Makale İçerikleri
WTTC 2025 yılında ekonomik katkılar ve istihdam açısından tarihi bir dönüm noktasına ulaşmaya hazırlanıyor. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC), sektörün küresel ekonomiye katkısının 11,7 trilyon dolara ulaşarak küresel gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 10,3’ünü oluşturacağını öngörüyor. Bu büyüme, uluslararası ve yerel turizm harcamalarının artmasıyla desteklenirken, özellikle Suudi Arabistan gibi ülkeler dikkat çekici bir yükseliş sergiliyor.
WTTC’nin son raporlarına göre, uluslararası ziyaretçi harcamaları 2019 seviyelerini 164 milyar dolar aşarak 2,1 trilyon dolara ulaşacak. Bu rakamlar, turizmin dünya ekonomisindeki kritik rolünü bir kez daha ortaya koyuyor. Aynı zamanda, sektörde istihdamın 14 milyon artışla 371 milyona ulaşması bekleniyor; bu, ABD nüfusunu bile geride bırakan bir rakam. Bu makalede, küresel turizm sektörünün 2025 beklentileri, lider ülkelerin performansı ve özellikle Suudi Arabistan’ın turizmdeki dönüşümü detaylı bir şekilde ele alınıyor.

Küresel Turizm Sektörünün Ekonomik Katkısı
Turizm, küresel ekonominin en önemli itici güçlerinden biri olarak uzun süredir dikkat çekiyor. WTTC’nin 2025 projeksiyonları, sektörün ekonomik katkısının pandemi öncesi seviyeleri aşarak 11,7 trilyon dolara ulaşacağını gösteriyor. Bu, küresel GSYH’nin yaklaşık onda birine denk geliyor ve turizmin ekonomik büyümedeki rolünün ne kadar kritik olduğunu ortaya koyuyor. Uluslararası ziyaretçi harcamalarının 2,1 trilyon doları aşması, sektörün toparlanma sürecini başarıyla tamamladığını ve yeni bir büyüme evresine girdiğini işaret ediyor.
Bu artış, özellikle Asya, Orta Doğu ve Avrupa’daki destinasyonların artan popülaritesine bağlanıyor. Örneğin, Asya’da Çin’in pandemi öncesi harcama seviyelerini 2024’te aşması, küresel turizmdeki toparlanmanın önemli bir göstergesi oldu. Ancak, WTTC raporları, Çin’in 2025’te büyüme hızında bir miktar yavaşlama yaşayabileceğini öngörüyor. Buna karşın, Orta Doğu’nun turizmdeki yükselişi, özellikle Suudi Arabistan’ın liderliğinde, sektörün geleceği açısından umut verici bir tablo çiziyor.
Turizm sektörünün ekonomik katkısı, sadece doğrudan harcamalarla sınırlı değil. Otelcilik, ulaşım, yiyecek-içecek hizmetleri ve kültürel etkinlikler gibi yan sektörler de turizmden büyük ölçüde faydalanıyor. Bu zincirleme etki, turizmin ekonomik çarpan etkisini artırarak yerel ekonomilere önemli katkılar sağlıyor. Örneğin, bir turistin bir destinasyonda harcadığı her dolar, yerel işletmeler, esnaf ve hizmet sağlayıcılar aracılığıyla ekonomiye katlanarak geri dönüyor. WTTC’nin verileri, bu çarpan etkisinin özellikle gelişmekte olan ülkelerde daha belirgin olduğunu gösteriyor.
Bu bağlamda, turizm sadece ekonomik bir faaliyet değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir köprü olarak da işlev görüyor. Küresel turizmdeki bu büyüme, aynı zamanda istihdam yaratma potansiyeliyle de dikkat çekiyor. 2025’te sektörün 371 milyon kişiye istihdam sağlaması bekleniyor; bu, dünya çapında milyonlarca insanın geçim kaynağına doğrudan katkı anlamına geliyor.
