Makale İçeriği
Karadağ, Avrupa Birliği’ne (AB) tam üyelik yolunda kararlı adımlar atmaya devam ediyor. Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, Karadağ’ın 2028 yılında AB’nin bir sonraki üyesi olabileceğine dair güçlü bir inanç ifade etti. Karadağ’ın başkenti Podgoritsa’da, Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatovic ile düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Duda, Karadağ’ın reform sürecindeki ilerlemelerini takdir ederek, Batı Balkanlar’ın AB perspektifinin güçlenmesinin stratejik önemine vurgu yaptı.
Karadağ, 2012 yılında AB ile üyelik müzakerelerine başlamasından bu yana, hukuk, ekonomi, çevre ve kamu yönetimi gibi alanlarda önemli reformlar gerçekleştirdi. Milatovic, ülkesinin 2026 sonuna kadar müzakereleri tamamlayarak 2028’de tam üyelik hedefine ulaşmak için daha hızlı ilerlemesi gerektiğini belirtti. Bu süreçte, Polonya’nın yanı sıra Avrupa Parlamentosu ve AB Komisyonu gibi kurumlar da Karadağ’ın çabalarını destekliyor. Bu makalede, Karadağ’ın AB üyelik süreci, Polonya’nın desteği, reform çabaları ve 2028 hedefinin bölgesel etkileri detaylı bir şekilde ele alınacak.

Karadağ’ın Avrupa Birliği Üyelik Sürecine Genel Bakış
Karadağ, 2006 yılında bağımsızlığını ilan ettikten sonra, Avrupa Birliği ile entegrasyon hedefini dış politikasının temel önceliklerinden biri haline getirdi. 2008 yılında AB’ye üyelik başvurusunda bulunan ülke, 2010’da resmi aday statüsü kazandı ve 2012’de üyelik müzakerelerine başladı. Şu anda, AB üyelik süreci kapsamında 35 müzakere faslının 33’ü açılmış durumda ve Karadağ, bu fasıllardan birkaçını kapatmayı başardı. Cumhurbaşkanı Jakov Milatovic’in açıklamalarına göre, Karadağ bu hafta içinde 5’inci faslı (kamu alımları) kapatacak ve 2026 sonuna kadar tüm müzakereleri tamamlamayı hedefliyor.
Bu süreç, hukukun üstünlüğü, yolsuzlukla mücadele, çevre koruma, ekonomik düzenlemeler ve kamu yönetimi reformları gibi geniş bir yelpazede dönüşümleri gerektiriyor. Karadağ, AB’nin Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) kapsamında 2020’ye kadar 507 milyon Euro finansal destek alarak bu reformları finanse etti. Ülke, küçük nüfusu (yaklaşık 620 bin) ve dinamik ekonomisiyle, AB’ye entegrasyon için avantajlı bir konumda görülüyor. Ancak, yargı bağımsızlığı, medya özgürlüğü ve organize suçla mücadele gibi alanlarda daha fazla ilerleme kaydedilmesi gerektiği AB raporlarında sıkça vurgulanıyor. Karadağ’ın 2028 hedefi, bu reformların hızlandırılmasına bağlı.
Polonya gibi üye ülkelerin desteği, Karadağ’ın motivasyonunu artırırken, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in de 2024’te Karadağ’ın 2028 hedefini destekleyen açıklamaları, sürecin ciddiyetini ortaya koyuyor. Karadağ’ın üyelik yolculuğu, yalnızca kendisi için değil, tüm Batı Balkanlar için bir model oluşturma potansiyeline sahip.
Polonya’nın Karadağ’a Desteğinin Stratejik Önemi
Polonya, Karadağ’ın AB üyelik sürecine verdiği destekle, Batı Balkanlar’ın Avrupa entegrasyonunda kilit bir rol oynuyor. Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, Podgoritsa’da düzenlenen ortak basın toplantısında, Karadağ’ın 2028’de AB üyesi olacağına dair inancını net bir şekilde ifade etti. Duda, Karadağ’ın her geçen gün AB’ye bir adım daha yaklaştığını ve Polonya’nın bu süreci başından beri desteklediğini vurguladı. Bu destek, yalnızca diplomatik bir jest değil, aynı zamanda Polonya’nın AB’nin genişleme politikasına yönelik stratejik vizyonunun bir yansıması.
