Makale İçerikleri
Yunanistan, 2025 yaz sezonuyla birlikte turizm sektöründe önemli bir değişikliğe giderek, Santorini ve Mikonos kruvaziyer vergisi ile yolcu başına 20 euro vergi almaya başladı. Bu yeni uygulama, 1 Haziran’dan 30 Eylül’e kadar süren yüksek turizm sezonunda geçerli olacak ve ülkenin en çok ziyaret edilen destinasyonlarındaki aşırı turizm baskısını hafifletmeyi amaçlıyor. Yunan Maliye Bakanlığı’nın açıklamasına göre, vergi sadece Santorini ve Mikonos ile sınırlı kalmayacak; daha az yoğunluğa sahip küçük adalara yapılan kruvaziyer seferlerinde ise yolcu başına 5 euro olarak uygulanacak.
Yetkililer, bu vergiyle yıllık yaklaşık 50 milyon euro gelir elde etmeyi hedefliyor ve bu fonların liman altyapısını iyileştirmek, yerel belediyeleri desteklemek ve çevresel sürdürülebilirliği artırmak için kullanılacağını belirtiyor. Avrupa’da aşırı turizme karşı mücadele eden diğer ülkeler gibi Yunanistan da, bu vergiyle hem yerel halkın yaşam kalitesini korumayı hem de turizm sektörünün sürdürülebilirliğini sağlamayı hedefliyor. Örneğin, İtalya’nın Venedik kentinde günübirlik ziyaretçilerden 5 euro giriş ücreti alınması gibi uygulamalar, Yunanistan’ın bu yeni politikasının ilham kaynakları arasında yer alıyor.
Santorini ve Mikonos, Ege Denizi’nin incileri olarak, her yıl milyonlarca turisti ağırlıyor; ancak bu yoğunluk, adaların altyapısını, doğal kaynaklarını ve yerel ekosistemlerini zorluyor. Yeni vergi, kruvaziyer turizminin bu ikonik destinasyonlara olan etkisini dengelemek için atılmış stratejik bir adım olarak görülüyor. Bu makale, 2025 kruvaziyer vergisinin detaylarını, turizm üzerindeki etkilerini, adalardaki aşırı turizm sorununu ve bu uygulamanın Yunanistan’ın turizm politikalarına nasıl entegre olduğunu kapsamlı bir şekilde ele alıyor.

Aşırı Turizm Sorunu: Santorini ve Mikonos’un Karşılaştığı Zorluklar
Santorini ve Mikonos, Yunanistan’ın en popüler turistik destinasyonları arasında yer alıyor ve her yıl milyonlarca turisti ağırlıyor. Santorini’nin beyaz badanalı evleri, mavi kubbeli kiliseleri ve eşsiz gün batımı manzaraları, Mikonos’un ise hareketli gece hayatı, lüks plaj kulüpleri ve bohem atmosferi, bu adaları dünya çapında birer turizm merkezi haline getirdi. Ancak, bu popülerlik, adaların altyapısı ve yerel halkın yaşam kalitesi üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor. 2023 verilerine göre, Santorini’nin sadece 15.500 nüfusu bulunurken, ada yılda 1.3 milyondan fazla kruvaziyer yolcusu ağırladı.
Benzer şekilde, Mikonos da yaklaşık 1.2 milyon ziyaretçiyle karşılaştı ve yaz aylarında günlük ortalama 17.000 turistin adaya geldiği rapor edildi. Bu yoğunluk, adaların su kaynaklarını, atık yönetimi sistemlerini ve ulaşım altyapısını zorluyor. Örneğin, Santorini’de yaz aylarında su kıtlığı ciddi bir sorun haline gelirken, Mikonos’ta artan turist sayısı yerel halkın konut bulma zorluğunu artırıyor. Yerel işletmeler, kruvaziyer yolcularının kısa süreli ziyaretleri nedeniyle düşük harcama yaptığından şikayet ederken, bazı ada sakinleri, gemilerin neden olduğu hava kirliliğinin çevresel etkilerinden yakınıyor.
