Makale İçerikleri
TUI Group, Afrika kıtasındaki turizm sektöründe büyümeye devam ederek otel portföyünü genişletiyor. Şirket, TUI Blue, TUI Suneo ve yeni lanse edilen The Mora gibi markalarıyla Afrika’daki varlığını güçlendiriyor. Mısır’ın Marsa Alam bölgesinde 143 odalı TUI Blue Samaya otelinin açılması ve Tunus’ta her şey dahil konseptiyle hizmet veren 294 odalı TUI Suneo Palm Beach Skanes’in portföye eklenmesi, TUI’nin Kuzey Afrika’daki iddiasını ortaya koyuyor.
Ayrıca, Gambiya ve Fildişi Sahili’nde yeni otel projeleriyle birlikte Zanzibar, Kap Verde Adaları, Senegal ve Kenya gibi destinasyonlarda da büyüme planları devam ediyor. TUI Hotels & Resorts’un Genel Müdürü Artur Gerber, Afrika’da önümüzdeki yıllarda 20’den fazla yeni otel açmayı planladıklarını ve 8 ülkede halihazırda 97 otel ile 30 binden fazla odaya sahip olduklarını belirtti.
TUI’nin bu hamlesi, Afrika’nın turizm potansiyelini küresel pazara taşıyarak hem yerel ekonomilere katkıda bulunuyor hem de uluslararası turistlere yeni tatil seçenekleri sunuyor. Özellikle aile dostu ve her şey dahil konseptleriyle dikkat çeken bu oteller, uygun fiyatlı tatilden lüks segmentlere kadar geniş bir yelpazede hizmet veriyor. Bu makalede, TUI Group’un Afrika’daki genişleme stratejisi, yeni otel projeleri ve bu girişimlerin turizm sektörüne etkileri detaylı bir şekilde ele alınacak.
TUI Blue Samaya: Mısır’ın Marsa Alam Bölgesinde Yeni Bir Soluk
TUI Group, Mısır’ın Marsa Alam bölgesinde 143 odalı TUI Blue Samaya otelini açarak Afrika’daki portföyüne güçlü bir ekleme yaptı. Marsa Alam, Kızıldeniz’in berrak suları, mercan resifleri ve sakin plajlarıyla bilinen bir destinasyon olarak, dalış ve doğa tutkunlarının favorisi konumunda. TUI Blue Samaya, aile dostu konseptiyle öne çıkıyor ve bir su parkı, geniş yüzme havuzları, spa hizmetleri ve çeşitli eğlence seçenekleriyle misafirlerine kapsamlı bir tatil deneyimi sunuyor.
Otel, her şey dahil paketiyle yemek ve içecek hizmetlerini sınırsız bir şekilde sunarken, modern tasarımı ve çevre dostu uygulamalarıyla da dikkat çekiyor. TUI Blue markası, kişiselleştirilmiş hizmetler ve yüksek standartlı konaklama deneyimiyle tanınıyor, bu da Samaya’yı Marsa Alam’da öne çıkan bir tesis haline getiriyor. Otelin açılışı, Mısır’ın turizm sektörüne yeni bir ivme kazandırırken, TUI’nin Kuzey Afrika’daki lider konumunu pekiştiriyor. Marsa Alam, son yıllarda uluslararası turistler arasında popülerlik kazanan bir destinasyon olarak, özellikle Avrupa’dan gelen dalış meraklıları için cazip bir seçenek.
TUI Blue Samaya, bu talebi karşılamak için stratejik bir konuma sahip; havalimanına yakınlığı ve bölgedeki su sporları merkezlerine kolay erişimi, oteli hem bireysel turistler hem de aileler için ideal kılıyor. TUI Group’un bu yatırımı, Mısır’ın turizm altyapısını desteklerken, yerel ekonomiye istihdam ve gelir artışı sağlıyor. Örneğin, otelin inşası ve işletmesi sırasında yüzlerce yerel çalışana iş imkânı sunuldu, bu da bölgedeki ekonomik hareketliliği artırdı.