İstihdamda Tarihi Artış
Turizm sektörü, istihdam yaratma kapasitesiyle de öne çıkıyor. WTTC’nin tahminlerine göre, 2025’te sektördeki istihdam 14 milyon artarak toplamda 371 milyona ulaşacak. Bu rakam, küresel iş gücünün önemli bir kısmını temsil ediyor ve turizmin sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir güç olduğunu kanıtlıyor. Karşılaştırma yapmak gerekirse, bu istihdam rakamı ABD’nin toplam nüfusunu bile aşıyor. Turizm, özellikle genç nüfus ve kadınlar için iş fırsatları sunarak ekonomik kapsayıcılığı destekliyor. Oteller, restoranlar, tur rehberleri, ulaşım hizmetleri ve kültürel etkinlik organizasyonları gibi geniş bir yelpazede iş imkanları sunan sektör, farklı beceri seviyelerine ve eğitim geçmişlerine sahip bireyler için erişilebilir bir iş piyasası oluşturuyor.
İstihdam artışındaki bu ivme, özellikle pandemi sonrası toparlanma sürecinde dikkat çekiyor. Covid-19 salgını, turizm sektörünü derinden etkileyerek milyonlarca insanın işini kaybetmesine neden olmuştu. Ancak, WTTC’nin raporları, sektörün 2022’den itibaren hızlı bir toparlanma gösterdiğini ve 2025’te pandemi öncesi istihdam seviyelerini aşacağını ortaya koyuyor. Bu toparlanma, hükümetlerin turizmi destekleyen politikaları, dijitalleşme ve yeni destinasyonların popülerleşmesi gibi faktörlerle destekleniyor. Örneğin, dijital platformlar aracılığıyla rezervasyonların artması ve seyahat teknolojilerindeki yenilikler, sektörün daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlıyor. Ayrıca, sürdürülebilir turizm uygulamalarının yaygınlaşması, çevre bilinci yüksek turistlerin ilgisini çekerek yeni iş alanları yaratıyor. Bu trend, özellikle genç nesillerin çevre dostu seyahat seçeneklerine olan talebiyle daha da güçleniyor.
ABD ve Çin: Turizmde Karşılaştırmalı Performans
Küresel turizmde lider konumda olan ABD, gelen turist harcamaları açısından hâlâ pandemi öncesi seviyelere tam anlamıyla ulaşamadı. WTTC raporları, ABD’nin turizm gelirlerinin 2025’te önemli bir artış göstereceğini, ancak 2019 seviyelerinin biraz altında kalabileceğini öngörüyor. Bunun nedenleri arasında, uluslararası seyahat kısıtlamalarının etkilerinin hâlâ kısmen devam etmesi ve iç turizmin pandemi sonrası dönemde daha fazla öncelik kazanması yer alıyor. ABD, geniş coğrafyası, ikonik şehirleri ve doğal güzellikleriyle turistler için cazip bir destinasyon olmaya devam etse de, uluslararası ziyaretçi sayısında beklenen sıçrama henüz gerçekleşmedi. Buna karşın, iç turizmdeki hareketlilik, özellikle New York, Los Angeles ve Miami gibi büyük şehirlerdeki kültürel ve eğlence etkinlikleriyle destekleniyor.
Çin ise küresel turizmde farklı bir hikaye yazıyor. WTTC’nin verilerine göre, Çin 2024 yılında pandemi öncesi uluslararası ziyaretçi harcama seviyelerini aşmayı başardı. Bu başarı, hükümetin turizmi teşvik eden politikaları, Asya-Pasifik bölgesindeki seyahat talebinin artması ve Çin’in kültürel zenginliklerine olan küresel ilginin etkisiyle mümkün oldu. Ancak, 2025 için öngörülen büyüme hızında bir yavaşlama bekleniyor. Bu yavaşlama, ekonomik dalgalanmalar ve uluslararası seyahat talebindeki bölgesel değişimlerden kaynaklanabilir. Yine de, Çin’in turizm sektörü, özellikle lüks seyahat ve kültürel turizm segmentlerinde güçlü bir performans sergilemeye devam ediyor. Büyük şehirlerdeki modern altyapı ve tarihi destinasyonların birleşimi, Çin’i küresel turistler için vazgeçilmez bir destinasyon haline getiriyor.
Suudi Arabistan’ın Turizmdeki Yükselişi
Suudi Arabistan, küresel turizm sahnesinde hızla yükselen bir yıldız olarak dikkat çekiyor. WTTC’nin tahminlerine göre, 2025’te ülkenin turizm sektörü ekonomiye yaklaşık 119 milyar dolar (447,2 milyar SAR) katkı sağlayacak. Bu, Suudi Arabistan’ın GSYH’sine yüzde 10’un üzerinde bir katkı anlamına geliyor ve turizmin ekonomik çeşitlendirme stratejisindeki kritik rolünü vurguluyor. Ülke, Vision 2030 programı kapsamında turizmi birincil ekonomik sektörlerden biri haline getirme hedefiyle büyük yatırımlar yapıyor. Bu yatırımlar, yeni turistik destinasyonların geliştirilmesi, altyapı projeleri ve uluslararası tanıtım kampanyalarıyla destekleniyor. Suudi Arabistan’ın turizmdeki bu dönüşümü, sadece ekonomik değil, aynı zamanda kültürel bir değişimi de temsil ediyor.