Yunan hükümeti, bu sorunları ele almak için 2023’te yeni bir vergi düzenlemesini onayladı ve 2025’te uygulamaya koydu. 1 Temmuz 2025’ten itibaren başlayan bu vergi, Santorini ve Mikonos’a gelen kruvaziyer yolcularından kişi başına 20 euro, daha küçük adalara gelenlerden ise 5 euro alıyor. Bu kademeli vergi sistemi, turizm yoğunluğuna göre uyarlanmış ve adaların karşılaştığı benzersiz baskıları yansıtıyor. Örneğin, daha az ziyaret edilen adalar olan Korfu veya Rodos gibi destinasyonlarda daha düşük bir vergi oranı uygulanarak, turist akışının bu bölgelere yönlendirilmesi teşvik ediliyor.
Vergi gelirleri, liman tesislerinin modernizasyonuna, atık yönetimi sistemlerinin geliştirilmesine ve su arıtma tesisleri gibi çevresel projelere yönlendirilecek. Yunanistan’ın bu adımı, sadece ekonomik bir gelir kaynağı yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda adaların uzun vadeli sürdürülebilirliğini sağlamayı hedefliyor. Yerel halk, bu tür önlemlerin, adaların doğal güzelliklerini ve kültürel mirasını korurken, turizm deneyimini daha kaliteli hale getireceğine inanıyor.
Kruvaziyer Vergisinin Detayları ve Uygulama Süreci
Yunanistan’ın yeni kruvaziyer vergisi, 1 Haziran’dan 30 Eylül’e kadar süren yüksek turizm sezonunda geçerli olacak ve Santorini ile Mikonos gibi popüler adalara gelen kruvaziyer yolcularından kişi başına 20 euro tahsil edilecek. Daha küçük ve az ziyaret edilen adalara yapılan seferlerde ise vergi 5 euro olarak uygulanacak.
Yunan Maliye Bakanlığı’na göre, bu kademeli vergi sistemi, her destinasyonun turizm yoğunluğuna göre uyarlanmış ve adaların altyapısal ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlıyor. Örneğin, Santorini’de bir günde 8.400 yolcu taşıyan dört kruvaziyer gemisinin limana yanaştığı rapor edildi; bu, adanın günlük ziyaretçi kapasitesini aşan bir rakam. 2023’te Santorini’ye günlük 8.000 ziyaretçi sınırı getirilmiş olmasına rağmen, bu sınırın sık sık aşıldığı gözlemlendi. Yeni vergi, kruvaziyer operatörlerinin rotalarını yeniden değerlendirmesini ve daha küçük gemilerle veya alternatif destinasyonlarla çalışmasını teşvik etmeyi amaçlıyor.
Vergi, kruvaziyer şirketleri tarafından yolcu ücretlerine eklenerek tahsil ediliyor ve bu durum, tatil maliyetlerini artırarak bazı turistlerin daha az popüler adaları tercih etmesine neden olabilir. Yunan hükümeti, bu uygulamanın yılda yaklaşık 50 milyon euro gelir getireceğini tahmin ediyor. Bu gelir, liman altyapısının iyileştirilmesi, çevre koruma projeleri ve yerel belediyelerin desteklenmesi için kullanılacak. Örneğin, Santorini’de su kıtlığına karşı tuzdan arındırma teknolojileri geliştirilmesi ve Mikonos’ta atık yönetimi sistemlerinin modernizasyonu gibi projeler, bu vergi gelirleriyle finanse edilecek.
Uygulama, Yunanistan Parlamentosu’nda ciddi tartışmalara yol açtı; yerel işletmeler ve turizm sektörü temsilcileri, verginin turist sayısını azaltabileceğini savunurken, çevre grupları ve yerel halk, adaların doğal kaynaklarının korunması için bu tür önlemlerin gerekli olduğunu vurguladı. Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis, verginin, turizmin hem ekonomik faydalarını hem de çevresel maliyetlerini dengelemek için tasarlandığını belirtti. Bu politika, kruvaziyer turizminin adalardaki etkisini düzenlerken, aynı zamanda Yunanistan’ın küresel turizmdeki cazibesini korumayı hedefliyor.

Avrupa’da Aşırı Turizme Karşı Önlemler: Yunanistan’ın Yeri
Yunanistan, aşırı turizme karşı mücadelede yalnız değil; Avrupa genelinde birçok popüler destinasyon, benzer sorunlarla karşı karşıya. İtalya’nın Venedik kenti, 2024’te günübirlik ziyaretçilerden 5 euro giriş ücreti almaya başladı ve bu uygulama, şehirdeki turist yoğunluğunu kontrol altına almayı amaçlıyor. Venedik’te, kanalların ve dar sokakların aşırı kalabalıklaşması, yerel halkın yaşam kalitesini olumsuz etkilerken, tarihi yapıların korunmasını da zorlaştırıyor.