TUI Blue Samaya, çevre dostu uygulamalarıyla da öne çıkıyor; enerji verimliliği ve su tasarrufu gibi sürdürülebilirlik önlemleri, otelin ekolojik ayak izini azaltıyor. Bu, TUI’nin Afrika’daki genişleme stratejisinin sadece ticari değil, aynı zamanda çevresel sorumluluk bilinciyle şekillendiğini gösteriyor. Marsa Alam’daki bu yeni otel, TUI’nin Afrika’daki turizm pazarında büyümeye yönelik kararlılığını ortaya koyarken, Mısır’ın küresel turizm haritasındaki yerini güçlendiriyor.
TUI Suneo Palm Beach Skanes: Tunus’ta Uygun Fiyatlı Lüks
Tunus’ta açılan TUI Suneo Palm Beach Skanes, TUI Group’un fiyat odaklı tatilcilere yönelik yeni oteli olarak portföye eklendi. 294 odalı bu otel, geniş bahçe alanları, her şey dahil konsepti ve çeşitli spor ile eğlence seçenekleriyle dikkat çekiyor. Tunus’un Skanes bölgesinde yer alan otel, Monastir Havalimanı’na yakın konumuyla kolay erişim sağlarken, Akdeniz’in mavi sularına kıyısı olan plajlarıyla tatilciler için cazip bir destinasyon sunuyor. TUI Suneo markası, uygun fiyatlı ancak kaliteli tatil deneyimleri sunmayı hedefliyor ve Palm Beach Skanes, bu vizyonu yansıtıyor.
Otel, aileler, çiftler ve genç gezginler için geniş bir yelpazede hizmet sunuyor; çocuk kulüpleri, animasyon gösterileri, su sporları ve fitness alanları, misafirlerin tatillerini dolu dolu geçirmesini sağlıyor. Tunus, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle uzun süredir Avrupa’dan gelen turistlerin ilgisini çekiyor ve TUI Suneo Palm Beach Skanes, bu potansiyeli değerlendirmek için stratejik bir hamle olarak görülüyor. Otelin her şey dahil paketi, sınırsız yemek ve içecek hizmetleriyle tatilcilerin bütçelerini kontrol altında tutmasına olanak tanıyor.
Ayrıca, otelin geniş bahçe alanları, dinlendirici bir atmosfer sunarken, Tunus’un geleneksel mimari unsurlarını modern tasarımla birleştiren odaları, konforlu bir konaklama vadediyor. TUI Group’un Tunus’taki bu yatırımı, ülkenin turizm sektörüne yeni bir soluk getiriyor. Tunus, 2015’teki güvenlik endişelerinden sonra turizmde toparlanma sürecine girmişti ve TUI’nin bu yeni oteli, ülkenin uluslararası turistler için güvenli ve cazip bir destinasyon olduğunu kanıtlıyor. Otelin açılışı, yerel ekonomiye de önemli katkılar sağlıyor; inşaat ve işletme süreçlerinde yüzlerce yerel çalışana iş imkânı sunulurken, çevredeki restoranlar, tur operatörleri ve esnaf da turist akışından faydalanıyor.
TUI Suneo Palm Beach Skanes, uygun fiyatlı tatil arayan Avrupa’daki turistler için ideal bir seçenek sunarken, Tunus’un turizm potansiyelini küresel pazara taşımada önemli bir rol oynuyor. TUI’nin bu hamlesi, Afrika’daki uygun fiyatlı tatil segmentine yönelik talebi karşılamayı hedeflerken, Tunus’un turizm sektöründeki toparlanmasını destekliyor.
