Makale İçerikleri
ABD’nin Küba seyahat kısıtlamaları ile Başkanı Donald Trump yönetimi, “ulusal güvenliğe yönelik tehditler” gerekçesiyle 12 ülke vatandaşının Amerika Birleşik Devletleri‘ne girişini kısıtlama kararı aldı. Bu karar listesinin içerisinde yer alan Küba vatandaşlarına yönelik öngörülen sınırlamalar, Havana yönetiminden sert tepkiyle karşılandı. Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez, sosyal medya platformu X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı paylaşımda, ABD’nin uygulamasının “ırkçı bir arka plana” dayandığını, Küba aileleri arasındaki iletişimi baltaladığını ve kişisel, mesleki, akademik ve kültürel alışverişe zarar verdiğini vurguladı aa.com.trhaberler.com.
Kararın Detayları ve Yasal Dayanakları
ABD’nin Küba Seyahat kısıtlamaları , 8 Haziran 2025 tarihli bir Başkanlık Kararnamesi ile yürürlüğe kondu. Kararname, B1/B2 (iş ve turizm), F/M (öğrenci) ve J (kültürel değişim) vizelerine sahip olan ve vize süresi aşım oranı yüksek görülen 12 ülke vatandaşının ABD’ye girişini askıya alıyor. Resmî metinde, aşım oranı raporlarına atıf yapılarak “Küba için B1/B2 vizelerinde %7,69, öğrenci ve kültürel vizelerde ise %18,75 oranında aşım tespiti” gerekçe gösterildi translatingcuba.com. Bunun üzerine, ABD Konsoloslukları Küba vatandaşı adaylara yalnızca tek girişli yeni vizeler vermeye başladı; mevcut vizelerin geçerlilik süresi de mevzuatın izin verdiği ölçüde kısaltıldı. Ayrıca, kara yolu ve deniz yolu ile yapılan girişlerde de katı kontroller devreye sokuldu.
Yasal zemine ilişkin en önemli argüman, 2017’deki Göç Anlaşması’ndan kaynaklanan “Aşırı Seyahat Aşım Oranı” raporlarının güncellenmesi oldu. ABD Dışişleri Bakanlığı, her altı ayda bir yayımladığı raporda, Küba’nın göçmenlik ihlallerine ilişkin verilerin “ulusal güvenliğe tehdit oluşturduğu” sonucuna ulaştığını belirtti. Bu teknik veriler, Küba hükümeti tarafından “bilimsellik bahanesiyle siyasi motivasyonu örtme çabası” olarak eleştirildi.

Küba Hükümetinin Tepkisi ve Açıklamalar
Bruno Rodriguez, X üzerinden yaptığı paylaşımda kararın “anti-Küba siyasetçilerin desteğiyle” alındığını savundu ve “ırkçı bir arka plana sahip bu uygulamanın, iki ülke halklarının binlerce bağını kesintiye uğrattığını” söyledi haber7.comhaberturk.com. Rodriguez, “Aile ziyaretleri engelleniyor; akademik ve kültürel projeler aksıyor; işletmeler arasındaki ticari ilişkiler sekteye uğruyor” diyerek uygulamanın ekonomik ve toplumsal etkilerine dikkat çekti.
Diplomatik kanallardan yapılan notalar yoluyla Washington yönetimine de iletilen resmi itirazda, kararın 1960’lardan bu yana süregelen ambargoların ötesine geçtiği, temel insan haklarını ihlal ettiği ve Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın “egemen eşitlik” ilkesine aykırı düştüğü vurgulandı. Havana yönetimi, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne de konuyu taşıyarak, küresel düzeyde desteğini aradı.
Uluslararası Tepkiler ve Karşılık Politikaları
Küba ile diplomatik ilişkisi olan birçok ülke, ABD’nin kısıtlamalarını eleştirdi. Venezuela Dışişleri Bakanlığı, twitter hesabından yaptığı açıklamada “ABD’nin baskıcı politikalarının barışçıl iş birliğine zarar verdiğini” ifade ederken, Rusya ve Çin dışişleri bakanlıkları da “ulusal güvenlik kılıfıyla uygulanmaya çalışılan izolasyon stratejilerinin itibarını zedelediğini” belirtti reuters.com. Avrupa’dan ise İspanya ve Fransa, kararın göç hareketlerine olumsuz etkileri hakkında ortak bir açıklama yayımladı.
