Sabiha Gökçen Havalimanı Bayramda Rekor Kırıyor

Kurban Bayramı gibi uzun resmi tatiller, yolcuların hem iç hatlarda hem de dış hatlarda seyahat planlarını daha uzun bir süreye yaymalarına imkân tanır. 2025 yılında Kurban Bayramı’nı hafta sonlarıyla birleştirerek 2–13 Haziran arasında 10 güne varan tatil planlayan geniş bir kesim, uçak yolculuğunu tercih etti. Bunun yanı sıra:
Düşük maliyetli havayolu şirketlerinin artan kapasitesi: Pegasus, AJet ve Türk Hava Yolları’nın alt markaları gibi düşük maliyetli taşıyıcılar bayram dönemi için ek frekans ve koltuk kapasitesi açarak bilet fiyatlarını rekabetçi tuttular.
İç turizm talebindeki yükseliş: Türkiye’nin Ege, Akdeniz ve Kapadokya gibi popüler tatil bölgelerine yönelik güçlü kırmızı bilet talebi, özellikle aileler ve kalabalık gruplar arasında uçakla seyahati cazip kıldı.
İş bağlantılı seyahatlerin de artması: Bayram arifesinde ticari temaslarını uzatan iş insanları ve yurtdışından gelen iş ortakları nedeniyle dış hat uçuşlarında da büyük bir yoğunluk gözlendi.
Pendik ve çevresinin gelişen ulaşım altyapısı: Havalimanına metro, otobüs ve hızlı raylı sistemle kolay erişim, yolcuların kara ulaşımını da hızlandırarak uçuş talebini tetikledi.
Pandemi sonrası birikmiş seyahat isteği: Sosyal kısıtlamaların gevşemesiyle ertelenen tatil planlarını gerçekleştiren büyük bir kesim, 2025’in ilk büyük resmi tatilinde uçuş rekoru kırdı.
Bu faktörlerin birleşimi, 5–9 Haziran’da yüzde 7 artışla 700 bin yolcu beklentisini, 2–13 Haziran döneminde ise yaklaşık 1,6 milyon yolcu tahminini mümkün kıldı.

Yoğun tatil dönemlerinde bekleme sürelerini kısaltmak ve konforu artırmak için ISG’de bir dizi ileri teknoloji ve süreç iyileştirmesi uygulandı:
E-pasaport Bankoları (34 adet): Giden katında 15, gelen katında 19 olmak üzere toplam 34 otomatik pasaport okuma bankosu, ortalama 20 saniyelik kimlik kontrolüyle pasaport işlemlerini hızlandırdı.
Gelişmiş X-Ray Düzenlemeleri: Terminal genelindeki 110 X-Ray noktası, yeni dizilim ve trafik yönlendirme sistemleriyle optimize edilerek güvenlik kontrolündeki tıkanıklıkları azaltıldı.
Yapay Zekâ Destekli Dijital Asistan “SAVVy”: Chat ve sesli komutla uçuş bilgisi, kapı değişiklikleri, terminal içi yol tarifleri gibi konularda 7/24 anında yanıt verebilen dijital asistan, müşteri hizmetlerine ek kaynak oluşturdu.
Biyometrik ve Anomali Tespit Sistemleri: Güvenlik kameralarına ve bagaj tarama sistemine entegre edilen yapay zekâ algoritmaları, olası anormallikleri gerçek zamanlı işaretleyerek personel müdahalesini hızlandırdı.
Ücretsiz ve Sınırsız Wi-Fi ile Su Sebilleri: Terminalde tüm yolcuların kesintisiz internete erişebilmesi ve susuzluğa karşı kısa mesafede suya ulaşabilmesi, bekleme deneyimini rahatlatan kritik konfor unsurları oldu.
Geliştirilmiş Soğutma ve Havalandırma: Artan yolcu trafiğine rağmen terminal içi iklimlendirme kapasitesinin yükseltilmesi, kalabalık anlarında bile konforlu bir atmosfer sağladı.
Bu yeniliklerin tümü, bayram yoğunluğunda hem akışın kesintisiz sürdürülmesi hem de yolcu memnuniyetinin en üst düzeyde tutulması hedefiyle devreye alındı.