WTTC’nin raporları, Suudi Arabistan’da uluslararası ziyaretçi harcamalarının 2025’te 200 milyar SAR’a, yurt içi harcamaların ise 162,5 milyar SAR’a ulaşacağını öngörüyor. Bu rakamlar, ülkenin hem uluslararası hem de yerel turistler için cazip bir destinasyon haline geldiğini gösteriyor. Riyad, Cidde ve Dammam gibi şehirlerin yanı sıra AlUla, Neom ve Kızıldeniz Projesi gibi yeni destinasyonlar, Suudi Arabistan’ın turizm portföyünü çeşitlendiriyor. AlUla’nın tarihi zenginlikleri, Neom’un fütüristik vizyonu ve Kızıldeniz’in doğal güzellikleri, farklı turist segmentlerini cezbetmek için tasarlanmış projeler olarak öne çıkıyor. Ayrıca, ülkenin kültürel etkinliklere ve uluslararası spor organizasyonlarına ev sahipliği yapma kapasitesi, turizm gelirlerini artıran önemli bir faktör.
Suudi Arabistan’ın turizmdeki başarısı, sadece ekonomik rakamlarla sınırlı değil. WTTC Başkanı Julia Simpson, ülkenin Vision 2030 hedeflerini aşacak şekilde yeniden tanımlandığını vurguluyor. Bu dönüşüm, Suudi Arabistan’ın küresel turizmde bir merkez haline gelme yolunda attığı adımların bir göstergesi. Ülke, özellikle genç nüfus için istihdam yaratma konusunda da önemli bir başarı sergiliyor. 2025’te turizm sektörünün 2,7 milyon kişiye iş imkanı sağlaması bekleniyor. Bu, özellikle gençler ve kadınlar için ekonomik fırsatlar yaratılması açısından kritik bir gelişme. Suudi Arabistan’ın turizmdeki bu yükselişi, aynı zamanda kültürel mirasın korunması ve modernizasyon arasında bir denge kurma çabasını da yansıtıyor.

Orta Doğu’nun Turizm Potansiyeli
Orta Doğu, küresel turizmde giderek daha önemli bir oyuncu haline geliyor. WTTC’nin tahminlerine göre, 2025 sonunda bölge ekonomisine turizm sektörü 367,3 milyar dolar katkı sağlayacak. Bu, bölgenin küresel turizm pastasındaki payının giderek arttığını gösteriyor. Uluslararası ziyaretçi harcamalarının 194 milyar dolara, yurt içi harcamaların ise 113 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Ayrıca, sektörün 7,7 milyon kişiye istihdam sağlaması öngörülüyor. Bu rakamlar, Orta Doğu’nun turizmdeki potansiyelini ve ekonomik çeşitlendirme çabalarını ortaya koyuyor.
Suudi Arabistan, Orta Doğu’nun turizmdeki lideri konumunda olsa da, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Ürdün gibi ülkeler de önemli katkılar sağlıyor. Dubai ve Abu Dabi, lüks turizm ve iş seyahatleri için küresel merkezler olarak öne çıkarken, Katar’ın spor etkinlikleri ve kültürel festivalleri bölgeye olan ilgiyi artırıyor. Ürdün’ün Petra gibi tarihi destinasyonları ise kültürel turizmde güçlü bir çekim merkezi oluşturuyor. Orta Doğu’nun turizmdeki bu çeşitliliği, bölgenin küresel turistler için sunduğu zengin deneyim yelpazesini yansıtıyor. Ayrıca, bölgedeki hükümetlerin turizme yaptığı yatırımlar, altyapı projeleri ve uluslararası işbirlikleri, Orta Doğu’nun turizmdeki yükselişini destekleyen temel faktörler arasında yer alıyor.

