artırması ve yerel dillerde eğitim materyalleri sunması önemli. Ayrıca, girişimin finansman modelleri, özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki KOBİ’ler için daha erişilebilir hale getirilebilir. Örneğin, mikro finansman seçenekleri veya düşük faizli krediler, KOBİ’lerin dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik yatırımlarını hızlandırabilir.

Seyahat sektörünün geleceği, KOBİ’lerin yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler geliştirmesine bağlı. Together in Travel, bu vizyonu gerçeğe dönüştürmek için güçlü bir temel sunuyor. VFS Global, Accor, Hilton, Microsoft gibi devlerin desteğiyle, KOBİ’ler küresel pazarlarda daha görünür ve rekabetçi hale gelebilir. Andrea Grisdale’in liderliği, girişimin kapsayıcılık ve sürdürülebilirlik hedeflerini güçlendiriyor. Sonuç olarak, Together in Travel, sadece KOBİ’lerin değil, tüm seyahat ve turizm sektörünün daha dinamik, adil ve çevre dostu bir geleceğe ulaşmasını sağlayacak bir dönüm noktası olarak değerlendirilebilir.
Kaynaklar
X Post: TGA Turizm Payı ve Konaklama Vergisi 2025
Hazine ve Maliye Bakanlığı: Konaklama Vergisi Uygulama Genel Tebliği
Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) Resmi Sitesi
MuhasebeTR: Turizm Payı ve Konaklama Vergisi Uygulamaları
T24: 2025 Konaklama Vergisi ve TGA Payı Analizi
X Post: 2025 Konaklama Vergisi Tahakkuk ve Tahsilat Verileri
Sık Sorulan Sorular
Together in Travel Girişimi Nedir ve Hangi Amaçlarla Başlatıldı?
Together in Travel (Seyahatte Birlikte) girişimi, Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC) tarafından 2024 yılında Avustralya’nın Perth kentinde düzenlenen 24. Küresel Zirve’de başlatılan, seyahat ve turizm sektöründeki küçük ve orta ölçekli işletmeleri (KOBİ) güçlendirmeyi hedefleyen yenilikçi bir programdır. VFS Global, Accor, Hilton, Microsoft, Trip.com gibi sektör devlerinin kurucu ortak olarak yer aldığı bu girişim, 2024’te küresel ekonomiye 11,1 trilyon dolar katkı sağlayan turizm sektörünün bel kemiği olan KOBİ’lerin karşılaştığı zorlukları ele alıyor. Programın temel amaçları arasında KOBİ’lerin küresel pazarlara erişimini kolaylaştırmak, uzman eğitim programları sunmak, dijital dönüşüm araçlarıyla teknolojik kapasitelerini artırmak ve sürdürülebilir iş uygulamalarını teşvik etmek yer alıyor. Örneğin, KOBİ’ler genellikle finansman eksikliği, teknolojik yetersizlikler veya uluslararası müşterilere ulaşma zorluklarıyla karşılaşıyor. Together in Travel, Microsoft’un veri analitiği araçları veya VFS Global’in vize hizmetleri gibi çözümlerle bu engelleri aşmayı hedefliyor. Ayrıca, WTTC’nin 2050 yılı net sıfır emisyon hedefine uygun olarak, KOBİ’lere karbon ayak izlerini azaltma, enerji verimliliği sağlama ve yerel topluluklarla iş birliği yapma konularında rehberlik ediliyor. Girişimin kapsayıcılık vizyonu da dikkat çekiyor; kadın girişimciler ve yerli topluluklar tarafından işletilen işletmelere özel destek sağlanarak ekonomik kalkınmanın daha adil bir şekilde dağılması amaçlanıyor. WTTC Başkanı Julia Simpson, girişimin KOBİ’lerin sadece ayakta kalmasını değil, küresel pazarda lider konuma gelmesini sağlayacağını vurguluyor. Bu program, KOBİ’lerin operasyonel ve stratejik kapasitelerini güçlendirerek, turizm sektörünü daha dayanıklı, yenilikçi ve çevre dostu bir geleceğe taşıyor.