Polonya, 2004 yılında AB’ye üye olduktan sonra, özellikle Batı Balkanlar’ın entegrasyonunu teşvik ederek, bölgenin istikrarına ve güvenliğine katkıda bulunmayı hedefliyor. Karadağ’ın NATO üyesi olması (2017’den beri) ve AB ile dış politikada uyumlu bir duruş sergilemesi, Polonya için güvenilir bir ortak olduğunu gösteriyor. Duda’nın açıklamaları, Karadağ’ın reform çabalarını takdir ederken, AB’nin genişleme sürecinin hızlandırılması gerektiğini de ima ediyor. Polonya’nın 1 Ocak 2025’te devraldığı AB Konseyi Dönem Başkanlığı, bu desteği daha somut hale getirme fırsatı sunabilir.
Polonya, bu dönemde Karadağ’ın müzakere fasıllarını kapatmasına teknik ve siyasi destek sağlayarak, 2028 hedefini gerçeğe dönüştürmeye katkıda bulunabilir. Ayrıca, Polonya’nın kendi AB üyelik sürecinde yaşadığı deneyimler, Karadağ için bir yol haritası sunuyor. Hukuk reformları, ekonomik düzenlemeler ve kamu yönetimi alanındaki Polonya modeli, Karadağ’ın reform sürecinde ilham kaynağı olabilir. Polonya’nın bu desteği, Karadağ’ın uluslararası alanda güvenilirliğini artırırken, AB içinde genişleme yanlısı bir bloğun oluşmasına da katkı sağlıyor.
Karadağ’ın Reform Süreci ve 2028 Hedefine Yönelik Adımları
Karadağ’ın 2028’de AB üyesi olma hedefi, kapsamlı bir reform sürecine dayanıyor. Ülke, AB üyelik müzakerelerinde 33 faslı açmış ve birkaçını kapatmış durumda. Cumhurbaşkanı Milatovic, 2026 sonuna kadar tüm fasılları tamamlamak için reformların hızlandırılması gerektiğini belirtti. Bu reformlar, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, yolsuzlukla mücadele, medya özgürlüğü, çevre koruma ve ekonomik uyum gibi kritik alanları kapsıyor. Özellikle 23’üncü (yargı ve temel haklar) ve 24’üncü (adalet, özgürlük ve güvenlik) fasıllar, AB’nin Karadağ’dan en fazla ilerleme beklediği alanlar.
Karadağ, bu alanlarda somut adımlar atarak, yargı sistemini güçlendirdi, yolsuzlukla mücadelede yeni yasalar çıkardı ve medya özgürlüğünü destekleyen düzenlemeler yaptı. Ancak, AB Komisyonu’nun 2024 raporları, organize suçla mücadele ve yargı bağımsızlığı konularında daha fazla çaba gerektiğini vurguluyor. Karadağ, ekonomik alanda da AB standartlarına uyum sağlamak için serbest piyasa ekonomisini güçlendirdi, kamu maliyesini disipline etti ve yabancı yatırımları çekmek için teşvikler sundu. Turizm, enerji ve tarım gibi sektörler, Karadağ ekonomisinin temel taşları olup, AB fonlarıyla destekleniyor. AB’nin Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA), Karadağ’ın altyapı projelerini, eğitim sistemini ve çevre koruma girişimlerini finanse ederek, üyelik sürecini kolaylaştırıyor.
Karadağ’ın küçük nüfusu ve coğrafi avantajları, reformların uygulanmasını hızlandırıyor, ancak siyasi istikrar ve toplumsal uzlaşı, sürecin başarısı için kritik. Başbakan Milojko Spajic, 2028 hedefini sıkça dile getirerek, hükümetin reform odaklı politikalarına vurgu yapıyor. Karadağ’ın bu kararlılığı, Avrupa Parlamentosu tarafından da takdir ediliyor; 2025’te kabul edilen bir karar, Karadağ’ın 2028 hedefini desteklediğini açıkça belirtti. Reform sürecinin hızlanması, Karadağ’ın AB üyeliğini sadece bir hedef olmaktan çıkarıp, somut bir gerçekliğe dönüştürebilir.

Batı Balkanlar’ın AB Perspektifi ve Karadağ’ın Rolü
Karadağ’ın AB üyelik süreci, Batı Balkanlar’ın genel entegrasyon perspektifi açısından bir dönüm noktası. Bölgedeki diğer ülkeler (Sırbistan, Bosna-Hersek, Arnavutluk, Kuzey Makedonya ve Kosova) de AB üyeliği için farklı aşamalarda ilerliyor, ancak Karadağ, müzakerelerde en ileri durumda. Polonya Cumhurbaşkanı Duda, Batı Balkanlar’ın AB’ye entegrasyonunun, bölgenin istikrarı ve güvenliği için hayati olduğunu vurguladı. Karadağ’ın 2028’de AB üyesi olması, diğer Balkan ülkeleri için bir başarı hikayesi ve motivasyon kaynağı olabilir.