Sürdürülebilir Turizm ve Gelecek Beklentileri
Küresel turizm sektörünün büyümesi, sürdürülebilirlik konusunu da gündeme getiriyor. Artan turist sayıları ve harcamalar, çevresel ve kültürel etkiler üzerinde baskı oluşturabiliyor. WTTC, sürdürülebilir turizm uygulamalarının yaygınlaşmasının, sektörün uzun vadeli başarısı için kritik olduğunu vurguluyor. Karbon nötr seyahat seçenekleri, yerel toplulukların desteklenmesi ve kültürel mirasın korunması gibi konular, turizm sektörünün geleceğini şekillendiren temel trendler arasında yer alıyor. Özellikle genç nesiller, çevre dostu destinasyonlara ve sürdürülebilir seyahat deneyimlerine daha fazla ilgi gösteriyor. Bu talep, turizm sektörünü daha çevre bilinci yüksek uygulamalara yönelmeye zorluyor.
Suudi Arabistan gibi ülkeler, sürdürülebilir turizmde de öncü olmaya çalışıyor. Örneğin, Neom projesi, çevre dostu teknolojiler ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla tasarlanmış bir destinasyon olarak dikkat çekiyor. Benzer şekilde, Kızıldeniz Projesi, deniz ekosistemini koruma odaklı bir turizm modeli sunuyor. Bu tür girişimler, turizmin çevresel etkilerini en aza indirirken ekonomik faydalarını maksimize etmeyi hedefliyor. Küresel düzeyde ise, hava yolu şirketlerinin karbon emisyonlarını azaltma çabaları ve otellerin enerji verimliliği projeleri, sürdürülebilir turizmin yaygınlaşmasına katkı sağlıyor.
Sonuç
Küresel turizm sektörü, 2025 yılında ekonomik katkılar, istihdam ve harcamalar açısından tarihi bir dönüm noktasına ulaşmaya hazırlanıyor. WTTC’nin tahminleri, uluslararası ziyaretçi harcamalarının 2,1 trilyon dolara, sektörün küresel ekonomiye katkısının ise 11,7 trilyon dolara ulaşacağını gösteriyor. Suudi Arabistan, Vision 2030 hedefleri doğrultusunda turizmde dikkat çekici bir yükseliş sergilerken, Orta Doğu’nun genel turizm potansiyeli de artıyor. ABD ve Çin gibi lider pazarlar, farklı dinamiklerle sektördeki yerlerini korurken, sürdürülebilirlik ve çevre bilinci, turizmin geleceğini şekillendiren kilit faktörler arasında yer alıyor. Turizm, ekonomik büyüme, istihdam ve kültürel etkileşim açısından dünya çapında bir köprü olmaya devam ediyor.
Kaynaklar
Bu makaledeki bilgiler, Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC) tarafından yayımlanan 2025 turizm tahminleri ve küresel turizm sektörüyle ilgili güncel verilere dayanarak hazırlanmıştır. Aşağıda, küresel turizm, Suudi Arabistan’ın turizm dönüşümü ve Orta Doğu’nun turizm potansiyeli hakkında bilgi sağlayan kaynak türleri ve örnekleri bulunmaktadır:
Küresel Turizm ve WTTC Raporları:
- Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC): Küresel turizm harcamaları ve ekonomik katkılarla ilgili resmi raporlar ve tahminler (https://wttc.org/).
- UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü): Küresel turizm trendleri ve istatistikleri (https://www.unwto.org/).
Suudi Arabistan Turizmi ve Vision 2030:
- Saudi Vision 2030 Resmi Sitesi: Suudi Arabistan’ın turizm ve ekonomik çeşitlendirme hedefleri (https://www.vision2030.gov.sa/).
- Saudi Tourism Authority: Suudi Arabistan’ın turizm destinasyonları ve tanıtım faaliyetleri (https://www.visitsaudi.com/).
Orta Doğu Turizmi ve Genel Bilgiler:
- Middle East Monitor: Orta Doğu’daki turizm gelişmeleri ve ekonomik katkılarla ilgili haberler (https://www.middleeastmonitor.com/).
- Arabian Business: Suudi Arabistan ve Orta Doğu’daki turizm projeleri hakkında güncel haberler (https://www.arabianbusiness.com/).
Uluslararası Seyahat Platformları:
- TripAdvisor: Küresel destinasyonlar ve turist yorumları (https://www.tripadvisor.com/).
- Lonely Planet: Orta Doğu ve küresel turizm destinasyonları hakkında rehberler (https://www.lonelyplanet.com/).