Together in Travel Girişiminin Kurucu Ortakları Kimlerdir ve Ne Tür Katkılar Sağlıyorlar?
Together in Travel girişimi, Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC) öncülüğünde, seyahat ve turizm sektörünün önde gelen şirketlerinin kurucu ortak olarak bir araya gelmesiyle hayata geçirilmiştir. Kurucu ortaklar arasında VFS Global, Accor, Red Carnation Hotels, MSC Cruises, Virtuoso, Hilton, Microsoft, Trip.com, Abercrombie & Kent Group, OMRAN, Diriyah Gate ve FINN Partners yer alıyor. Her bir ortak, KOBİ’lerin büyümesini desteklemek için kendi uzmanlık alanlarında benzersiz katkılar sunuyor. VFS Global, 150’den fazla ülkede vize hizmetleri ve seyahat teknolojileri konusundaki 20 yılı aşkın deneyimiyle, KOBİ’lerin uluslararası müşterilere ulaşmasını kolaylaştırıyor; örneğin, dijital vize platformlarıyla küçük tur operatörlerinin hizmetlerini hızlandırmasına yardımcı oluyor. Accor, dünya genelinde 5.000’den fazla oteliyle, KOBİ’lere sürdürülebilirlik ve misafirperverlik standartları konusunda eğitim programları sunarak enerji maliyetlerini %15-20 oranında azaltmalarına olanak tanıyor. Red Carnation Hotels, butik otelcilik deneyimiyle, KOBİ’lerin kişiselleştirilmiş müşteri hizmetleri geliştirmesini destekliyor. MSC Cruises, kruvaziyer turizmi alanındaki liderliğiyle, KOBİ’lerin bu büyüyen sektöre entegre olmasına rehberlik ediyor. Virtuoso ve Abercrombie & Kent Group, lüks seyahat segmentindeki ağlarıyla KOBİ’lerin yüksek gelir grubuna hitap eden hizmetler sunmasını sağlıyor. Hilton, küresel otelcilik stratejileriyle operasyonel verimlilik konusunda yol gösteriyor. Microsoft, yapay zeka ve bulut bilişim çözümleriyle KOBİ’lerin dijital dönüşümünü hızlandırıyor; örneğin, müşteri davranışlarını analiz eden araçlarla hedefli pazarlama kampanyaları oluşturmalarına yardımcı oluyor. Trip.com, çevrimiçi rezervasyon ve dijital pazarlama uzmanlığıyla KOBİ’lerin küresel platformlarda görünürlüğünü artırıyor. OMRAN ve Diriyah Gate, destinasyon geliştirme projeleriyle, özellikle Ortadoğu’daki KOBİ’lerin turizm altyapısından faydalanmasını sağlıyor. FINN Partners ise iletişim ve marka stratejileriyle KOBİ’lerin pazarlama kapasitesini güçlendiriyor. Bu çok yönlü iş birliği, KOBİ’lerin teknolojik, operasyonel ve finansal ihtiyaçlarını karşılayarak, onların küresel turizm ekosisteminde daha rekabetçi ve sürdürülebilir bir konuma ulaşmasını sağlıyor.
Together in Travel Girişimi KOBİ’lere Hangi Somut Faydaları Sunuyor?