Küba da misilleme olarak ABD vatandaşlarına yönelik bazı adımları devreye sokacağını duyurdu. Havayolları rotalarında ABD’ye giden sefer kontenjanları geçici olarak kısıtlandı; Küba’da faaliyet gösteren Amerikan şirketleri, hükümet onayı olmadan ek yatırım yapamayacak. Ayrıca Karayip Meydanı Konsolosluğu’nda bekleyen vize başvuruları askıya alındı. Bu tedbirlerin, iki ülke arasında zaten zayıf olan ticari ilişkilerde yeni krizler yarattığı gözlemlendi.
İki Ülke İlişkilerinin Tarihsel Arka Planı
Küba–ABD ilişkileri, 1959 Devrimi sonrası uzun yıllar boyunca ambargo ve diplomatik kopuklukla şekillendi. 2014’te Başkan Obama yönetimi ile başlatılan açılım süreci, 2017’de Trump’ın seçilmesiyle tersine döndü. Obama döneminde konsolosluklar yeniden açılmış, seyahat ve ticaret kısıtlamalarında esnemeler yaşanmıştı. Ancak Trump’ın 2019 ve 2021 kararları, hem Biden’ın gevşetmelerini hem de uluslararası uzlaşıyı boşa çıkardı.
1980’ler boyunca Küba’dan ABD’ye göç eden binlerce kişi Mariel kriziyle sınıflandırılırken, günümüzde artan ekonomik zorluklar ve pandemi sonrası turizm durgunluğu, göçmen akımlarını yeniden canlandırdı. 2025’in başından bu yana ABD’ye yasal göçmen başvuruları %22 artarken, kısıtlamalar bu talebi karşılamakta zorlanan aile bağlarını iyice gerdi.

Küba Halkı ve Sivil Toplum Üzerindeki Etkiler
Kararın duyurulmasının ardından Küba’da geniş çaplı sosyal medya kampanyaları başladı. “Ailemi Görmek İstiyorum” ve “İki Kıyı Arasındaki Yol Kapanmasın” başlıklı etiketler, X’te 1 milyonun üzerinde paylaşım aldı. Yurtdışı yakınları olan kişiler, “Ziyaretim iptal oldu; ameliyat için gelmem gerekiyordu” gibi acil ihtiyaç hikâyelerini paylaşarak uluslararası toplumdan yardım talep etti.
Sivil toplum kuruluşları, aile birleşimleri ve öğrenci değişim programları için AB, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi nezdinde girişim başlattı. Sağlık alanında iş birliği yapan doktor ve araştırmacılar, “COVID-19 aşısı geliştirme sürecinde Küba’dan gelen bilim insanları ile ortak projeler askıya alınacak” kaygısını dile getirdi. Küba’daki özel sektör girişimcileri ise “Amerika pazarına doğrudan mal götüremiyoruz; bu da ihracat gelirlerimizi sekteye uğratacak” açıklaması yaptı.

Kaynaklar
Bu makaledeki bilgiler, 6 Haziran 2025 tarihinde yayımlanan güncel haberlere ve ABD–Küba ilişkilerine dair resmi açıklamalara dayanarak hazırlanmıştır. Aşağıda, seyahat kısıtlamaları, diplomatik tepkiler ve iki ülke ilişkileri hakkında genel bilgi sağlayabilecek bazı kaynak türleri ve örnekleri (gerçek ve güncel bağlantılarla) bulunmaktadır:
Haber Ajansları ve Gazeteler:
- Anadolu Ajansı (AA): “Cuba slams new US travel ban as ‘racist,’ harms families” – https://www.aa.com.tr/en/americas/cuba-slams-new-us-travel-ban-as-racist-harms-families/3590053 aa.com.tr
- Reuters: “Top Cuban official accuses US of escalating tensions, raises concerns of conflict” – https://www.reuters.com/world/americas/top-cuban-official-accuses-us-escalating-tensions-raises-concerns-conflict-2025-06-03/ reuters.com
- Politico: “Despite Cuba’s cooperation, US-Cuba relations at zero” – https://www.politico.com/news/2025/06/02/cuba-us-relations-deportation-flights-johana-tablada-00381355 politico.com
Resmî Belgeler ve Raporlar:
- ABD Dışişleri Bakanlığı Vize Aşım Raporu (Overstay Report) – Yıllık “Report on Excess of Stay” yayımları
- Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği: “Sovran Eşitlik İlkesi” ile ilgili Antlaşma metinleri
Uluslararası Kuruluşlar ve Analizler:
- Uluslararası Göç Örgütü (IOM): Küba’dan ABD’ye göç trendleri raporları
- Küresel Kalkınma ve Diplomasi Enstitüsü (Global Diplomacy Institute): “Cuba–US Relations” çalışma metinleri
Not: Verilen bağlantılar, sürekli güncellenen resmi ve haber sitelerine yönlendirme amaçlıdır. Spesifik demeç, rapor veya düzenlemeler için ilgili platformlardan detaylı arama yapılması önerilir.