Gambiya ve Fildişi Sahili’nde Yeni TUI Blue Otelleri
TUI Group, Afrika’daki genişleme stratejisi kapsamında Gambiya ve Fildişi Sahili’nde yeni TUI Blue otelleri açmayı planlıyor. Gambiya’da, Kotu Plajı’nda 140 odalı bir TUI Blue otelinin 2025 sonunda açılması hedefleniyor. Kotu Plajı, Gambiya’nın en popüler turistik bölgelerinden biri olarak, altın sarısı kumsalları ve sakin atmosferiyle biliniyor. Bu yeni otel, aile dostu konseptiyle tasarlanıyor ve her şey dahil paketi, su sporları, çocuk kulüpleri ve yerel kültürel etkinlikler gibi hizmetler sunacak.
Gambiya, Afrika’nın en küçük ülkelerinden biri olmasına rağmen, turizm potansiyeliyle dikkat çekiyor ve TUI’nin bu yatırımı, ülkenin uluslararası turizm pazarındaki yerini güçlendirecek. Fildişi Sahili’nde ise 2027’de açılması planlanan bir TUI Blue oteli için inşaat çalışmaları başladı. Bu otel, Batı Afrika’nın yükselen turizm destinasyonlarından biri olan Fildişi Sahili’nde, sahil şeridinde yer alacak ve modern olanaklarla donatılacak. TUI Blue markasının kişiselleştirilmiş hizmet anlayışı, bu otellerde de kendini gösterecek; misafirler, mobil uygulama üzerinden rezervasyon yapma, oda seçimi ve özel aktiviteler planlama gibi imkanlara sahip olacak.
TUI’nin Gambiya ve Fildişi Sahili’ndeki bu projeleri, Afrika’nın daha az bilinen destinasyonlarını küresel turizm haritasına taşımayı amaçlıyor. Her iki ülke de doğal güzellikleri, kültürel zenginlikleri ve uygun fiyatlı tatil seçenekleriyle Avrupa’dan gelen turistler için alternatif destinasyonlar olarak öne çıkıyor. TUI Group’un bu yatırımları, yerel ekonomilere önemli katkılar sağlayacak; otellerin inşası ve işletmesi sırasında yüzlerce kişiye istihdam yaratılırken, çevredeki turizm işletmeleri de bu yeni turist akışından fayda sağlayacak. Örneğin, Gambiya’daki yerel pazarlar ve kültürel turlar, TUI Blue otelinin misafirleri için popüler aktiviteler arasında yer alacak.
Fildişi Sahili’nde ise Yamoussoukro ve Abidjan gibi şehirlerin tarihi ve kültürel mekanları, otel misafirlerine tanıtılacak. TUI’nin bu hamleleri, Afrika turizminin çeşitlenmesine katkıda bulunurken, sürdürülebilir turizm uygulamalarıyla çevresel etkileri en aza indirmeyi hedefliyor. Bu oteller, TUI’nin Afrika’daki büyüme stratejisinin bir parçası olarak, kıtanın turizm potansiyelini küresel ölçekte artırmayı amaçlıyor.
The Mora: Zanzibar’da Lüks Segmentte Yeni Bir Marka
TUI Group, 2024 yılında üst segment tatilcilere yönelik yeni bir marka olan The Mora’yı lanse etti ve ilk otelini Tanzanya’nın Zanzibar adasında açtı. The Mora Zanzibar, lüks ve kişiselleştirilmiş tatil deneyimi arayan misafirler için tasarlandı; geniş villalar, özel havuzlar, gurme restoranlar ve spa hizmetleriyle dikkat çekiyor. Zanzibar, beyaz kumsalları, turkuaz suları ve tarihi Stone Town bölgesiyle Afrika’nın en popüler tropikal destinasyonlarından biri. The Mora, bu doğal güzellikleri lüks bir konaklama deneyimiyle birleştirerek, üst segment turistler için unutulmaz bir tatil sunuyor.
