Suudi Arabistan E-Vize Başvuruları: 10 Haziran 2025’te Kapılar Açılıyor

Suudi Arabistan’a seyahat etmek isteyen Türkiye vatandaşları, e-vize başvurularını resmi vize platformu “visa.mofa.gov.sa” veya yetkili acenteler aracılığıyla online olarak gerçekleştirebilir. Başvuru süreci, kullanıcı dostu bir arayüz üzerinden birkaç adımda tamamlanır. İlk olarak, başvuru sahiplerinin geçerli bir pasaporta sahip olması gerekir; pasaportun, ülkeye giriş tarihinden itibaren en az 6 ay geçerlilik süresi olmalıdır. Ayrıca, dijital bir biyometrik fotoğraf, doldurulmuş vize başvuru formu ve seyahat sağlık sigortası gibi belgeler sunulmalıdır. Yabancı asıllı Türkiye vatandaşları için, dönüş tarihinden itibaren 3 ay daha geçerli oturum izni kartı zorunludur. 18 yaş altındaki başvuru sahipleri, anne veya baba gibi birinci derece bir yakınıyla seyahat etmelidir. Başvuru formu, kişisel bilgiler, seyahat detayları ve ödeme bilgilerini içerir; ödeme, kredi kartı gibi güvenli yöntemlerle yapılır. Başvuru, genellikle birkaç iş günü içinde sonuçlanır ve onaylanan vize, e-posta yoluyla gönderilir. Ziyaretçilerin, vize belgesinin çıktısını yanlarında bulundurması önerilir. Acil seyahatlerde öncelik tanınabilir, ancak ek belgeler gerekebilir. Bu süreç, hem turistik seyahatler hem de Umre ziyaretleri için geçerlidir ve bürokrasiyi minimuma indirerek hızlı erişim sağlar.

Suudi Arabistan, 2025 yaz sezonunda zengin bir turizm portföyüyle ziyaretçilerini ağırlamaya hazırlanıyor. Riyad, modern mimarisi, alışveriş merkezleri ve kültürel etkinlikleriyle öne çıkarken, Cidde’nin tarihi Al-Balad bölgesi, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki dokusuyla tarih meraklılarını cezbediyor. Kızıldeniz kıyısındaki lüks tatil köyleri, su sporları, dalış ve spa imkanlarıyla dinlendirici bir tatil sunuyor. Yaz aylarında düzenlenen kültürel festivaller, yerel sanatları, müzikleri ve mutfağı tanıtarak otantik bir deneyim sağlıyor. Riyad’da gerçekleşen Espor Dünya Kupası, genç nesillerin ilgisini çeken küresel bir etkinlik olarak dikkat çekiyor. Al-Ula’daki Nabatean kalıntıları, çöl safari turları ve Kızıldeniz’deki mercan resifleri, doğa ve macera tutkunları için ideal. Ülke, Vision 2030 kapsamında turizm altyapısını güçlendirerek modern oteller, ulaşım ağları ve turist dostu hizmetler sunuyor. Güvenlik önlemleri, ziyaretçilerin konforunu artırıyor. Mekke ve Medine’ye yapılan Umre ziyaretleri ise manevi bir yolculuk arayanlar için eşsiz bir fırsat. Bu çeşitlilik, Suudi Arabistan’ı aile tatillerinden macera gezilerine kadar her türden gezgin için cazip kılıyor.

Suudi Arabistan, Umre ve Hac ziyaretleri için özel vize süreçleri uyguluyor. 2025 Hac sezonunun ardından, Umre vize başvuruları 10 Haziran’da yeniden açıldı. Umre vizesi, e-vize platformu üzerinden turistik vize ile aynı belgelerle alınabilir: geçerli pasaport, biyometrik fotoğraf ve sağlık sigortası. Başvurular online yapılır ve birkaç iş günü içinde sonuçlanır. Umre vizesi, Mekke ve Medine’deki kutsal mekanları ziyaret etme imkanı tanır. Suudi Arabistan, Umre ziyaretçilerinin konforu için oteller, ulaşım ve rehberlik hizmetleri sunar. Türkiye’den Umre’ye gidenler, genellikle tur şirketleriyle organize edilen paket programları tercih eder, ancak bireysel başvurular da mümkündür. Hac vizesi ise daha katı kurallara tabidir ve Suudi Arabistan’ın kota sistemi doğrultusunda düzenlenir. Türkiye’den Hac’a gitmek isteyenler, Diyanet İşleri Başkanlığı veya yetkili acenteler aracılığıyla başvuru yapar. E-vize sistemi, Hac vizesi için doğrudan kullanılamaz, ancak Umre vizesi için sağlanan kolaylıklar, Hac sonrası dönemde girişleri hızlandırır. Kutsal şehirlerdeki altyapı, ziyaretçilere daha iyi bir deneyim sunmak için sürekli geliştiriliyor.