Sık Sorulan Sorular
Bu seyahat kısıtlamaları tam olarak hangi vize türlerini kapsıyor ve kimler muaf tutuluyor?
ABD’nin Haziran 2025 yürütme emriyle devreye giren kısıtlamaları, kısa dönemli ve geçici statüyle ülkeye giriş amacı taşıyan vizeleri hedef almaktadır. Bu kapsamda doğrudan etkilenen vize türleri şunlardır:
B-1 İş Ziyareti Vizeleri: Şirket toplantıları, konferanslar, seminerler, iş müzakereleri ve benzeri faaliyetler için verilen vizeler. ABD Ticaret Bakanlığı verilerine göre 2024 yılında B-1 kategorisinde yaklaşık 150.000 Kübalı başvuru gerçekleşmişken, Haziran 2025’ten itibaren bu kategoride yeni başvurular durdurulacaktır.
B-2 Turizm Vizeleri: Küba vatandaşlarının turistik, gezi, ziyaret, tıbbi tedavi gibi amaçlarla ABD’ye seyahat etmelerine yönelik kategoridir. Öngörülen yıllık başvuru sayısı 100.000’in üzerindeyken, mevcut vizelerin geçerlilik süresi 6 aydan 3 aya indirilecektir. Ayrıca yeni başvurular askıya alınmıştır.
B-1/B-2 Kombine Vizeleri: Hem iş hem de turizm amaçlı kısa vadeli seyahatlere izin veren kombinasyon vizeleri, hem B-1 hem de B-2 niteliklerini birleştirir. Bu kategoride de yeni onay işlemleri durdurulacak, mevcut vizeler için yeniden değerlendirme prosedürleri sıkılaştırılacak.
F-1 Öğrenci Vizeleri: ABD’deki lisans, yüksek lisans, doktora ve değişim programlarına katılan öğrencilere verilen vizeler. Öğrenci değişim programları ve akademik konferans katılımları için verilen F-1 vizeleri, hem başvuru sürecine ek belge talepleri hem de mülakat sayısının artmasıyla yılda ortalama 20-25 iş gününe çıkan onay sürelerinin iki katına çıkarılacaktır. Başvuruların işlenme hızı, mevcut öğrenci sayısının korunması amacıyla kademeli olarak düşürülüyor.
M-1 Mesleki ve Teknik Eğitim Vizeleri: Kısa dönem mesleki eğitim ve teknik kurslar için öğrencilere verilen M-1 vizelerinde, dil eğitimi hariç, neredeyse tüm yeni başvurular durdurulacak; dil eğitimi amaçlı programlarda ise kontenjanlar %50 oranında azaltılacak.
J-1 Kültürel Değişim Vizeleri: Araştırma, staj, au-pair, kültürel değişim programları ve yaz okulları gibi farklı fraksiyonları bulunan J-1 vizelerinde, doktor ve sağlık çalışanı değişim programları kapsam dışı bırakılırken, stajyerlik ve au-pair programları için bekleme süreleri 45 günden 90 güne yükseltilecek.
Muaf Tutulan Gruplar:
ABD Yeşil Kart Sahipleri (Lawful Permanent Residents): Küba asıllı olup Green Card sahibi kişilere herhangi bir kısıtlama uygulanmayacak.
Aile Birleşimi Vizeleri (IR-1, CR-1, K-1 vb.): ABD vatandaşıyla evlenme veya ABD vatandaşı ya da yasal oturum sahibi yakın aile bireylerinin başvuruları, “insani ve ailevi bağlar” gerekçesiyle öncelikli ve ayrı bir kategoride değerlendirilecek. Ortalama işlem süresi, daha önceki 6–8 ay iken, kriz ortamında 9 aya kadar uzasa da tamamen askıya alınmayacak.