Not: Verilen bağlantılar, genel bilgi kaynaklarına yönlendirme amaçlıdır ve sürekli güncellenen web siteleridir. Spesifik raporlar, haberler veya istatistikler için bu platformlarda detaylı arama yapılması önerilir.
Sık Sorulan Sorular
Küresel turizm harcamalarının 2025’te 2,1 trilyon dolara ulaşması ne anlama geliyor?
Küresel turizm harcamalarının 2025’te 2,1 trilyon dolara ulaşması, Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC) tarafından öngörülen rekor bir seviye. Bu, uluslararası ziyaretçilerin seyahat, konaklama, yiyecek-içecek ve kültürel etkinlikler gibi alanlarda yapacakları harcamaların 2019 seviyelerini 164 milyar dolar aşacağını gösteriyor. Bu artış, turizm sektörünün küresel ekonomiye katkısının büyüdüğünü ve sektörün pandemi sonrası toparlanmayı tamamladığını ortaya koyuyor. Ayrıca, turizmin ekonomik çarpan etkisiyle yerel ekonomilere ve istihdama sağladığı katkının da artması bekleniyor.
Küresel turizm sektörünün 2025’teki büyümesi hangi faktörlere dayanıyor ve bu büyüme dünya ekonomisini nasıl etkileyecek?
Küresel turizm sektörünün 2025’te 2,1 trilyon doları aşan harcamalar ve 11,7 trilyon dolarlık ekonomik katkıyla rekor kırması, bir dizi temel faktörün birleşimiyle mümkün oluyor. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC) raporlarına göre, bu büyümenin arkasında pandemi sonrası toparlanma, artan uluslararası seyahat talebi, yeni destinasyonların popülerleşmesi ve hükümetlerin turizmi teşvik eden politikaları yer alıyor. Özellikle Asya, Orta Doğu ve Avrupa’daki destinasyonlar, uluslararası ziyaretçi harcamalarının 2019 seviyelerini 164 milyar dolar aşarak 2,1 trilyon dolara ulaşmasında kilit rol oynuyor. Örneğin, Çin’in 2024’te pandemi öncesi harcama seviyelerini aşması, Asya-Pasifik bölgesindeki seyahat talebinin gücünü gösteriyor. Bununla birlikte, Suudi Arabistan gibi ülkeler, Vision 2030 gibi iddialı projelerle turizmde dikkat çekici bir yükseliş sergiliyor. Ülkenin 2025’te turizmden 119 milyar dolar gelir elde etmesi ve GSYH’sinin yüzde 10’undan fazlasını bu sektörden sağlaması bekleniyor.
Bu büyüme, dünya ekonomisi üzerinde çok yönlü bir etki yaratacak. İlk olarak, turizm sektörünün küresel GSYH’ye katkısı yüzde 10,3’e ulaşarak ekonomik büyümeyi destekleyecek. Bu katkı, doğrudan harcamaların ötesine geçerek otelcilik, ulaşım, yiyecek-içecek hizmetleri ve kültürel etkinlikler gibi yan sektörleri de canlandıracak. Turizmin ekonomik çarpan etkisi, bir turistin harcadığı her doların yerel ekonomilere katlanarak geri dönmesini sağlıyor. Örneğin, bir turistin restoranlarda, yerel turlarda veya hediyelik eşya dükkanlarında yaptığı harcamalar, küçük işletmeleri ve yerel esnafı destekleyerek ekonomik döngüyü güçlendiriyor. Ayrıca, sektörün 2025’te 371 milyon kişiye istihdam sağlaması, küresel iş gücünün önemli bir kısmını kapsayacak ve özellikle gençler ile kadınlar için yeni iş fırsatları yaratacak. Bu istihdam artışı, ekonomik kapsayıcılığı teşvik ederek sosyal kalkınmaya da katkıda bulunacak.