Suudi Arabistan’ın e-vize sistemi, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 49 ülkenin vatandaşlarına açıktır. Bu sistem, turistik seyahatler ve Umre ziyaretleri için kullanılır. E-vize, bir yıl geçerli, çok girişli bir vize olup, her girişte 90 güne kadar konaklama imkanı sunar. Başvuru, “visa.mofa.gov.sa” platformu veya yetkili acenteler üzerinden yapılır. Ayrıca, geçerli Schengen, İngiltere veya ABD vizesine sahip olanlar ya da bu bölgelerde ikamet edenler, ülkeye varışta kapıda vize alabilir. Kapıda vize, havalimanlarında özel gişelerde hızlı bir şekilde işlenir ve aynı belgeler (pasaport, fotoğraf, sigorta) talep edilir. Bu imkan, özellikle acil seyahat planları olanlar için büyük bir kolaylık sağlar. Ancak, kapıda vize uygulamasının sadece belirli havalimanlarında geçerli olduğu unutulmamalıdır. 18 yaş altındaki çocuklar, anne veya baba gibi bir refakatçiyle seyahat etmelidir. E-vize ve kapıda vize imkanları, Suudi Arabistan’ın turizmde erişilebilirliği artırma hedefini destekler.

Suudi Arabistan, Vision 2030 kapsamında turizm sektörünü geliştirerek ekonomisini çeşitlendirmeyi hedefliyor. Bu vizyon, petrol bağımlılığını azaltmak ve ülkeyi küresel bir turizm merkezi haline getirmek için kapsamlı reformlar içeriyor. 2019’da başlatılan e-vize sistemi, bu hedefin önemli bir parçasıdır ve 49 ülkeye kolaylaştırılmış vize imkanı sunar. Ülke, Mekke ve Medine gibi kutsal şehirlerin yanı sıra Riyad, Cidde, Al-Ula ve Kızıldeniz kıyıları gibi destinasyonlarla farklı zevklere hitap ediyor. Kültürel festivaller, Espor Dünya Kupası gibi uluslararası etkinlikler ve lüks tatil köyleri, turizm portföyünü zenginleştiriyor. Vision 2030, turizm altyapısına büyük yatırımlar yapıyor; modern havalimanları, oteller ve ulaşım ağları, ziyaretçilerin konforunu artırıyor. Sürdürülebilir turizm ilkelerine bağlı kalan ülke, tarihi ve doğal güzelliklerini koruyor. Güvenlik önlemleri, Suudi Arabistan’ı güvenilir bir destinasyon haline getiriyor. Bu vizyon, ülkenin kültürel mirasını küresel ölçekte tanıtarak turizm gelirlerini artırmayı ve uluslararası ziyaretçilere unutulmaz deneyimler sunmayı amaçlıyor.