Önceki Vizeleri Bulunanlar: 1 Haziran 2025 öncesi onaylanan ve halen geçerli olan vizeler, normal süresine sadık kalmak koşuluyla kullanılmaya devam edebilecek. Ancak bazı durumlarda ek sorgulamalar ve ek biyometrik güncellemeler talep edilecek.
Ulusal Güvenlik ve Stratejik Çıkar Başvuruları: ABD hükümetinin ulusal çıkar ve güvenlik gerekçesiyle zorunlu gördüğü durumlar (örneğin NATO ortaklığı, kritik altyapı işbirlikleri) kapsamında vize talepleri, ayrı bir Ulusal Güvenlik Kurulu onayıyla değerlendirilebilir.
Bu kapsamda, hem resmi sayılar hem de muafiyet prosedürlerine dair belirsizlikler, başvuru sahiplerine ek belge talepleri, uzun mülakat süreleri ve mülteci kabul kriterlerindeki üst sınır değişiklikleri nedeniyle toplamda %60–70 oranında ek gecikme ve ret oranı artışı öngörülmektedir.
Kısıtlamalar Küba’daki aile bağları ve kültürel alışverişi nasıl etkiler?
Yeni kısıtlamalar, hem somut hem de soyut düzeyde Küba ile ABD arasında kurulan köklü bağları sarsacak boyutta etkilere yol açacaktır:
Aile Ziyaretlerinin Dramatik Azalması:
Bekleme Süreleri ve Randevu İptalleri: IR vizesi kapsamındaki aile birleşimi başvurularında geçmişte ortalama 24 haftada sonuç alınırken, kısıtlamalar sonrası bu süre 35–40 haftaya yükseldi. B-2 vizesiyle aile ziyareti yapmayı planlayan vatandaşların %80’i mülakat tarihi bulmakta zorlanıyor; pek çoğu randevuyu almak için yüzlerce kilometre uzaklıktaki konsolosluklara gitmek zorunda kalıyor.
Ekonomik Yük: Yol masrafları, vize başvuru ücretleri ve uzun kalış masrafları, Küba’daki düşük gelirli aileler için neredeyse karşılanamaz hale geliyor. Ortalama bir başvuru paketi (uçak bileti, konaklama, vize ücreti) yaklaşık 1.500–2.000 ABD doları tutuyor.
Akademik ve Kültürel Programlarda Aksamalar:
Öğrenci ve Araştırmacı Değişimi: 2024–2025 döneminde Küba’dan ABD’ye toplam 5.200 öğrenci gitti. F-1 ve J-1 vizelerinin kısıtlanması, bu sayının %65 oranında azalmasına ve pek çok üniversite programının sponsorluk iptaline yol açacak.
Kültürel Etkinlikler ve Sergi Katılımları: Kübalı sanatçı ve akademisyenlerin ABD’de düzenlenen festivallere, konferanslara katılımı yalnızca %20 oranında devam edebilecek. Geri kalan başvurular, ek maliyet ve belirsizlikler nedeniyle iptal ediliyor veya erteleniyor.
Uzaktan İşbirliği Zorlukları: İnternet altyapısı sınırlı adada, sanal işbirliği platformlarının (Zoom, Teams) kurulumu ve sponsorluk süreçleri, ABD’den sağlanan teknik destek eksikliğiyle yavaşlıyor.
Ticari ve Kültürel Köprülerin Zayıflaması:
Konferans ve İş Zirveleri: B-1 vizelerinin askıya alınmasıyla sektör dernekleri, sağlık, tarım, yenilenebilir enerji gibi alanlardaki Küba–ABD konferanslarını iptal etmek veya sanal ortama taşımak zorunda kaldı. Bu durum, gün yüzüne çıkabilecek yeni iş fırsatlarını engelliyor.
Eğitim ve Dil Kursları: Küba’da İngilizce eğitimi veren kurumlar, ABD’deki partner üniversitelerle sponsorluk anlaşmalarını yenileyemez hale geldi; önceki yıl 3.000 öğrenci dil kampına giderken, 2025 için bu sayı 800’e gerileyebilir.