İspanya’da ise Barselona ve İbiza gibi destinasyonlar, turizmin neden olduğu konut krizine ve çevresel sorunlara karşı önlemler alıyor. Örneğin, İspanya hükümeti, yasa dışı kısa dönemli kiralamaları engellemek için Airbnb ve Booking gibi platformlardan binlerce ilanı kaldırma talimatı verdi. İbiza’da, Haziran 2025’te turist araçları ve karavanlara sınırlamalar getirildi; bu, adanın doğal kaynaklarını ve yerel yaşamı korumayı amaçlıyor. Yunanistan’ın kruvaziyer vergisi, bu Avrupa trendinin bir parçası olarak, sürdürülebilir turizmi teşvik etmeyi hedefliyor.
Santorini ve Mikonos, Avrupa’nın en çok ziyaret edilen destinasyonları arasında yer alıyor ve 2023’te Yunanistan’ın toplam 32.7 milyon turist ağırladığı düşünüldüğünde, bu adaların karşılaştığı baskı daha net anlaşılıyor. Yunan hükümeti, vergi uygulamasını, turist akışını daha az popüler destinasyonlara yönlendirmek için bir fırsat olarak görüyor. Örneğin, Korfu, Rodos veya Samos gibi adalar, daha düşük vergi oranlarıyla turistleri çekebilir, böylece Santorini ve Mikonos’taki yoğunluk azalabilir. Bu strateji, hem yerel halkın yaşam kalitesini koruyor hem de turistlerin daha az bilinen Yunan adalarını keşfetmesini teşvik ediyor.
Avrupa’daki diğer örnekler, Yunanistan’ın bu politikasının uzun vadeli etkilerinin dikkatle izleneceğini gösteriyor. Örneğin, Venedik’in giriş ücreti uygulamasının ilk yılında turist sayısında belirgin bir azalma gözlemlenmedi, ancak altyapı yatırımları için önemli bir gelir sağlandı. Yunanistan, bu modeli benimseyerek, kruvaziyer turizminin ekonomik faydalarını korurken, adaların çevresel ve sosyal kapasitesini aşmamasını sağlamayı umuyor.
Santorini ve Mikonos’un Turizm Profili: Neden Bu Kadar Popüler?
Santorini ve Mikonos, Yunanistan’ın Kiklad Adaları arasında yer alıyor ve her biri kendine özgü cazibesiyle turistlerin ilgisini çekiyor. Santorini, volkanik bir ada olarak, eşsiz jeolojik yapısı, siyah kumlu plajları ve Oia köyünün ikonik manzaralarıyla biliniyor. Adanın beyaz badanalı evleri ve mavi kubbeli kiliseleri, kartpostal gibi görüntüleriyle sosyal medyada sıkça paylaşılıyor. Santorini, özellikle balayı çiftleri ve lüks tatil arayanlar için popüler bir destinasyon. Ancak, adanın küçük yüzölçümü ve sınırlı altyapısı, yoğun turist akınına karşı hassas hale getiriyor. Örneğin, 2023’te Santorini’ye gelen 1.3 milyon kruvaziyer yolcusu, adanın günlük kapasitesini sık sık aştı ve bu durum, su kıtlığı, trafik sıkışıklığı ve atık yönetimi gibi sorunları tetikledi.
Mikonos ise, hareketli gece hayatı, lüks plaj kulüpleri ve bohem atmosferiyle ünlü. Adanın dar sokakları, begonvillerle süslü beyaz evleri ve dünyaca ünlü plajları, özellikle genç turistler ve ünlüler arasında popüler. Mikonos’un gece hayatı, dünya çapında tanınan DJ’lerin performanslarıyla ve lüks partileriyle dikkat çekiyor. Ancak, bu yoğunluk, adanın altyapısını zorluyor ve yerel halkın konut bulma zorluğunu artırıyor. Her iki ada da, kruvaziyer turizminin en önemli durakları arasında yer alıyor; ancak, kısa süreli ziyaretler yapan kruvaziyer yolcuları, yerel işletmeler için sınırlı ekonomik katkı sağlıyor.