TUI Hotels & Resorts Genel Müdürü Artur Gerber, The Mora’nın hedef kitlesinden olumlu geri dönüşler aldığını ve markanın Afrika’da yeni oteller açmayı planladığını belirtti. The Mora Zanzibar, açılışının birinci yılında yüksek doluluk oranlarıyla dikkat çekerken, TUI’nin lüks segmentteki iddiasını güçlendirdi. Otel, çevre dostu uygulamalarıyla da öne çıkıyor; güneş enerjisi kullanımı ve atık yönetimi gibi sürdürülebilirlik önlemleri, lüks tatil deneyimini çevre bilinciyle birleştiriyor. The Mora’nın başarısı, TUI’nin Afrika’daki lüks turizm pazarına olan ilgisini artırıyor ve şirket, Zanzibar’da yeni oteller açmayı planlıyor.
Bu marka, özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika’dan gelen yüksek gelir grubundaki turistleri hedefliyor. Zanzibar’ın turizm altyapısı, The Mora gibi yatırımlarla güçlenirken, ada ekonomisi de bu otellerden önemli ölçüde faydalanıyor. Örneğin, otelin yerel ürünlere ve hizmetlere odaklanması, Zanzibar’daki çiftçilere, balıkçılara ve esnafa gelir sağlıyor. Ayrıca, The Mora’nın düzenlediği kültürel turlar, Stone Town’un UNESCO Dünya Mirası listesindeki tarihi dokusunu turistlere tanıtıyor. TUI’nin The Mora markasıyla Afrika’da lüks segmentte büyümesi, kıtanın tropikal destinasyonlarının küresel çapta tanınırlığını artırıyor. Bu otel, TUI’nin Afrika’daki çeşitlendirilmiş portföyünün bir parçası olarak, hem lüks hem de sürdürülebilir turizmi teşvik ediyor.
TUI’nin Afrika’daki Genişleme Stratejisi ve Gelecek Planları
TUI Hotels & Resorts’un Afrika’daki portföyü, 8 ülkede 97 otel ve 30 binden fazla odayla kıtanın turizm sektöründe önemli bir yer tutuyor. Artur Gerber’in açıklamalarına göre, TUI önümüzdeki yıllarda 20’den fazla yeni otel açmayı planlıyor. Kuzey Afrika’da Mısır ve Tunus’taki mevcut yatırımların yanı sıra, Kap Verde Adaları, Zanzibar, Senegal, Gambiya ve Kenya gibi destinasyonlarda büyüme hedefleniyor. Örneğin, Kap Verde Adaları’nda yeni Robinson Club otelleri planlanırken, Senegal ve Kenya’da da TUI Blue ve TUI Suneo markalarıyla yeni tesisler açılacak.
Bu genişleme, TUI’nin Afrika turizminin potansiyeline olan inancını yansıtıyor. Afrika, doğal güzellikleri, kültürel zenginlikleri ve uygun fiyatlı tatil seçenekleriyle Avrupa’dan gelen turistler için giderek daha popüler bir destinasyon haline geliyor. TUI’nin bu stratejisi, kıtanın turizm altyapısını geliştirirken, yerel ekonomilere istihdam ve gelir artışı sağlıyor. Örneğin, yeni otellerin inşası sırasında yerel işçiler istihdam edilirken, otellerin işletmesi sırasında restoranlar, tur operatörleri ve yerel pazarlar turist akışından faydalanıyor. TUI, sürdürülebilir turizm uygulamalarına da önem veriyor; yeni otellerde enerji verimliliği, su tasarrufu ve yerel ürünlerin kullanımı gibi çevre dostu politikalar uygulanıyor.
Bu, TUI’nin Afrika’daki yatırımlarını sadece ticari değil, aynı zamanda sosyal ve çevresel sorumluluk bilinciyle gerçekleştirdiğini gösteriyor. TUI’nin Afrika’daki genişlemesi, kıtanın turizm potansiyelini küresel pazara taşımayı amaçlarken, Avrupa’daki turistlere yeni ve çeşitlendirilmiş tatil seçenekleri sunuyor. Şirketin TUI Blue, TUI Suneo ve The Mora gibi markaları, farklı bütçe ve beklentilere hitap ederek geniş bir müşteri kitlesini hedefliyor. Bu strateji, TUI’nin Afrika turizm pazarındaki lider konumunu güçlendirirken, kıtanın ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkıda bulunuyor.