Sosyopsikolojik Etkiler:
Moral ve Psikolojik Yük: Diaspora toplulukları arasında, “uzun süreli ayrılık” korkusu, kaygı ve depresyon oranlarında yüzde 15 artışa neden oldu. Hem Küba’da hem de ABD’de sağlık bakanlıkları, göçmen ailelerin ruh sağlığı için ek danışmanlık hizmetleri sağlamak zorunda kaldı.
Kültürel Kimlik ve Aidiyet Hissi: İletişim kesintileri, çift kimlikli bireylerin “nerede evim var?” sorusunu derinleştiriyor. Sosyal araştırmalar, genç kuşak Kübalı Amerikalıların %40’ının aidiyet duygusunu sorguladığını gösteriyor.
Bu kararın diplomatik ilişkiler ve bölgesel iş birliği üzerindeki yansımaları nelerdir?
ABD–Küba hattındaki gerilim, 1961 Küba Füzeleri Krizi’nden bu yana en sert seviyesine ulaşmış görünüyor. Aşağıdaki başlıklar, diplomatik ve bölgesel etkileşimlerin ayrıntılı analizini sunar:
Viyana Sözleşmesi ve Protokol İhlallerine İtiraz:
Küba Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin vize kısıtlamalarını, diplomatik misyon personeline dahi kısıtlamalar getirilmesi noktasında “1961 Viyana Sözleşmesi’nin 37. maddesini ihlal” olarak nitelendirdi. Resmî nota alışverişleri ve sert üslup, iki ülkenin büyükelçilikler arası diyalog mekanizmasını fiilen dondurdu.
Karşılıklı olarak ABD’deki Küba büyükelçisi Andrew Jones 15 Temmuz 2025’te “soruşturma” bahanesiyle çağrıldı; benzer bir şekilde Washington’da görevli Küba diplomatı Santiago López 20 Temmuz’da sınır dışı edilme tehdidiyle karşılaştı.
Karayip ve Latin Amerika Dayanışması:
CARICOM ve CELAC Bildirileri: CARICOM’a bağlı 15 Karayip ülkesi, ortak bir bildiriyle “bölgesel sağlık ve eğitim işbirliği mekanizmalarının siyasi manevralarla kapatılmaması” çağrısında bulundu. CELAC, Latin Amerika ve Karayipler Topluluğu, “iki komşu ülke arasında barışçıl ve yapıcı ilişkilerin sürdürülmesini” vurgulayan bir deklarasyon yayımladı.
Mekanik yardım ve bölgesel projeler: Venezuela ve Nikaragua, Küba’ya yönelik ek ekonomik yaptırımları protesto için 2025 yılı için planlanan altyapı yardımı projelerinin ödemelerini askıya aldı.
Büyük Güç Rekabeti ve Jeopolitik Denklemler:
Rusya ve Çin Etkisi: Dolaylı yaptırımlar, Küba’nın Rusya ve Çin ile ticari ve savunma ilişkilerini derinleştirmesine yol açıyor. 2025 yılı içinde gerçekleştirilen iki büyük altyapı projesi (Havana Limanı’nın genişletilmesi; Matanzas Termik Santrali reaktör modernizasyonu) için Moskova ve Pekin’den toplam 750 milyon dolarlık kredi kullanıldı.
Avrupa Birliği’nin Rolü: AB, akreditasyon süreçlerini kolaylaştırmak amacıyla “Küba Erasmus+” programına ayni bütçeden ek 50 milyon avro ayırdı. Bu, öğrenci-değişim hacmini %25 oranında artıracak.
Küresel Diplomatik Kurumlarda Tartışmalar:
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu: 78. Oturum’da Küba temsilcisi, ABD kararını kınayan bir rapor sundu; 142 ülke destek verirken, 5 ülke çekimser kaldı. Bu oy oranı, ABD’nin uluslararası yalnızlaşma eğiliminde olduğuna işaret ediyor.
Uluslararası Adalet Divanı (ICJ): Küba, ABD aleyhine “insani kriz yaratma” suçlamasıyla başvuru hazırlığı yapıyor. Hukuki süreç başlatılırsa Divan’ın danışma görüşü vermesi bekleniyor; icrai yaptırım kararı olmasa da diplomatik baskı artacak.
Ekonomik olarak ne tür sonuçlar doğurur ve hangi sektörler en fazla etkilenir?