Örneğin, bir kruvaziyer yolcusu, adada yalnızca birkaç saat geçirdiğinden, otel veya restoran harcamaları yerine hediyelik eşya gibi küçük çaplı alışverişler yapıyor. Bu durum, yerel işletmelerin vergi uygulamasını desteklemesine neden oluyor; çünkü toplanan fonlar, altyapı ve çevre koruma projelerine yönlendirilerek adaların turizm kapasitesini artırabilir. Santorini ve Mikonos’un popülerliği, Yunanistan’ın turizm gelirlerinin önemli bir kısmını oluşturuyor; ancak, yeni vergiyle, bu adaların aşırı turizmden korunması ve daha sürdürülebilir bir turizm modeline geçiş hedefleniyor.

Kruvaziyer Vergisinin Turistlere ve Sektöre Etkileri
Yeni kruvaziyer vergisi, hem turistler hem de turizm sektörü üzerinde çeşitli etkiler yaratacak. Kruvaziyer yolcuları için, kişi başına 20 euro’luk ek maliyet, tatil bütçelerini artırabilir. Örneğin, bir aile veya grup halinde seyahat edenler için bu vergi, toplam maliyeti önemli ölçüde yükseltebilir. Ancak, bu miktar, kruvaziyer turlarının genel fiyatı içinde nispeten küçük bir pay oluşturuyor ve birçok yolcu için caydırıcı bir etki yaratmayabilir. Öte yandan, kruvaziyer operatörleri, bu vergiyi bilet fiyatlarına yansıtarak maliyetleri yolculara dağıtmayı planlıyor. Bu durum, bazı operatörlerin rotalarını daha az vergi uygulanan adalara kaydırmasına neden olabilir.
Örneğin, Korfu, Rodos veya Samos gibi adalar, 5 euro’luk daha düşük vergi oranıyla daha cazip hale gelebilir. Bu strateji, Yunanistan’ın daha az bilinen adalarını tanıtmak ve turizmi çeşitlendirmek için bir fırsat yaratabilir. Yerel işletmeler için ise vergi, karışık duygular yaratıyor. Bazı işletmeler, verginin turist sayısını azaltabileceğini ve kısa süreli ziyaretçilerin zaten sınırlı olan harcamalarını daha da düşürebileceğini düşünüyor. Ancak, diğerleri, vergi gelirlerinin altyapı yatırımlarına yönlendirilmesinin, adaların turizm kapasitesini artıracağını ve uzun vadede daha kaliteli bir turizm deneyimi sunacağını savunuyor. Örneğin, Santorini’de liman tesislerinin modernizasyonu, daha fazla geminin aynı anda yanaşmasını sağlayabilir ve bu, yerel ekonomiye katkı sunabilir.
Çevre grupları ise, verginin, adaların doğal kaynaklarını koruma açısından önemli bir adım olduğunu vurguluyor. Santorini ve Mikonos’ta su kıtlığı ve atık yönetimi sorunları, turizmin çevresel etkilerinin en belirgin örnekleri. Vergi gelirleriyle finanse edilecek tuzdan arındırma tesisleri ve atık yönetimi sistemleri, bu sorunları hafifletebilir. Ayrıca, vergi, kruvaziyer şirketlerini daha küçük gemiler kullanmaya veya daha az popüler destinasyonlara yönelmeye teşvik ederek, adalardaki turist yoğunluğunu dengeleyebilir. Bu, hem yerel halkın yaşam kalitesini hem de turistlerin deneyimini iyileştirebilir.
Yunanistan’ın Sürdürülebilir Turizm Hedefleri
Yunanistan, kruvaziyer vergisiyle, sürdürülebilir turizm hedeflerine ulaşmayı amaçlıyor. Sürdürülebilir turizm, ekonomik büyümeyi desteklerken, çevresel ve kültürel kaynakların korunmasını sağlamayı hedefliyor. Santorini ve Mikonos gibi adalar, turizmin ekonomik faydalarından yararlanırken, aşırı kalabalıklaşma, su kıtlığı ve çevre kirliliği gibi sorunlarla karşı karşıya. Yeni vergi, bu sorunları ele almak için bir araç olarak tasarlandı. Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis, verginin, adaların turizm kapasitesini aşmadan ekonomik faydalar sağlamayı amaçladığını belirtti.