Bölge, tarihsel çatışmalar, etnik gerilimler ve ekonomik zorluklarla mücadele ederken, AB üyeliği, istikrar ve refah vaat ediyor. Karadağ, NATO üyesi olarak (2017’den beri) ve AB dış politikasıyla uyumlu duruşuyla, bölgede güvenilir bir aktör konumunda. Cumhurbaşkanı Milatovic, Karadağ’ın Orta Doğu ve Ukrayna konularında AB ile tam uyum içinde olduğunu belirterek, bu uyumun üyelik sürecini güçlendirdiğini ifade etti. Karadağ’ın üyeliği, AB’nin genişleme politikasına yeni bir ivme kazandırabilir ve Rusya veya Çin gibi dış aktörlerin bölgedeki etkisini dengeleyebilir. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in 2024’teki açıklamaları, Karadağ’ın 2028 hedefinin gerçekçi olduğunu ve AB’nin bu süreci desteklediğini doğruladı.
Ayrıca, AB Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Karadağ’ın reform sürecindeki ilerlemesini övdü ve Balkanlar’ın AB’ye entegrasyonunun stratejik bir öncelik olduğunu belirtti. Karadağ’ın başarısı, AB’nin genişleme politikasının güvenilirliğini artırarak, diğer aday ülkeleri de reformlara teşvik edebilir. Bölgesel iş birliği, altyapı projeleri ve ekonomik entegrasyon, Karadağ’ın liderliğinde Batı Balkanlar’ın AB yolculuğunu hızlandırabilir.

Karadağ’ın AB Üyeliğinin Ekonomik ve Sosyal Etkileri
Karadağ’ın 2028’de AB üyesi olması, ekonomik ve sosyal alanlarda önemli dönüşümleri beraberinde getirecek. Ekonomik açıdan, AB üyeliği, Karadağ’ın tek pazara tam erişimini sağlayarak, ihracat, yatırım ve iş fırsatlarını artıracak. Turizm, Karadağ ekonomisinin yaklaşık %25’ini oluşturuyor ve AB üyeliği, Avrupa’dan daha fazla turisti çekerek bu sektörü büyütebilir. Enerji, tarım ve teknoloji gibi alanlarda AB fonları, Karadağ’ın altyapısını modernize edecek ve rekabet gücünü artıracak. Üyelik, aynı zamanda Karadağ vatandaşlarına AB içinde serbest dolaşım ve çalışma hakkı tanıyarak, diasporanın ekonomik katkısını güçlendirecek.
Sosyal açıdan, AB üyeliği, eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlerde standartların yükselmesine katkı sağlayacak. Karadağ, reformlar kapsamında eğitim sistemini modernize etti ve genç nüfusu AB standartlarına hazırlıyor. Ancak, üyelik süreci, toplumsal uzlaşı ve siyasi istikrar gerektiriyor. Karadağ, etnik ve kültürel çeşitliliğe sahip bir ülke olarak, bu çeşitliliği birleştirici bir güç haline getirmeyi başardı. AB üyeliği, bu uyumu daha da güçlendirebilir. Öte yandan, reformların hızlanması, özellikle yolsuzlukla mücadele ve medya özgürlüğü gibi alanlarda toplumsal güveni artırmalı. Karadağ diasporası, üyelik sürecinde önemli bir rol oynayabilir; yurtdışındaki Karadağlılar, ekonomik yatırımlar ve lobi faaliyetleriyle 2028 hedefini destekliyor. AB üyeliğinin ekonomik ve sosyal faydaları, Karadağ’ı bölgede bir başarı hikayesi haline getirebilir, ancak bu süreçte reformların tutarlılığı ve toplumsal katılım kritik önem taşıyor.