Yolcu talebini doğru tahmin etmek ve kaynakları buna göre optimize etmek için havalimanı işletmecileri şu yöntemleri kullandı:
Geçmiş Dönem Verilerinin Analizi: Son beş yılın Kurban Bayramı ve uzayan resmi tatil dönemlerindeki uçuş, yolcu sayısı, doluluk oranı ve destinasyon trendleri, istatistikî modellerle analiz edildi.
Ön Rezervasyon ve Talep İzleme: Havayolu şirketlerinin açtığı uçuş seferleri, bilet doluluk hızları ve son dakika satış verileri haftalar öncesinden düzenli olarak izlendi. Bunlar, gerçek zamanlı dashboards ile uçuş planlama ve personel ihtiyacı tahminine yansıtıldı.
Dinamik Kapasite Ayarlamaları: Runway slot yönetimi, apron ve uçuş ekip takviyeleri gibi operasyonel kaynaklar, anlık doluluk oranlarına göre artırılıp azaltıldı.
Rostering ve Personel Planlaması: Güvenlik, pasaport, temizlik ve yer hizmetleri personelinin vardiya programları, beklenen yoğunluğa göre fazladan personel eklenerek oluşturuldu. Ayrıca, kritik noktalarda yedek ekipler hazır bekletildi.
Simülasyon Çalışmaları: Terminal içi yolcu akışı, check-in alanları ve güvenlik noktaları dijital simülasyonlarla test edilerek, hangi bölgelerde darboğaz yaşanabileceği önceden tespit edildi ve o alanlara ek düzenlemeler yapıldı.
Bu yöntemler sayesinde, hem bayramın ilk gününden son gününe kadar yoğunluk yönetildi hem de beklenmedik ani yüklenmelerde bile akıcı bir operasyon sürdürüldü.

Bayram trafiğine yönelik geçici düzenlemelerin yanı sıra, kalıcı fayda sunan çok sayıda yatırım da aynı dönemde tamamlandı:
Yolcu Akışını İyileştirme Projesi (Decongestion): 2024’te hayata geçirilen terminal içi koridor genişletmeleri, yönlendirme tabelaları ve bekleme alanı artırımları, yoğun zamanlarda daima aktif kalacak.
E-Gate ve Biyometrik Geçiş Bankoları: 34 adet E-pasaport bankosu, bayram sonrası da pasaport kontrolünde yolcu yükünü hafifletmeye devam edecek. Ek olarak, ilerleyen dönemde biyometrik yüz tanıma sistemleriyle entegrasyon planlanıyor.
Dijital Asistan “SAVVy”: Yapay zekâ tabanlı müşteri hizmetleri platformu, sürekli geliştirme ve güncellemelerle yıl boyunca yolculara hizmet vermeyi sürdürecek.
Gelişmiş X-Ray Konfigürasyonu: 110 X-Ray noktasındaki optimizasyon ve trafik yönlendirme düzenlemeleri, terminalde kalıcı bir yenilik olarak kalacak.
Soğutma ve Havalandırma Kapasitesi: Daha güçlü klima sistemleri, yaz-kış kullanım rahatlığını garanti ederek uzun vadede enerji verimliliği sağlayacak şekilde dizayn edildi.
Su Sebilleri ve Wi-Fi Alt Yapısı: Su sebilleri ile ücretsiz Wi-Fi hizmeti, terminal konforuna sürekli katkı sunacak.
Bunların yanı sıra, T1 terminalinin yeniden devreye alınması ve gelecekteki pist yatırımlarıyla da kapasiteler kalıcı olarak artırılacak; böylece hem bayram dönemi hem de normal zamanlardaki yoğunluk daha rahat karşılanacak.

İSG’nin 2025 sonu ve ötesi yol haritası, hem yolcu kapasitesini hem de hizmet kalitesini katlayacak stratejik adımlar içeriyor:
T1 Terminalinin Aktifleştirilmesi: Atıl durumda bekleyen T1 binasının yenilenmesi ve hizmete alınmasıyla, 2025 ortasından itibaren ek 8–10 milyon yolcu kapasitesi yaratılacak.
Yeni Peron ve Pist Yatırımları: Üçüncü bir pist ve geniş apron inşaatı planlanıyor; bu sayede uçuş slotları esnekliği artacak ve uçuş iptalleri, rötar gibi sorunlar minimize edilecek.
Dijital Dönüşüm ve Akıllı Havalimanı Uygulamaları: Biyometrik geçişler, yapay zekâ destekli bagaj takibi, IoT tabanlı tesis yönetimi ile operasyon verimliliği en üst düzeye çıkarılacak.