Together in Travel girişimi, seyahat ve turizm sektöründeki küçük ve orta ölçekli işletmelere (KOBİ) yönelik çok sayıda somut fayda sunarak, onların küresel pazarda rekabet gücünü artırmayı hedefliyor. İlk olarak, KOBİ’lerin uluslararası pazarlara erişimini kolaylaştırmak için VFS Global gibi ortakların sunduğu vize hizmetleri ve dijital platformlar, küçük işletmelerin yabancı müşterilere daha hızlı ve güvenilir hizmet sunmasını sağlıyor. Örneğin, bir butik otel, VFS Global’in dijital vize çözümleriyle Avrupa’dan gelen turistlere ulaşabilir. İkinci olarak, girişimin uzman eğitim programları, KOBİ’lerin müşteri hizmetleri, dijital pazarlama ve sürdürülebilirlik gibi alanlarda kapasitelerini güçlendiriyor; Accor’un eğitim modülleri, otellerin enerji tüketimini azaltarak maliyet tasarrufu yapmasına olanak tanıyor. Dijital dönüşüm, programın en güçlü yönlerinden biri; Microsoft’un bulut tabanlı araçları ve yapay zeka çözümleri, KOBİ’lerin rezervasyon sistemlerini otomatikleştirmesine ve müşteri verilerini analiz ederek kişiselleştirilmiş hizmetler sunmasına yardımcı oluyor. Trip.com’un dijital pazarlama desteği ise KOBİ’lerin çevrimiçi görünürlüğünü artırıyor; örneğin, bir seyahat acentesi, hedefli reklamlarla Asya pazarındaki turistlere ulaşabilir. Sürdürülebilirlik odaklı faydalar da dikkat çekiyor; WTTC, KOBİ’lere karbon ayak izlerini azaltma, atık yönetimini iyileştirme ve yerel topluluklarla iş birliği yapma konusunda rehberlik ederek, çevre bilincine sahip müşterilerin taleplerine yanıt vermelerini sağlıyor. Ayrıca, girişim, KOBİ’lerin küresel yatırım ağlarına bağlanmasını sağlayarak finansmana erişimlerini kolaylaştırıyor; bir KOBİ, teknoloji yatırımları için fon bulabilir veya yeni bir destinasyonda şube açabilir. Kapsayıcılık, programın temel taşlarından biri; kadın girişimciler ve yerli topluluklar tarafından işletilen işletmelere özel destek, ekonomik kalkınmanın daha geniş kesimlere yayılmasını sağlıyor. WTTC Başkanı Julia Simpson’ın dediği gibi, bu girişim KOBİ’lerin sadece ayakta kalmasını değil, küresel pazarda “parlamasını” hedefliyor. Bu faydalar, KOBİ’lerin 2024’te 11,1 trilyon dolarlık turizm ekonomisine daha güçlü bir katkı sağlamasını ve uzun vadeli başarı elde etmesini mümkün kılıyor.
Andrea Grisdale’in Together in Travel Girişimindeki Rolü Nedir ve Sürdürülebilirlik Vizyonu Nasıl Katkı Sağlıyor?
Andrea Grisdale, IC Bellagio’nun Kurucusu ve CEO’su olarak Together in Travel girişiminin Başkan Yardımcısı görevini üstleniyor ve girişimin stratejik yönünü şekillendirmede kilit bir rol oynuyor. 25 yılı aşkın süredir kişiye özel lüks seyahat deneyimleri tasarlayan Grisdale, kapsayıcılık, sürdürülebilirlik ve dayanıklılık odaklı vizyonuyla KOBİ’lerin küresel turizm sektöründe güçlenmesine liderlik ediyor. Görevi, KOBİ’lere uzman eğitim programları, dijital dönüşüm araçları ve küresel pazar erişimi gibi kaynaklar sunarak onların rekabet kapasitesini artırmak. Grisdale’in sürdürülebilirlik vizyonu, WTTC’nin 2050 yılı net sıfır emisyon hedefine ulaşma çabalarına güçlü bir katkı sağlıyor. Örneğin, KOBİ’lere yönelik sürdürülebilirlik eğitimleri, işletmelerin enerji tüketimini azaltmasını, atık yönetimini iyileştirmesini ve yerel kültürel unsurları hizmetlerine entegre etmesini teşvik ediyor; bu, hem çevresel etkiyi azaltıyor hem de çevre bilincine sahip turistlerin ilgisini çekiyor. Grisdale, bir otelin yenilenebilir enerji kaynaklarına geçerek maliyetlerini düşürebileceğini veya bir tur operatörünün yerel zanaatkârlarla iş birliği yaparak özgün deneyimler sunabileceğini vurguluyor. Kapsayıcılık konusundaki kararlılığı da dikkat çekiyor; kadın girişimciler ve yerli topluluklar tarafından işletilen işletmelere özel destek programları geliştirerek, ekonomik kalkınmanın daha adil bir şekilde dağılmasını sağlıyor. WTTC Başkanı Julia Simpson, Grisdale’in liderliğinin girişimin başarısında kritik olduğunu ve onun sürdürülebilir turizm konusundaki örnek yaklaşımının KOBİ’leri dönüştüreceğini ifade ediyor. Grisdale’in vizyonu, KOBİ’lerin sadece ekonomik başarı elde etmesini değil, aynı zamanda sosyal ve çevresel sorumluluklarını yerine getirerek turizm sektörünü daha dinamik ve sorumlu bir geleceğe taşımasını hedefliyor. 2025’te girişimin premium abonelik modelleriyle genişlemesi planlanırken, Grisdale’in liderliği, KOBİ’lere daha özelleştirilmiş destekler sunarak programın küresel etkisini artıracak.