Sonuç
Karadağ’ın 2028’de AB üyesi olma hedefi, hem ülke hem de Batı Balkanlar için tarihi bir fırsat sunuyor. Polonya’nın güçlü desteği, Cumhurbaşkanı Andrzej Duda’nın Podgoritsa’daki açıklamalarıyla somutlaşırken, Karadağ’ın reform sürecindeki kararlılığı, bu hedefi gerçekçi kılıyor. Hukukun üstünlüğü, yolsuzlukla mücadele ve ekonomik uyum gibi alanlarda kaydedilen ilerlemeler, Karadağ’ı AB’ye bir adım daha yaklaştırıyor. 2026 sonuna kadar müzakereleri tamamlama hedefi, yoğun bir reform gündemi gerektiriyor, ancak Polonya, Avrupa Parlamentosu ve AB Komisyonu’nun desteği, bu süreci hızlandırabilir. Karadağ’ın üyeliği, Batı Balkanlar’ın AB entegrasyonuna ivme kazandırırken, bölgenin istikrarına ve güvenliğine katkı sağlayacak. Ekonomik büyüme, sosyal refah ve bölgesel iş birliği, Karadağ’ın AB yolculuğunun temel taşları. Bu hedef, yalnızca Karadağ için değil, tüm Avrupa için bir kazanım olacak.
Kaynaklar
Bu makaledeki bilgiler, Karadağ’ın 2028 AB üyelik hedefi, Polonya’nın desteği ve reform süreciyle ilgili güncel haberlere ve Karadağ’ın AB entegrasyon sürecine dair genel bilgilere dayanarak hazırlanmıştır. Aşağıda, Karadağ’ın AB üyelik süreci, reformlar ve uluslararası desteklerle ilgili bilgi sağlayabilecek bazı kaynak türleri ve örnekleri (gerçek ve güncel bağlantılarla) bulunmaktadır:
- Karadağ ve AB Bilgileri:
- Avrupa Birliği Resmi Sitesi: Karadağ (Karadağ’ın AB üyelik süreci ve reform bilgileri).
- Karadağ Hükümeti Resmi Sitesi (AB entegrasyon politikaları ve reformlar).
- T.C. Dışişleri Bakanlığı: AB Başkanlığı (Karadağ’ın AB üyelik süreci).
- Sektörel ve Diplomatik Haberler:
- Anadolu Ajansı (Karadağ’ın AB süreci ve Polonya desteğiyle ilgili haberler).
- Euronews Türkiye (Karadağ liderlerinin AB açıklamaları).
- Uluslararası Platformlar ve Analizler:
- Avrupa Parlamentosu (Karadağ’ın AB sürecine dair kararlar ve raporlar).
- Lonely Planet (Karadağ’ın turizm potansiyeli ve kültürel bilgileri).
- European Council on Foreign Relations (Batı Balkanlar’ın AB entegrasyonu analizleri).
Not: Verilen bağlantılar genel kaynaklara yönlendirme amaçlıdır ve sürekli güncellenen web siteleridir. Spesifik haber, rapor veya düzenlemeler için bu platformlarda detaylı arama yapılması önerilir.
Sık Sorulan Sorular
Karadağ’ın 2028’de AB üyesi olma hedefi hangi reformlara dayanıyor ve bu süreçte hangi zorluklarla karşılaşıyor?
Karadağ’ın 2028’de Avrupa Birliği’ne tam üye olma hedefi, kapsamlı bir reform sürecine dayanıyor. 2008’de AB’ye üyelik başvurusu yaptıktan sonra 2012’de müzakerelere başlayan ülke, 33 müzakere faslını açtı ve birkaçını kapattı. Cumhurbaşkanı Jakov Milatovic, 2026 sonuna kadar tüm fasılları tamamlamak için reformların hızlandırılması gerektiğini vurguladı. Reformlar, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, yolsuzlukla mücadele, medya özgürlüğü, çevre koruma ve ekonomik uyum gibi alanları kapsıyor. Özellikle 23’üncü (yargı ve temel haklar) ve 24’üncü (adalet, özgürlük ve güvenlik) fasıllar, AB’nin en fazla ilerleme beklediği konular. Karadağ, yargı sistemini güçlendirmek için yeni yasalar çıkardı, yolsuzlukla mücadelede kurumsal yapıları iyileştirdi ve medya özgürlüğünü destekleyen düzenlemeler yaptı. AB’nin Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) kapsamında 507 milyon Euro finansman, bu reformları destekledi. Ancak, AB Komisyonu’nun 2024 raporları, organize suçla mücadele, yargı bağımsızlığı ve medya özgürlüğü gibi alanlarda daha fazla çaba gerektiğini belirtti. Siyasi istikrar, toplumsal uzlaşı ve reformların tutarlılığı, sürecin başarısı için kritik. Karadağ’ın küçük nüfusu ve coğrafi avantajları, reformların uygulanmasını kolaylaştırırken, siyasi kutuplaşma ve dış etkiler (örneğin, Rusya ve Çin’in bölgedeki nüfuzu) zorluk yaratabilir. Polonya’nın desteği, bu engelleri aşmada önemli bir itici güç. Karadağ, reform sürecinde diasporasının ekonomik ve lobi desteğinden de yararlanıyor. 2028 hedefi, bu zorlukların aşılmasına bağlı, ancak Karadağ’ın kararlılığı ve AB’nin desteği, bu hedefi ulaşılabilir kılıyor.