Örneğin, Santorini’de günlük ziyaretçi sayısının 8.000 ile sınırlandırılması hedeflenirken, vergi, bu sınırı desteklemek için ek bir kontrol mekanizması sunuyor. Vergi gelirleri, tuzdan arındırma tesisleri, atık yönetimi sistemleri ve liman altyapısının modernizasyonu gibi projelere yönlendirilecek. Bu projeler, adaların turizm kapasitesini artırarak, hem yerel halkın hem de turistlerin daha iyi bir deneyim yaşamasını sağlayacak. Ayrıca, Yunanistan, daha az bilinen adaları tanıtmak için bir kampanya başlatarak, turist akışını çeşitlendirmeyi planlıyor. Örneğin, Samos, Patmos veya Semadirek gibi adalar, daha düşük vergi oranlarıyla turistleri çekebilir ve bu, Santorini ile Mikonos’taki baskıyı azaltabilir.
Bu strateji, Yunanistan’ın turizm gelirlerini korurken, adaların doğal ve kültürel mirasını korumasına olanak tanıyacak. Yunanistan’ın sürdürülebilir turizm yaklaşımı, Avrupa’daki diğer destinasyonlar için de bir model oluşturabilir. Venedik, Barselona ve Amsterdam gibi şehirler, benzer önlemlerle turist yoğunluğunu yönetmeye çalışıyor ve Yunanistan’ın kruvaziyer vergisi, bu küresel trendin bir parçası. Uzun vadede, bu tür politikalar, turizmin hem ekonomik hem de çevresel sürdürülebilirliğini sağlamayı amaçlıyor.
Sonuç
Yunanistan’ın Santorini ve Mikonos’a uyguladığı yeni kruvaziyer vergisi, aşırı turizmin adalardaki etkilerini hafifletmek ve sürdürülebilir bir turizm modeli oluşturmak için atılmış önemli bir adım. 1 Haziran’dan 30 Eylül’e kadar geçerli olan bu vergi, Santorini ve Mikonos’a gelen kruvaziyer yolcularından kişi başına 20 euro, daha küçük adalara gelenlerden ise 5 euro tahsil ediyor. Yıllık 50 milyon euro gelir hedefleyen bu uygulama, liman altyapısını modernize etmek, çevresel projeleri finanse etmek ve yerel belediyeleri desteklemek için kullanılacak.
Santorini ve Mikonos, Ege Denizi’nin en popüler destinasyonları olarak, her yıl milyonlarca turisti ağırlıyor; ancak, bu yoğunluk, adaların altyapısını ve doğal kaynaklarını zorluyor. Yeni vergi, turist akışını dengelemek, daha az bilinen adaları tanıtmak ve yerel halkın yaşam kalitesini korumak için tasarlandı. Avrupa’da Venedik ve İspanya gibi destinasyonların benzer önlemleri, Yunanistan’ın bu politikasının küresel bir trendin parçası olduğunu gösteriyor. Kruvaziyer vergisi, Yunanistan’ın turizm gelirlerini korurken, adaların doğal ve kültürel mirasını gelecek nesillere aktarmasını sağlayacak bir adım olarak öne çıkıyor.
Kaynaklar
Bu makaledeki bilgiler, Yunanistan’ın 2025’te uygulamaya koyduğu kruvaziyer vergisiyle ilgili güncel haberlere ve Santorini ile Mikonos’un turizm dinamikleri hakkındaki genel bilgilere dayanarak hazırlanmıştır. Aşağıda, kruvaziyer vergisi, aşırı turizm ve Yunanistan’ın turizm politikaları hakkında genel bilgi sağlayabilecek bazı kaynak türleri ve örnekleri (gerçek ve güncel bağlantılarla) bulunmaktadır:
Yunanistan Turizm Politikaları ve Kruvaziyer Vergisi:
- Yunanistan Maliye Bakanlığı: Kruvaziyer vergisi ve turizm düzenlemeleriyle ilgili resmi açıklamalar.
- Hellenic Ports Association: Yunanistan’daki limanlar ve kruvaziyer turizmi istatistikleri.
Turizm ve Çevresel Sürdürülebilirlik:
- Travel and Tour World: Yunanistan’ın kruvaziyer vergisi ve sürdürülebilir turizm haberleri.
- FIRSTonline: Santorini ve Mikonos’taki aşırı turizm ve vergi uygulamaları.
- Anadolu Ajansı: Yunanistan’ın turizm politikaları ve kruvaziyer vergisiyle ilgili haberler.