Suudi Arabistan’a e-vize ile seyahat edenlerin, ülkenin kültürel, dini ve yasal kurallarına uyması büyük önem taşıyor. E-vize, turistik geziler, Umre ziyaretleri, etkinlik katılımları veya tanıdık ziyaretleri için geçerli olup, bir yıl boyunca çok girişli kullanım imkanı sunar ve her girişte 90 güne kadar konaklamaya izin verir. Ancak, bu esneklik, ziyaretçilerin Suudi Arabistan’ın muhafazakâr yapısına ve katı düzenlemelerine saygı göstermesi gerektiği gerçeğini değiştirmez. Ülkenin İslam’a dayalı bir hukuk sistemi olan Şeriat kurallarıyla yönetildiğini unutmamak gerekir; bu nedenle, hem yerel halkla uyum sağlamak hem de olası yasal sorunlardan kaçınmak için dikkatli davranılmalı.
Öncelikle, kıyafet kuralları Suudi Arabistan’da oldukça önemlidir. Kadın ziyaretçilerin, özellikle kamusal alanlarda, mütevazı kıyafetler giymesi beklenir. Bu, genellikle uzun, bol elbiseler veya abaya gibi kıyafetleri içerir; başörtüsü zorunlu olmasa da, özellikle Mekke ve Medine gibi kutsal şehirlerde saygı göstergesi olarak tercih edilir. Erkeklerin de kısa şort veya açık kıyafetlerden kaçınması, uzun pantolon ve kolları örten gömlekler giymesi önerilir. Kızıldeniz kıyılarındaki tatil köyleri gibi turistik bölgelerde kıyafet kuralları biraz daha esnek olsa da, genel olarak muhafazakâr bir görünüm korunmalı. Bu kurallara uymamak, yerel halkın tepkisine veya resmi makamların uyarısına yol açabilir.
Davranış kuralları da en az kıyafet kadar önemli. Suudi Arabistan’da kamusal alanda alkol tüketimi veya bulundurulması kesinlikle yasaktır ve bu kurala uymamanın ağır cezaları vardır. Aynı şekilde, uyuşturucu madde kullanımı veya taşınması da ciddi yasal sonuçlar doğurur. Toplum içinde yüksek sesle konuşmak, agresif davranışlar sergilemek veya uygunsuz fiziksel temas, saygısızlık olarak algılanabilir. Özellikle Ramazan ayı gibi dini dönemlerde, Müslüman olmayan ziyaretçilerin bile oruç tutanlara saygı göstermesi beklenir; bu, gün boyunca kamusal alanda yemek yememek, içecek tüketmemek veya sigara içmemekten geçer. Fotoğraf çekimi konusunda da dikkatli olunmalı; özellikle kutsal mekanlarda, resmi binalarda veya yerel halkı izinsiz görüntülemek yasak olabilir.
Suudi Arabistan’da güvenlik genellikle yüksek düzeyde sağlanıyor, ancak ziyaretçilerin temel güvenlik önlemlerine uyması önerilir. Kalabalık alanlarda yankesicilik gibi küçük suçlara karşı dikkatli olunmalı ve değerli eşyalar güvenli bir yerde saklanmalı. Seyahat planları yapılırken, resmi makamların duyuruları ve yerel haberler takip edilmeli, çünkü bölgesel gerilimler veya beklenmedik olaylar seyahat planlarını etkileyebilir. Özellikle Mekke ve Medine’ye Umre ziyareti yapanların, kalabalık dönemlerde kaybolma veya eşya kaybı riskine karşı ekstra dikkatli olması gerekir. Tur şirketleriyle seyahat edenler, rehberlerin yönlendirmelerine uymalı; bireysel gezginler ise güvenilir yerel kaynaklardan bilgi almalı.
Sağlık açısından, Suudi Arabistan’a seyahat öncesi bazı önlemler alınmalı. Ülkeye girişte zorunlu aşılar (örneğin, menenjit aşısı) talep edilebilir, özellikle Umre ve Hac ziyaretçileri için bu kurallar daha katıdır. Seyahat sağlık sigortası, e-vize başvurusunun bir önkoşulu olup, acil durumlarda tedavi masraflarını karşılamak için gereklidir. Suudi Arabistan’ın yaz aylarında sıcaklıkları 40°C’yi aşabilir, bu nedenle sıvı tüketimine dikkat edilmeli ve güneş koruyucu ürünler kullanılmalı. Ayrıca, ülkedeki sağlık hizmetleri modern olsa da, kırsal bölgelerde erişim sınırlı olabilir; bu nedenle kronik rahatsızlığı olanların ilaçlarını yanlarında bulundurması kritik.
Yasal düzenlemelere uymak, Suudi Arabistan’da sorunsuz bir seyahat için vazgeçilmez. Örneğin, vize süresini aşmak veya vize türünün izin verdiği aktiviteler dışında (örneğin, turistik vize ile çalışmak) faaliyetlerde bulunmak, para cezası, sınır dışı edilme veya hapis cezasıyla sonuçlanabilir. E-vize belgesinin her zaman yanınızda bulunması, özellikle havaalanlarında veya resmi kontrollerde, işlemlerin hızlanmasını sağlar. Ayrıca, Suudi Arabistan’da kadınların seyahat özgürlüğü son yıllarda artmış olsa da, yalnız seyahat eden kadınların yerel geleneklere daha fazla dikkat etmesi önerilir. Toplu taşıma, taksi veya özel araç kiralama gibi ulaşım seçenekleri güvenli olsa da, resmi uygulamalar (örneğin, Uber benzeri yerel uygulamalar) tercih edilmelidir.
Son olarak, kültürel hassasiyetlere saygı göstermek, Suudi Arabistan’da olumlu bir deneyim için anahtar. Yerel halk, misafirperverliğiyle bilinir, ancak dini ve geleneksel değerlere saygısızlık, olumsuz tepkilere yol açabilir. Örneğin, kutsal mekanlarda sessiz ve saygılı davranmak, yerel adetlere uygun selamlaşma biçimlerini kullanmak (örneğin, “Selamun Aleyküm”) ve dini ritüellere müdahale etmemek önemlidir. Bu kurallara uyarak, ziyaretçiler Suudi Arabistan’ın zengin kültürel mirasını ve modern olanaklarını güvenli ve keyifli bir şekilde keşfedebilir.