Polonya’nın Karadağ’ın AB üyelik sürecine verdiği destek neden stratejik bir öneme sahip ve bu destek nasıl somutlaşıyor?
Polonya, Karadağ’ın 2028’de AB üyesi olma hedefini destekleyerek, Batı Balkanlar’ın Avrupa entegrasyonunda kilit bir rol oynuyor. Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, Podgoritsa’da Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatovic ile yaptığı ortak basın toplantısında, Karadağ’ın 2028’de AB’ye katılacağına dair güçlü inancını ifade etti. Bu destek, Polonya’nın AB’nin genişleme politikasına yönelik stratejik vizyonunun bir parçası. 2004’te AB’ye üye olan Polonya, Batı Balkanlar’ın entegrasyonunu, bölgenin istikrarı ve güvenliği için hayati görüyor. Karadağ’ın NATO üyeliği (2017’den beri) ve AB dış politikasıyla uyumu, Polonya için güvenilir bir ortak olduğunu gösteriyor. Polonya, 1 Ocak 2025’te devraldığı AB Konseyi Dönem Başkanlığı sırasında, Karadağ’ın müzakere fasıllarını kapatmasına teknik ve siyasi destek sağlayabilir. Polonya’nın kendi AB üyelik sürecindeki deneyimleri, Karadağ için bir yol haritası sunuyor; hukuk reformları, ekonomik düzenlemeler ve kamu yönetimi alanındaki Polonya modeli, Karadağ’a ilham verebilir. Duda’nın açıklamaları, Karadağ’ın reform çabalarını takdir ederken, AB genişlemesinin hızlandırılması gerektiğini de ima ediyor. Bu destek, diplomatik ziyaretler, teknik yardım ve AB içinde Karadağ’ın lehine lobi faaliyetleriyle somutlaşıyor. Polonya, Karadağ’ın üyelik sürecini hızlandırarak, AB içinde genişleme yanlısı bir bloğun oluşmasına katkı sağlıyor. Bu stratejik destek, Karadağ’ın uluslararası güvenilirliğini artırırken, Batı Balkanlar’ın AB perspektifini güçlendiriyor ve bölgedeki dış aktörlerin (örneğin, Rusya ve Çin) etkisini dengelemeye yardımcı oluyor.
Karadağ’ın AB üyelik süreci, Batı Balkanlar’ın genel entegrasyon perspektifini nasıl etkiliyor?
Karadağ’ın 2028’de AB üyesi olma hedefi, Batı Balkanlar’ın Avrupa entegrasyonu için bir dönüm noktası. Bölgedeki diğer ülkeler (Sırbistan, Bosna-Hersek, Arnavutluk, Kuzey Makedonya ve Kosova) de AB üyeliği için farklı aşamalarda ilerliyor, ancak Karadağ, müzakerelerde en önde. Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, Batı Balkanlar’ın AB’ye entegrasyonunun, bölgenin istikrarı ve güvenliği için hayati olduğunu vurguladı. Karadağ’ın başarısı, diğer Balkan ülkeleri için bir model ve motivasyon kaynağı olabilir. Bölge, tarihsel çatışmalar, etnik gerilimler ve ekonomik zorluklarla mücadele ederken, AB üyeliği, istikrar ve refah vaat ediyor. Karadağ, NATO üyesi olarak ve AB dış politikasıyla uyumlu duruşuyla, bölgede güvenilir bir aktör. Cumhurbaşkanı Milatovic, Karadağ’ın Orta Doğu ve Ukrayna konularında AB ile tam uyum içinde olduğunu belirterek, bu uyumun üyelik sürecini güçlendirdiğini ifade etti. Karadağ’ın 2028’de üyeliği, AB’nin genişleme politikasına ivme kazandırabilir ve Rusya veya Çin gibi dış aktörlerin bölgedeki etkisini dengeleyebilir. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 2024’te Karadağ’ın 2028 hedefinin gerçekçi olduğunu doğruladı. AB Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas da Karadağ’ın ilerlemesini övdü. Karadağ’ın üyeliği, bölgesel iş birliğini, altyapı projelerini ve ekonomik entegrasyonu teşvik ederek, Batı Balkanlar’ın AB yolculuğunu hızlandırabilir. Avrupa Parlamentosu’nun 2025’te Karadağ’ın hedefini destekleyen kararı, bu sürecin ciddiyetini ortaya koyuyor. Karadağ’ın başarısı, AB’nin genişleme politikasının güvenilirliğini artırarak, diğer aday ülkeleri reformlara teşvik edebilir.