Afrika Turizmine Katkılar ve Yerel Ekonomiler
TUI Group’un Afrika’daki otel yatırımları, kıtanın turizm sektörüne ve yerel ekonomilere önemli katkılar sağlıyor. Mısır, Tunus, Gambiya, Fildişi Sahili ve Zanzibar gibi destinasyonlarda açılan oteller, yüzlerce yerel çalışana istihdam imkânı sunuyor. Örneğin, TUI Blue Samaya’nın Marsa Alam’da açılması, inşaat ve işletme süreçlerinde yerel işçilere iş sağlarken, çevredeki restoranlar, tur operatörleri ve esnaf da turist akışından faydalanıyor.
Tunus’taki TUI Suneo Palm Beach Skanes, yerel ürünlerin kullanımına öncelik vererek bölgedeki çiftçilere ve üreticilere destek oluyor. Gambiya’daki yeni TUI Blue oteli, Kotu Plajı’nda yerel pazarlarla iş birliği yaparak turistlere otantik ürünler sunmayı planlıyor. Zanzibar’daki The Mora, yerel balıkçıların ve çiftçilerin ürünlerini otel restoranlarında kullanarak ada ekonomisini güçlendiriyor. TUI’nin Afrika’daki otelleri, sadece ekonomik değil, aynı zamanda kültürel katkılar da sağlıyor. Örneğin, Zanzibar’daki Stone Town turları, Gambiya’daki kültürel festivaller ve Tunus’taki tarihi mekan gezileri, turistlere yerel kültürü tanıtıyor. Bu, yerel toplulukların kültürel miraslarını korumasını ve küresel çapta tanıtmasını sağlıyor.
TUI’nin sürdürülebilirlik politikaları, Afrika’daki yatırımlarında da belirgin; oteller, enerji verimliliği ve atık yönetimi gibi uygulamalarla çevresel etkileri en aza indiriyor. Bu yatırımlar, Afrika’nın turizm potansiyelini artırırken, kıtanın küresel turizm pazarındaki payını büyütüyor. TUI’nin Afrika’daki genişlemesi, kıtanın ekonomik kalkınmasına katkıda bulunurken, uluslararası turistlere yeni destinasyonlar sunarak turizm sektörünü çeşitlendiriyor.
Kaynaklar
Bu makaledeki bilgiler, TUI Group’un Afrika’daki otel genişlemesiyle ilgili güncel haberlere ve Afrika’nın turizm potansiyeli hakkındaki genel bilgilere dayanarak hazırlanmıştır. Aşağıda, TUI’nin otel yatırımları ve Afrika turizmi hakkında genel bilgi sağlayabilecek bazı kaynak türleri ve örnekleri (gerçek ve güncel bağlantılarla) bulunmaktadır:
- TUI Group Resmi Sitesi: TUI Hotels & Resorts’un Afrika’daki yatırımları ve yeni otel projeleri .
- TravelPRNews: TUI Blue Samaya ve TUI Suneo Palm Beach Skanes otelleriyle ilgili haberler .
- TravelMole: TUI’nin Afrika’daki otel portföyü genişlemesiyle ilgili güncel bilgiler .
- Aviation24: TUI’nin Zanzibar, Kap Verde ve diğer destinasyonlardaki projeleri .
- Hospitality Career Profile: TUI’nin Mısır ve Tunus’taki yeni otelleriyle ilgili detaylar .
Not: Verilen bağlantılar genel kaynaklara yönlendirme amaçlıdır ve sürekli güncellenen web siteleridir. Spesifik haber, rapor veya düzenlemeler için bu platformlarda detaylı arama yapılması önerilir.