Uluslararası Aktarma Merkezi (Hub) Konumunun Güçlendirilmesi: Asya, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Avrupa’da yeni destinasyon anlaşmaları yapılarak, transfer yolcu trafiği hedefi yıllık 10–12 milyon arası belirlendi.
Sürdürülebilirlik ve Çevre Yatırımları: Yeşil enerji kullanımı, karbon salınımını azaltan teknolojiler (Finlet aerodinamik kanatçıklar, güneş enerjili otoparklar) ve atık yönetimi projeleri, havalimanının çevresel etkisini en aza indirecek.
Müşteri Deneyimini Zenginleştiren Hizmetler: Alışveriş, yeme-içme ve dinlenme alanları, lounge hizmetleri ve aile dostu bölümler genişletilerek yolcu memnuniyet skorlarının dünya ortalamasının üzerine çıkarılması hedefleniyor.
Bu planlar, 2025’teki 43,2 milyon yolcu hedefine ulaşmanın ötesinde, 2030’a kadar 50–55 milyon yolcu kapasitesine erişmeyi ve İstanbul’u küresel çapta lider havalimanlarından biri konumuna getirmeyi amaçlıyor.

Sabiha Gökçen Havalimanı (ISG), 2025 hedefi olan 43,2 milyon yolcuyu aşarak 2030’a kadar yılda 50–55 milyon yolcu kapasitesine ulaşmayı amaçlayan kapsamlı bir yol haritası izliyor. Bu stratejik plan, hem fiziksel altyapının genişletilmesini hem de dijital dönüşüm ile hizmet kalitesinin en üst düzeye taşınmasını içeriyor.
A. Fiziksel Kapasite Artırımı: T1 Terminalinin Yeniden Aktifleştirilmesi
T1 Terminali Modernizasyonu: 1970’lerden kalma T1 binası; genişletilmiş bagaj çıkış konveyörleri, yenilenmiş check-in bankoları ve daha ferah bekleme salonlarıyla 2026 ortasında kısmen hizmete alınacak. Böylece ek 8–10 milyon yolcu kapasitesi yaratılacak. Yeni VIP ve aile yolcusu bölümlerinin yanı sıra, engelli ulaşım hatları da tamamen erişilebilirlik standartlarına uygun hale getirilecek.
Transit Hattı ve Bağlantı Köprüsü: T1 ile T2 uçuş salonları arasında inşa edilecek kapalı, iklim kontrollü yaya köprüsü sayesinde aktarma yapan yolcular tek terminal izniyle hızlıca geçiş yapabilecek. Bu koridor, entegre bagaj hizmetiyle birlikte 15 dakikada kapı değişimini mümkün kılacak.
B. Pist ve Apron Geliştirmeleri: Kapasite ve Esneklik
Üçüncü Pist Projesi: Mevcut iki pist kapasitesinin yetmediği yoğun aylarda, 2027’de hizmete girmesi planlanan 3. pist, yıllık slot sayısını %30 artırarak rötar ve iptal oranlarını tek haneli düzeye indirmeyi hedefliyor. Pist çevresindeki apron genişletme çalışmalarıyla eşzamanlı olarak, 10 ek uçak park pozisyonu oluşturulacak; bu da kötü hava koşullarında bile operasyon sürekliliğini garanti edecek.
Apron Otomasyon Sistemleri: Akıllı trafik yönetim yazılımları ve GPS destekli araç takip sistemleri, yer hizmetleri araçlarının apron içindeki hareketini yönlendirerek servis döngülerini %20 hızlandıracak. Bu sayede uçak dönüş süreleri kısalacak, yere iniş-kalkış arası bekleme süreleri azalacak.
C. Dijital Dönüşüm ve Akıllı Havalimanı Uygulamaları
Biyometrik Geçiş Kapıları: 2025’in son çeyreğinden itibaren biniş geçişlerinde yüz tanıma ve parmak izi okuma sistemleriyle entegre çalışan kapılar devreye alınacak. Yolcular, biniş kartını okutmak yerine biyometrik doğrulamayı tercih ederek ortalama geçiş süresini 10 saniyenin altına indirebilecek.