Karadağ’ın 2028’de AB üyesi olmasının ekonomik ve sosyal etkileri neler olacak?
Karadağ’ın 2028’de AB üyesi olması, ekonomik ve sosyal alanlarda köklü dönüşümler getirecek. Ekonomik açıdan, AB üyeliği, Karadağ’ın tek pazara tam erişimini sağlayarak, ihracat, yatırım ve iş fırsatlarını artıracak. Turizm, ekonominin %25’ini oluşturuyor ve AB üyeliği, Avrupa’dan daha fazla turisti çekerek bu sektörü büyütebilir. Enerji, tarım ve teknoloji alanlarında AB fonları, altyapıyı modernize edecek ve rekabet gücünü artıracak. AB’nin Katılım Öncesi Yardım Aracı, Karadağ’ın altyapı projelerini, eğitimini ve çevre koruma girişimlerini finanse etti. Üyelik, Karadağ vatandaşlarına AB içinde serbest dolaşım ve çalışma hakkı tanıyarak, diasporanın ekonomik katkısını güçlendirecek. Sosyal açıdan, üyelik, eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlerde standartların yükselmesine katkı sağlayacak. Karadağ, reformlar kapsamında eğitim sistemini modernize etti ve genç nüfusu AB standartlarına hazırlıyor. Etnik ve kültürel çeşitlilik, Karadağ’ın birleştirici gücü oldu ve üyelik, bu uyumu güçlendirebilir. Ancak, yolsuzlukla mücadele ve medya özgürlüğü gibi reformlar, toplumsal güveni artırmalı. Diasporanın ekonomik yatırımları ve lobi faaliyetleri, üyelik sürecini destekliyor. AB üyeliği, Karadağ’ı ekonomik büyüme ve sosyal refah açısından bölgede bir başarı hikayesi haline getirebilir, ancak reformların tutarlılığı ve toplumsal katılım kritik önem taşıyor.
Karadağ’ın AB üyelik sürecinde hangi uluslararası aktörler destek sağlıyor ve bu destekler süreci nasıl etkiliyor?
Karadağ’ın 2028’de AB üyesi olma hedefi, birçok uluslararası aktörün desteğiyle güçleniyor. Polonya, bu süreçte öne çıkan bir destekçi; Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, Karadağ’ın 2028 hedefini açıkça destekledi ve Polonya’nın AB Konseyi Dönem Başkanlığı, bu desteği somutlaştırabilir. Avrupa Parlamentosu, 2025’te Karadağ’ın hedefini destekleyen bir karar aldı. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 2024’te Karadağ’ın 2028 hedefinin gerçekçi olduğunu belirtti. AB Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Karadağ’ın reform ilerlemesini övdü. Kıbrıs, Karadağ’a teknik destek sağlamaya hazır olduğunu açıkladı. Bu destekler, diplomatik teşvikler, teknik yardım ve finansal fonlarla somutlaşıyor. AB’nin Katılım Öncesi Yardım Aracı, Karadağ’a 507 milyon Euro sağladı. NATO üyesi olan Karadağ, transatlantik bağlarını güçlendirerek, AB üyeliği için güvenilir bir ortak olduğunu gösteriyor. Diasporanın lobi faaliyetleri, uluslararası alanda Karadağ’ın görünürlüğünü artırıyor. Bu destekler, Karadağ’ın reform sürecini hızlandırıyor, uluslararası güvenilirliğini artırıyor ve Rusya veya Çin gibi dış aktörlerin bölgedeki etkisini dengelemeye yardımcı oluyor. Ancak, desteklerin etkinliği, Karadağ’ın reform taahhütlerini yerine getirmesine bağlı. Bu uluslararası iş birliği, Karadağ’ın 2028 hedefini ulaşılabilir kılıyor ve Batı Balkanlar’ın AB entegrasyonuna ivme kazandırıyor.