Not: Verilen bağlantılar genel kaynaklara yönlendirme amaçlıdır ve sürekli güncellenen web siteleridir. Spesifik haber, rapor veya düzenlemeler için bu platformlarda detaylı arama yapılması önerilir.
Sık Sorulan Sorular
Santorini ve Mikonos’a uygulanan kruvaziyer vergisi nedir ve nasıl uygulanacak?
Yunanistan, 2025 yaz sezonunda, Santorini ve Mikonos gibi popüler adalarına yanaşan kruvaziyer gemilerinden yolcu başına 20 euro vergi almaya başladı. Bu vergi, 1 Haziran’dan 30 Eylül’e kadar süren yüksek turizm sezonunda geçerli olacak ve daha az ziyaret edilen adalara yapılan seferlerde ise yolcu başına 5 euro olarak uygulanacak. Vergi, kruvaziyer operatörleri tarafından bilet fiyatlarına eklenerek tahsil ediliyor ve toplanan gelirler, liman altyapısının modernizasyonu, çevre koruma projeleri ve yerel belediyelerin desteklenmesi için kullanılacak. Örneğin, Santorini’de su kıtlığına karşı tuzdan arındırma tesisleri veya Mikonos’ta atık yönetimi sistemlerinin geliştirilmesi gibi projeler, bu fonlarla finanse edilecek. Uygulama, 2023’te Yunanistan Parlamentosu’nda onaylanan bir yasaya dayanıyor ve aşırı turizmin adalardaki etkilerini hafifletmeyi amaçlıyor. Santorini, 15.500 nüfusuyla yılda 1.3 milyon kruvaziyer yolcusu ağırlarken, Mikonos da yaklaşık 1.2 milyon ziyaretçiyle karşılaşıyor. Bu yoğunluk, su kaynakları, atık yönetimi ve ulaşım altyapısı üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor. Vergi, kruvaziyer şirketlerini daha küçük gemiler kullanmaya veya alternatif destinasyonlara yönelmeye teşvik ederek, adalardaki turist yoğunluğunu dengelemeyi hedefliyor. Yunan Maliye Bakanlığı, bu uygulamanın yılda yaklaşık 50 milyon euro gelir getireceğini tahmin ediyor. Bu gelir, adaların turizm kapasitesini artırırken, yerel halkın yaşam kalitesini korumayı ve çevresel sürdürülebilirliği sağlamayı amaçlıyor. Vergi, turistlerin tatil maliyetlerini artırabilir; ancak, kruvaziyer turlarının genel fiyatı içinde nispeten küçük bir pay oluşturuyor. Örneğin, bir aile veya grup halinde seyahat edenler için bu ek maliyet, toplam bütçeyi sınırlı ölçüde etkiliyor. Yunanistan’ın bu adımı, Avrupa’daki diğer destinasyonlarla uyumlu bir şekilde, sürdürülebilir turizmi teşvik etmeyi ve adaların doğal güzelliklerini korumayı hedefliyor.
Neden Santorini ve Mikonos’ta kruvaziyer vergisi uygulanıyor?