Bunun yanı sıra, sürdürülebilir turizm trendleri de sektörün ekonomik etkisini şekillendiriyor. Çevre bilinci yüksek turistlerin talepleri, karbon nötr seyahat seçenekleri ve yerel toplulukları destekleyen projelerin yaygınlaşmasını teşvik ediyor. Suudi Arabistan’ın Neom ve Kızıldeniz Projesi gibi çevre dostu destinasyonları, bu trendin öncü örnekleri arasında yer alıyor. Ancak, bu büyümenin çevresel ve kültürel etkileri de göz ardı edilmemeli. Artan turist sayıları, doğal ve kültürel miras üzerinde baskı oluşturabilir; bu nedenle, sürdürülebilir uygulamaların yaygınlaşması sektörün uzun vadeli başarısı için kritik önem taşıyor. Sonuç olarak, 2025’teki turizm büyümesi, küresel ekonomiyi güçlendirirken istihdam, yerel kalkınma ve sürdürülebilirlik gibi alanlarda dönüştürücü bir etki yaratacak. Bu dinamikler, turizmin sadece bir ekonomik faaliyet değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal bir köprü olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.
Suudi Arabistan’ın turizmdeki yükselişi neden bu kadar dikkat çekiyor?
Suudi Arabistan, Vision 2030 programı kapsamında turizmi ekonomik çeşitlendirme stratejisinin merkezine yerleştirdi. WTTC’ye göre, 2025’te ülkenin turizm sektörü ekonomiye 119 milyar dolar katkı sağlayacak ve GSYH’nin yüzde 10’undan fazlasını oluşturacak. AlUla, Neom ve Kızıldeniz Projesi gibi yeni destinasyonlar, uluslararası ve yerel turistleri cezbetmek için tasarlandı. Ayrıca, turizm sektörünün 2,7 milyon kişiye istihdam sağlaması bekleniyor. Bu, Suudi Arabistan’ın sadece ekonomik değil, aynı zamanda kültürel bir dönüşüm yaşadığını gösteriyor.
Orta Doğu’nun turizmdeki rolü nedir?
Orta Doğu, küresel turizmde giderek daha önemli bir bölge haline geliyor. WTTC tahminlerine göre, 2025’te bölge ekonomisine turizmden 367,3 milyar dolar katkı sağlanacak ve 7,7 milyon kişiye istihdam yaratılacak. Uluslararası ziyaretçi harcamalarının 194 milyar dolara, yurt içi harcamaların ise 113 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Suudi Arabistan, BAE, Katar ve Ürdün gibi ülkeler, lüks turizm, kültürel destinasyonlar ve uluslararası etkinliklerle bölgenin turizm potansiyelini artırıyor.
Küresel turizm sektöründe istihdam neden bu kadar önemli?
Turizm sektörü, 2025’te 371 milyon kişiye istihdam sağlayarak küresel iş gücünün önemli bir kısmını destekleyecek. WTTC’ye göre, sektördeki istihdam 14 milyon artacak ve bu, ABD nüfusunu bile aşan bir rakam. Turizm, özellikle gençler ve kadınlar için iş fırsatları sunarak ekonomik kapsayıcılığı teşvik ediyor. Otelcilik, ulaşım, tur rehberliği ve kültürel etkinlikler gibi geniş bir yelpazede iş imkanları sunan sektör, farklı beceri seviyelerine uygun işler yaratarak sosyal ve ekonomik kalkınmaya katkıda bulunuyor.
Sürdürülebilir turizm 2025’te nasıl bir rol oynayacak?
Sürdürülebilir turizm, küresel turizm sektörünün geleceği için kritik bir öneme sahip. WTTC, artan turist sayısının çevresel ve kültürel etkiler yaratabileceğini belirtiyor. Bu nedenle, karbon nötr seyahat seçenekleri, yerel toplulukların desteklenmesi ve kültürel mirasın korunması gibi uygulamalar yaygınlaşıyor. Suudi Arabistan’ın Neom ve Kızıldeniz Projesi gibi çevre dostu destinasyonları, sürdürülebilir turizmin örnekleri olarak öne çıkıyor. Genç nesillerin çevre bilinci yüksek seyahat talepleri, sektörün daha sürdürülebilir uygulamalara yönelmesini teşvik ediyor.
Çin’in turizmdeki büyüme hızının 2025’te yavaşlaması bekleniyor mu?
Evet, WTTC’ye göre Çin’in turizm sektörü 2024’te pandemi öncesi seviyeleri aşsa da, 2025’te büyüme hızında bir miktar yavaşlama öngörülüyor. Bu, ekonomik dalgalanmalar ve uluslararası seyahat talebindeki bölgesel değişimlerden kaynaklanabilir. Yine de, Çin’in kültürel zenginlikleri ve modern altyapısı, ülkeyi küresel turistler için cazip bir destinasyon olarak korumaya devam edecek.