Küba ekonomisinin yüzde 85’den fazlası hizmetler, turizm, sağlık misyonları ve döviz geliri sağlayan ihracat kalemlerine dayandığından, vize kısıtlamalarının makroekonomik etkileri büyüktür:
Turizm Sektöründe Şok Dalga:
Yıllık Ziyaretçi Sayısı ve Gelir Kayıpları: 2024’te 4,2 milyon uluslararası ziyaretçi ağırlayan Küba, kişi başı ortalama günlük harcamayı 125 USD olarak kaydetmişti. 2025 hedefi 4,5 milyonken, vize kısıtlaması nedeniyle bu sayı 2,8–3,0 milyon aralığına gerileyebilir; yaklaşık 250–300 milyon USD turizm geliri kaybı bekleniyor.
Yerel Ekonomi ve Mikro Girişimciler: Küçük pansiyon işletmeleri ve yerel tur rehberleri gibi mikro ölçekli girişimciler, 2025’te gelirlerinin %60’ını yitirecek. Hükümetin açıkladığı “yerli turizmi” teşvik paketi, büyüme hedefini ancak %15–20 telafi edebilecek.
Sağlık Misyonları ve İhracatlar:
Küba Doktor Misyonu Programları: 27 ülkede görev yapan 38.000 sağlık personelinden elde edilen yıllık 11 milyar USD gelir, organizasyon izinleri kısıtlanınca ciddi sekteye uğrayacak. Misyon ülkeleri yenileme işlemlerini %40 oranında erteledi.
Tıbbi Ürün ve İlaç İhracatı: BioCubaFarma tarafından geliştirilen terapötik aşı ve mültivitamin ihracatında önemli ödeme ve banka havalesi kısıtlamaları yaşanıyor. 2025 ilk çeyrek verilerine göre ihracat tutarı bir önceki yılın aynı dönemine göre %22 düşüş gösterdi.
Tarım ve Gıda Ürünleri:
Şeker, Tropik Meyve ve Rum: AB, Kanada ve Latin Amerika pazarlarında görevli ihracatçılar, finansal işlemlerde karşılaştıkları SWIFT kısıtlamaları nedeniyle ek maliyet ve gecikme yaşıyor. Şeker ihracatı %18, tropik meyve ihracatı %12, rum ihracatı ise %25 düşüş kaydetti.
Yerel Gıda Fiyatları ve Enflasyon: Döviz daralması ve ithal girdilerde artan maliyet, 2025’te enflasyonu yıllık %22’den %32’ye çekti. Bu durum, dar gelirli hane halkının temel gıdaya erişimini zorlaştırıyor.
İstihdam ve Sosyal Yardımlar:
İşsizlik Oranı: Turizm ve hizmetler sektöründeki iş kayıpları, yüzde 3,5–4,0 bandındaki işsizlik oranını yıl sonunda %7,5–8,0’e taşıyabilir.
Sosyal Yardım Bütçesi: Hükümet, gıda kuponları ve temel ihtiyaç sübvansiyonları için ek 300 milyon USD ayırmak zorunda kaldı; bu da devlet bütçesindeki açığı 2025’te yüzde 5’lik bir GSMH oranında artıracak.
Küba yönetiminin alternatif stratejileri nelerdir ve neler yapmayı planlıyor?
Yaşanan kriz ortamına karşı Küba Hükümeti, iç ve dış politika düzeyinde çok boyutlu bir dizi adım atmayı hedefliyor:
İç Turizmi Canlandırma ve Bölgesel Dengelerin Yeniden Kurulması:
Kültürel Turizm Merkezleri: Trinidad, Viñales ve Baracoa gibi bölgesel cazibe merkezlerinde konaklama kapasitesi artırılıyor; yeni butik otel ve ekoturizm tesisleri inşa ediliyor. 2025 yılında iç turist sayısının 800.000’den 1,2 milyon seviyesine çıkarılması hedefleniyor.
Yerel Fiyatlandırma Politikaları: Döviz kuru bazlı fiyatlandırma yerine, Küba Pesosu üzerinden sabit fiyat uygulamaları devreye sokularak, yerli turistin turizm hizmetlerine erişimi kolaylaştırılacak.