IoT Tabanlı Bagaj Takibi: RFID etiketler ve terminaldeki sensör ağları aracılığıyla bagajların tüm hareketi gerçek zamanlı izlenecek; yolcular mobil uygulama üzerinden bagajlarının hangi kayıtta olduğu, hangi arabaya yüklendiği ve uçaktan hangi konveyöre çıktığı bilgilerini anlık takip edebilecek. Böylece kayıp bagaj oranları %50 azalacak.
Yapay Zekâ Destekli Operasyon Yönetimi: Uçuş programları, iklim koşulları, yer hizmetleri kapasitesi ve yolcu akış verileri, makine öğrenimi algoritmalarıyla sürekli analiz edilerek operasyon memoları anlık hazırlanacak. Personel planlaması ve kaynak dağılımı bu dinamik modellemeyle günlük olarak optimize edilecek.
D. Uluslararası Transit Merkez (Hub) Rolünü Pekiştirme
Yeni Doğu ve Batı Koridorları: Asya, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Kuzey Amerika’ya yönelik yeni hat anlaşmaları, 2028’e kadar transfer yolcu sayısını yıllık 10 milyonun üzerine çıkaracak. Bu amaçla, doğrudan Uzak Doğu’ya uçan geniş gövdeli uçaklar için özel apronda genişletilmiş deicing (buz çözme) ve kargo elleçleme tesisleri kurulacak.
Ortak Hava Yolu Pazarı: Çinli, Körfez ve Avrupa havayollarıyla kod paylaşımı ve ortak biletleme anlaşmaları genişletilecek; özellikle e-bilet ve lounge kullanımı gibi hizmetlerde ortak avantaj sağlayan platformlar hayata geçirilecek. Bu da aktarma yapan yolcuların beklentilerini doğrudan iyileştirecek.
E. Sürdürülebilirlik ve Çevresel Sorumluluk
Karbon Salınımı Azaltma Teknolojileri: Mevcut Boeing 737-800 filosunda %2 yakıt tasarrufu sağlayan VCT Finlet kanatçıkları tüm filoya yaygınlaştırılırken, yeni terminal çatılarında güneş enerjisi panelleriyle yıllık 5 GWh elektrik üretimi hedefleniyor.
Yeşil Ulaşım Teşvikleri: Yolcuların toplu taşımayı tercih etmesi için hızlı tren bağlantıları ve elektrikli araç şarj istasyonları 2026 itibarıyla terminal önüne taşınacak. Ayrıca personel servis araçları tamamen elektrikli veya hidrojen yakıtlı modellere geçecek.
Atık Yönetimi ve Su Geri Kazanımı: Terminaldeki tüm su sistemleri gri su geri dönüşüm teknolojisiyle yenilenerek yılda 200.000 m³ temiz su tasarrufu sağlanacak. Atık toplama üniteleri atık ayrıştırma bandı ve organik kompost tesisiyle entegre edilerek sıfır atık hedefi doğrultusunda çalışacak.
F. Yolcu Deneyimini Zenginleştiren Hizmetler
Premium ve Temalı Lounge’lar: 2026’da açılması planlanan yeni lounge’lar, dijital sanat sergileri, çocuk oyun alanları ve sessiz çalışma kabinleri içerecek; dünya mutfaklarından seçkin lezzetler sunan ‘gastro-bar’ konseptli bölümler eklenecek.
Kişiselleştirilmiş Mobil Uygulama: Akıllı telefon uygulaması üzerinden uçuş güncellemeleri, kapı atamalar, lounge davetiyeleri ve kişiye özel promosyonlar yolculara iletilecek. Uygulama, giyilebilir cihazlarla da senkronize çalışarak yolcunun terminal içindeki konumuna göre yönlendirme ve hizmet önerileri sunacak.
Sağlık ve Güvenlik Standartları: Pandemi sonrası sağlık tedbirleri kapsamında hava kalitesi sensörleri, UV dezenfeksiyon robotları ve temassız işlem noktaları kalıcı hale getirilecek. Böylece hem bulaşıcı hastalık riskleri azalacak hem de temiz bir iç mekân deneyimi sunulacak.
Bu çok boyutlu strateji sayesinde Sabiha Gökçen Havalimanı, 2025 sonrası dönemde yalnızca yolcu sayısını artırmakla kalmayacak; işletme verimliliğini, çevresel sürdürülebilirliği ve yolcu memnuniyetini bir arada en üst düzeye taşıyarak küresel ölçekte rekabetçi bir havacılık merkezi haline gelecektir.