Together in Travel Girişimi Seyahat ve Turizm Sektörünün Geleceğini Nasıl Şekillendirecek?
Together in Travel girişimi, Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC) tarafından başlatılan ve seyahat ve turizm sektörünün geleceğini dönüştürme potansiyeline sahip bir program olarak öne çıkıyor. 2024’te küresel ekonomiye 11,1 trilyon dolar katkı sağlayan turizm sektörünün büyük bir kısmı KOBİ’lerden oluşuyor; ancak bu işletmeler, finansmana erişim, teknolojik altyapı eksikliği ve küresel pazarlara ulaşma gibi zorluklarla karşılaşıyor. Girişim, bu engelleri aşmak için KOBİ’lere dijital dönüşüm araçları, yatırım fırsatları ve sürdürülebilirlik rehberliği sunarak onların sektördeki etkisini artırıyor. Örneğin, VFS Global’in vize hizmetleri, KOBİ’lerin uluslararası müşterilere ulaşmasını kolaylaştırırken, Trip.com’un dijital pazarlama platformları, küçük bir seyahat acentesinin Avrupa veya Asya pazarlarında görünürlüğünü artırmasını sağlıyor. Microsoft’un yapay zeka destekli analitik araçları, KOBİ’lerin müşteri davranışlarını anlamasını ve kişiselleştirilmiş hizmetler sunmasını mümkün kılıyor. Sürdürülebilirlik, girişimin temel taşlarından biri; WTTC’nin 2050 net sıfır emisyon hedefine uygun olarak, KOBİ’ler karbon ayak izlerini azaltma, yerel topluluklarla iş birliği yapma ve çevre dostu uygulamalar benimseme konusunda destekleniyor. Bu, çevre bilincine sahip turistlerin taleplerine yanıt vererek KOBİ’lerin pazar payını artırıyor. Kapsayıcılık da girişimin geleceği şekillendiren bir yönü; kadın girişimciler ve yerli topluluklar tarafından işletilen işletmelere özel destek, turizm gelirlerinin daha adil dağılmasını ve kültürel mirasın korunmasını sağlıyor. Girişimin 2025’te premium abonelik modelleriyle genişlemesi planlanıyor; bu, KOBİ’lere daha gelişmiş analitik araçlar ve özel finansman fırsatları sunarak büyümelerini hızlandıracak. Roma’da düzenlenecek 2025 Küresel Zirvesi’nde girişimin başarı hikayeleri paylaşılacak ve KOBİ’ler küresel liderlerle iş birliği yapma şansı bulacak. Together in Travel, ekonomik, teknolojik ve çevresel zorlukları ele alarak, KOBİ’lerin inovasyon ve sürdürülebilirlik liderleri haline gelmesini sağlıyor. Bu, turizm sektörünü daha dayanıklı, kapsayıcı ve çevre dostu bir geleceğe taşıyarak, küresel refah ve olumlu değişim için güçlü bir temel oluşturuyor.