Sık Sorulan Sorular
TUI Group’un Afrika’daki yeni otel yatırımları hangi destinasyonları kapsıyor ve bu oteller hangi hizmetleri sunuyor?
TUI Group, Afrika’daki otel portföyünü genişletmek için Mısır, Tunus, Gambiya, Fildişi Sahili, Zanzibar, Kap Verde Adaları, Senegal ve Kenya gibi destinasyonlarda yeni tesisler açıyor. Mısır’ın Marsa Alam bölgesinde açılan TUI Blue Samaya, 143 odalı bir otel olup, aile dostu konseptiyle öne çıkıyor. Su parkı, yüzme havuzları, spa hizmetleri ve her şey dahil paketleriyle misafirlerine kapsamlı bir tatil deneyimi sunuyor. Tunus’ta açılan TUI Suneo Palm Beach Skanes, 294 odalı bir otel olarak, uygun fiyatlı tatil arayanlara hitap ediyor; geniş bahçe alanları, her şey dahil konsepti, çocuk kulüpleri, su sporları ve animasyon gösterileri gibi hizmetler sağlıyor. Gambiya’da, Kotu Plajı’nda 2025 sonunda açılacak 140 odalı TUI Blue oteli, her şey dahil paketi, kültürel etkinlikler ve su sporlarıyla hizmet verecek. Fildişi Sahili’nde 2027’de açılması planlanan TUI Blue oteli, modern olanaklar ve kişiselleştirilmiş hizmetler sunacak. Zanzibar’daki The Mora, lüks segmentte hizmet veren bir otel olarak, geniş villalar, özel havuzlar, gurme restoranlar ve spa hizmetleriyle üst segment turistleri hedefliyor. TUI’nin Afrika’daki otelleri, uygun fiyatlı tatilden lüks konaklamalara kadar geniş bir yelpazede hizmet sunarak, farklı bütçe ve beklentilere hitap ediyor. Bu oteller, yerel ekonomilere istihdam ve gelir artışı sağlarken, sürdürülebilirlik uygulamalarıyla çevresel etkileri en aza indiriyor. Örneğin, TUI Blue Samaya’da enerji verimliliği ve su tasarrufu önlemleri, The Mora’da ise yerel ürünlerin kullanımı gibi uygulamalar öne çıkıyor. TUI’nin bu yatırımları, Afrika’nın turizm potansiyelini küresel pazara taşıyarak, kıtanın ekonomik ve kültürel kalkınmasına katkıda bulunuyor.
TUI Blue Samaya ve TUI Suneo Palm Beach Skanes otelleri hangi özellikleriyle öne çıkıyor?
TUI Blue Samaya, Mısır’ın Mars-titled Alam bölgesinde açılan 143 odalı bir otel olarak, aile dostu konseptiyle dikkat çekiyor. Kızıldeniz’in berrak suları ve mercan resifleriyle ünlü Marsa Alam’da yer alan otel, dalış ve doğa tutkunları için ideal bir konumda. Su parkı, geniş yüzme havuzları, spa hizmetleri, çocuk kulüpleri ve her şey dahil paketiyle misafirlerine konforlu bir tatil sunuyor. Modern tasarımı, çevre dostu uygulamaları ve havalimanına yakınlığı, oteli hem bireysel turistler hem de aileler için cazip kılıyor. TUI Blue markasının kişiselleştirilmiş hizmet anlayışı, mobil uygulama üzerinden rezervasyon, oda seçimi ve aktivite planlama gibi özelliklerle destekleniyor. Otel, Mısır’ın turizm altyapısını güçlendirirken, yerel ekonomiye istihdam ve gelir artışı sağlıyor. Tunus’taki TUI Suneo Palm Beach Skanes, 294 odalı bir otel olarak, uygun fiyatlı tatil arayanlara hitap ediyor. Skanes bölgesinde, Monastir Havalimanı’na yakın bir konumda yer alan otel, Akdeniz’in mavi sularına kıyısı olan