Santorini ve Mikonos, Yunanistan’ın en popüler turistik destinasyonları arasında yer alıyor ve her yıl milyonlarca kruvaziyer yolcusu ağırlıyor. Ancak, bu yoğun turist akını, adaların altyapısını, doğal kaynaklarını ve yerel halkın yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. 2023 verilerine göre, Santorini’ye 1.3 milyon, Mikonos’a ise yaklaşık 1.2 milyon kruvaziyer yolcusu geldi ve yaz aylarında günlük ziyaretçi sayısı 17.000’e ulaştı. Bu rakamlar, Santorini’nin 15.500’lük nüfusuna kıyasla adanın kapasitesini zorluyor. Su kıtlığı, atık yönetimi sorunları, trafik sıkışıklığı ve çevre kirliliği, aşırı turizmin en belirgin etkileri arasında. Örneğin, Santorini’de yaz aylarında su kaynakları tükenme noktasına gelirken, Mikonos’ta yerel halk, artan turist sayısı nedeniyle konut bulmakta zorlanıyor. Yerel işletmeler, kruvaziyer yolcularının kısa süreli ziyaretleri nedeniyle düşük harcama yaptığından şikayet ederken, çevre grupları, gemilerin neden olduğu hava kirliliğine dikkat çekiyor. Yunan hükümeti, bu sorunları ele almak için 2023’te bir yasa kabul etti ve 2025’te kruvaziyer vergisini uygulamaya koydu. Bu vergi, Santorini ve Mikonos’a gelen yolcular için kişi başına 20 euro, daha küçük adalara gelenler için ise 5 euro olarak belirlendi. Amaç, turist akışını dengelemek, adaların altyapısını güçlendirmek ve çevresel sürdürülebilirliği sağlamak. Vergi gelirleri, tuzdan arındırma tesisleri, atık yönetimi sistemleri ve liman modernizasyonu gibi projelere yönlendirilecek. Ayrıca, vergi, kruvaziyer operatörlerini daha az popüler adalara yönelmeye teşvik ederek, Santorini ve Mikonos’taki baskıyı azaltmayı hedefliyor. Örneğin, Korfu veya Samos gibi adalar, daha düşük vergi oranıyla turistleri çekebilir. Bu strateji, hem adaların doğal ve kültürel mirasını koruyor hem de turizm gelirlerini çeşitlendiriyor. Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis, verginin, turizmin ekonomik faydalarını korurken, adaların çevresel ve sosyal kapasitesini aşmamasını sağlamayı amaçladığını belirtti. Bu uygulama, Avrupa’daki diğer destinasyonların aşırı turizmle mücadele politikalarına paralel bir adım olarak dikkat çekiyor.
Kruvaziyer vergisi turistlerin tatil planlarını nasıl etkileyecek?
Yeni kruvaziyer vergisi, Santorini ve Mikonos’a seyahat eden turistlerin tatil maliyetlerini artırabilir, ancak bu etki, genel tur fiyatlarına kıyasla sınırlı kalabilir. 1 Haziran’dan 30 Eylül’e kadar geçerli olan vergi, Santorini ve Mikonos’a gelen kruvaziyer yolcularından kişi başına 20 euro, daha küçük adalara gelenlerden ise 5 euro tahsil ediyor. Örneğin, dört kişilik bir aile, Santorini veya Mikonos’a bir kruvaziyer turuyla geldiğinde, toplamda 80 euro ek vergi ödeyecek. Bu miktar, bir kruvaziyer turunun ortalama maliyetine (kişi başına 1.000-2.000 euro) kıyasla nispeten küçük bir pay oluşturuyor. Ancak, bütçe odaklı seyahat edenler için bu ek maliyet, destinasyon seçimini etkileyebilir. Kruvaziyer operatörleri, vergiyi bilet fiyatlarına yansıtarak maliyetleri yolculara dağıtmayı planlıyor. Bu durum, bazı operatörlerin rotalarını daha düşük vergi uygulanan adalara (örneğin, Korfu veya Rodos) kaydırmasına neden olabilir. Bu, turistler için daha uygun fiyatlı alternatifler sunarken, Santorini ve Mikonos’taki turist yoğunluğunu azaltabilir. Yerel işletmeler, verginin turist sayısını azaltabileceğini ve kısa süreli ziyaretçilerin harcamalarını daha da düşürebileceğini düşünüyor; ancak, vergi gelirlerinin altyapı yatırımlarına yönlendirilmesi, uzun vadede turizm deneyimini iyileştirebilir. Örneğin, Santorini’de liman tesislerinin modernizasyonu, daha fazla geminin aynı anda yanaşmasını sağlayabilir ve bu, yerel ekonomiye katkı sunabilir. Turistler açısından, vergi, daha az kalabalık bir tatil deneyimi sunabilir; çünkü kruvaziyer şirketleri, daha küçük gemiler kullanmaya veya alternatif destinasyonlara yönelmeye teşvik ediliyor. Ayrıca, Yunanistan’ın daha az bilinen adalarını keşfetmek isteyen turistler, 5 euro’luk düşük vergi oranıyla daha uygun maliyetli bir tatil planlayabilir. Örneğin, Samos’ta Fonias Şelalesi’ni ziyaret etmek veya Semadirek’te Saos Dağı’na tırmanmak, hem doğa hem de kültür meraklıları için cazip alternatifler sunuyor. Vergi, turistlerin daha bilinçli ve sürdürülebilir bir tatil planlamasına yönelmesini teşvik ederken, adaların doğal güzelliklerini ve kültürel mirasını korumayı amaçlıyor.