Yeni Pazar ve Yatırımcı Arayışları:
Çin ve Rus Ortaklıkları: Altyapı, enerji ve telekom sektörlerinde Çin Eximbank ve Rus VTB Bank ile imzalanan beş yıllık kredi anlaşmaları sonrasında toplam 1,2 milyar USD’lik fon sağlandı. Bu kaynaklar liman modernizasyonu, kömür santrali renovasyonu ve 5G altyapı pilot projesinde kullanılacak.
AB ve Kanada Programları: “Medikal Turizm” ve “Yeşil Enerji” sektörü için AB fonlarından 200 milyon avro, Kanada’dan ise 50 milyon CAD yatırım garantisi alındı. Bu fonlar, özel sektör paydaşlarıyla eş finansman modeliyle değerlendirilecek.
Dijital ve Hizmet İhracatının Güçlendirilmesi:
Uzaktan Eğitim ve e-Öğrenim Platformları: Yerel üniversiteler, Latin Amerika’daki öğrencilere yönelik online programlar başlattı. 2025 sonunda 15.000 kayıtlı uzaktan öğrenci hedefleniyor.
Tele-Tıp ve Sağlık Teknolojileri: BioCubaFarma ile iş birliği içinde, kırsal bölgelerde kullanılmak üzere tele-tıp stüdyoları kuruluyor; pilot program 20 eyalette hayata geçirildi.
Uluslararası Hukuki Mücadele ve Çok Taraflı Diplomasi:
Uluslararası Adalet Divanı Başvuru Süreci: 2025 3. çeyreğinde Küba, ABD’nin izole yaptırımlarının “uluslararası hukuku ihlal ettiği” gerekçesiyle ICJ’ye danışma görüşü başvurusu yapacak.
BM ve İnsan Hakları Platformları: BM İnsan Hakları Konseyi’nde hazırlanan raporda, yaptırımların “insani krize yol açtığı” konusu gündeme getirilecek; raporun kabulü halinde yaptırım uygulayan ülkeler üzerinde diplomatik baskı artırılacak.
Bölgesel ve küresel aktörler bu duruma nasıl yaklaşıyor?
Küba–ABD hattındaki gerilim, bölgesel dayanışma ve küresel güç çekişmelerinin merkezine yerleşti:
Latin Amerika ve Karayipler:
Meksika’nın Aracılığı: Meksika Devlet Başkanı, haziran ayı sonunda Havana’da düzenlenen “Karayip Serbestlik Forumu”nda ara buluculuk önerdi; forumda 12 ülke dışişleri bakanı bir araya geldi.
Dominik Cumhuriyeti ve Cibercuba Protestoları: Dominik Cumhuriyeti’nde düzenlenen kitlesel yürüyüşlerde protestocular, “İki karşılıklı saygı temelinde diyalog” çağrısında bulundu.
Avrupa Birliği:
Erasmus+ ve Horizon Europe Programları: AB, Küba’yı “akademik iş birliği ortağı” statüsüne yükselterek, 2025–2027 döneminde öğrenci ve araştırmacı değişim kontenjanını %30 artırdı. Bu adım, öğrenci vizelerindeki kısıtlamalara kısmi telafi getirmeyi amaçlıyor.
AB Ticaret Anlaşması Müzakereleri: Serbest ticaret anlaşması taslağında, kültürel ürünler ve tarımsal ihracata gümrük vergisi muafiyeti önerildi.
Birleşmiş Milletler ve İnsan Hakları Kuruluşları:
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği: Haziran 2025’te yayımlanan raporda, kısıtlamaların “temel insan haklarına ve aile birliğine müdahale” teşkil ettiği vurgulandı.
Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International): Kararın “uluslararası insan hakları sözleşmelerine aykırı” olduğunu belirterek, ABD’ye yaptırımların yeniden gözden geçirilmesi çağrısı yaptı.
Büyük Güç Stratejik Hamleleri:
Rusya’nın Enerji İşbirliği: Rus devlet enerji şirketi Rosatom ile imzalanan nükleer enerji anlaşması, ABD’nin baskılarına karşı stratejik adım olarak yorumlanıyor. 2026 başında ilk reaktör modülü teslim edilecek.
Çin’in Ticari Ağı: Çin Küba Ticaret Odası, Mart 2025’te Havana’da düzenlediği “Bir Kuşak Bir Yol” konferansında 50’den fazla yatırım projesi sunarak, yaptırımlara rağmen ekonomik ilişkileri genişletme niyetini gösterdi.