plajlarıyla öne çıkıyor. Her şey dahil konsepti, sınırsız yemek ve içecek hizmetleri sunarken, geniş bahçe alanları, çocuk kulüpleri, su sporları, fitness alanları ve animasyon gösterileriyle tatilcilerin beklentilerini karşılıyor. Tunus’un tarihi ve kültürel zenginliklerine kolay erişim sağlayan otel, geleneksel mimari unsurlarıyla modern tasarımı birleştiriyor. TUI Suneo markası, bütçe dostu tatil deneyimini kaliteli hizmetle sunmayı hedefliyor ve Palm Beach Skanes, bu vizyonu yansıtıyor. Her iki otel, yerel ekonomilere katkıda bulunurken, TUI’nin Afrika’daki çeşitlendirilmiş portföyünü güçlendiriyor. Örneğin, TUI Blue Samaya, Marsa Alam’da dalış turları ve yerel rehberlerle iş birliği yaparak bölge turizmini canlandırıyor. TUI Suneo Palm Beach Skanes ise Tunus’un esnafına ve tur operatörlerine gelir sağlıyor. Bu oteller, TUI’nin Afrika’daki turizm pazarında lider konumunu pekiştirirken, uluslararası turistlere yeni ve cazip tatil seçenekleri sunuyor.
TUI’nin Gambiya ve Fildişi Sahili’ndeki yeni otel projeleri nelerdir ve bu projeler yerel ekonomilere nasıl katkı sağlayacak?
TUI Group, Afrika’daki genişleme stratejisi kapsamında Gambiya ve Fildişi Sahili’nde yeni TUI Blue otelleri açmayı planlıyor. Gambiya’da, Kotu Plajı’nda 140 odalı bir TUI Blue oteli, 2025 sonunda açılacak. Kotu Plajı, altın sarısı kumsalları ve sakin atmosferiyle Gambiya’nın en popüler turistik bölgelerinden biri. Otel, aile dostu konseptiyle tasarlanıyor ve her şey dahil paketi, su sporları, çocuk kulüpleri ve yerel kültürel etkinlikler gibi hizmetler sunacak. Fildişi Sahili’nde ise 2027’de açılması planlanan bir TUI Blue oteli için inşaat çalışmaları başladı. Bu otel, Batı Afrika’nın yükselen turizm destinasyonlarından biri olan Fildişi Sahili’nde, sahil şeridinde yer alacak ve modern olanaklarla donatılacak. TUI Blue markasının kişiselleştirilmiş hizmet anlayışı, bu otellerde mobil uygulama üzerinden rezervasyon, oda seçimi ve özel aktiviteler gibi imkanlarla desteklenecek. Her iki proje, yerel ekonomilere önemli katkılar sağlayacak. Gambiya’daki otel, inşaat ve işletme süreçlerinde yüzlerce yerel çalışana iş imkânı sunarken, çevredeki pazarlar, restoranlar ve tur operatörleri turist akışından fayda sağlayacak. Örneğin, Kotu Plajı’ndaki yerel pazarlar, otel misafirlerine otantik ürünler sunarak gelir elde edecek. Fildişi Sahili’nde ise Yamoussoukro ve Abidjan gibi şehirlerin tarihi ve kültürel mekanları, otel misafirlerine tanıtılarak turizm gelirleri artırılacak. TUI’nin sürdürülebilirlik politikaları, bu otellerde de uygulanacak; enerji verimliliği, su tasarrufu ve yerel ürünlerin kullanımı gibi önlemler, çevresel etkileri en aza indirecek. Bu projeler, Gambiya ve Fildişi Sahili’nin turizm potansiyelini küresel pazara taşıyarak, Afrika’nın daha az bilinen destinasyonlarını tanıtacak. TUI’nin bu yatırımları, kıtanın ekonomik kalkınmasına katkıda bulunurken, Avrupa’dan gelen turistlere yeni tatil seçenekleri sunuyor.
