TÜRSAB Olağanüstü Genel Kurul 2025: Mülkiyet Hakları ve Tapu Devirleri Gündemde

TÜRSAB Olağanüstü Genel Kurul Kararı ve Gündemin Önemi Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), 27 Mayıs 2025 tarihinde İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştireceği Olağanüstü Genel Kurul toplantısıyla, Birlik’in mülkiyet hakları ve tapu...

Yazar Burcu Tekin

Tarih: 8 Mayıs 2025

TÜRSAB Olağanüstü Genel Kurul Kararı ve Gündemin Önemi

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), 27 Mayıs 2025 tarihinde İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştireceği Olağanüstü Genel Kurul toplantısıyla, Birlik’in mülkiyet hakları ve tapu devirleri gibi kritik konuları üyelerinin onayına sunmaya hazırlanıyor. Bu toplantı, geçmiş dönemlerde icra yoluyla satışı gerçekleşen Genel Merkez binasının ve Bölgesel Temsil Kurulları (BTK) tarafından kullanılan bazı gayrimenkullerin yeniden TÜRSAB adına tapu kaydına geçirilmesi için yönetim kuruluna yetki verilmesi talebini içeriyor.

Ayrıca, İflas Nedeniyle Tasfiye Halinde Türsab Seyahat Acentaları Hizmetleri Limited Şirketi’ne ait iştirak hisselerinin ve Tur-pres Turizm Tanıtım Destek ve Ürünleri Limited Şirketi’ne ait UKTAŞ hisselerinin devralınması da gündem maddeleri arasında yer alıyor. TÜRSAB’ın resmi internet sitesinde yayımlanan duyuruya göre, toplantı 23 Mayıs 2025’te çoğunluk sağlanamazsa, 27 Mayıs 2025’te aynı yer ve saatte yapılacak. Bu genel kurul, Birlik’in mali ve idari yapısını doğrudan etkileyen kararlarıyla, turizm sektöründe faaliyet gösteren seyahat acenteleri için büyük önem taşıyor.

Gündem maddelerinin hassasiyeti ve üyeler arasında yarattığı tartışmalar, toplantının sektördeki yankılarını daha da artırıyor. Özellikle, Genel Merkez binasının tapu devri ve BTK binalarının mülkiyet haklarının geri alınması, TÜRSAB’ın uzun süredir kamuoyunda tartışılan taşınmaz sorunlarına çözüm bulma çabasının bir yansıması olarak görülüyor. Bu makale, TÜRSAB Olağanüstü Genel Kurul’un gündem maddelerini, bu maddelerin arka planını, üyeler arasındaki tepkileri ve genel kurulun sektörel etkilerini detaylı bir şekilde ele alıyor.

TÜRSAB’ın Olağanüstü Genel Kurul kararı, Birlik’in geçmişten gelen mali yükümlülüklerini çözme ve taşınmazlarını koruma yönündeki stratejik adımlarını yansıtıyor. 1618 Sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu’nun 34’üncü maddesine göre, genel kurullar üç yılda bir olağan olarak toplanırken, yönetim kurulu veya Bakanlık tarafından olağanüstü toplantıya çağrılabilir.

Bu toplantı, özellikle Genel Merkez binasının icra yoluyla Fiba Banka’ya satılması ve borçların ödenmesi sonrası tapu devrinin tamamlanması gerekliliği nedeniyle acil bir ihtiyaç olarak ortaya çıktı. Fiba Banka ile yapılan anlaşma, borçların kapatıldığını ve tapu devrinin mümkün olduğunu gösteriyor, ancak bu işlemin Genel Kurul’un onayına sunulması yasal bir zorunluluk. Aynı şekilde, BTK’ların kullanımında olan ve icra takibi sürecindeki gayrimenkullerin TÜRSAB adına geri alınması, Birlik’in operasyonel sürekliliği ve mali bağımsızlığı açısından kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.

Gündem maddeleri arasında yer alan iştirak hisselerinin devralınması ise, TÜRSAB’ın bağlı şirketler üzerindeki kontrolünü artırma ve üyelerine yönelik hizmetleri güçlendirme hedefini ortaya koyuyor. Ancak, bu kararların alınış şekli ve sürecin şeffaflığı, bazı üyeler ve sektör temsilcileri tarafından eleştiriliyor.

İstanbul Anadolu Yakası Seyahat Acentaları Girişimi (İSATAG) Başkanı Aylin Özsavaş, genel kurul kararına sert tepki göstererek, “TÜRSAB kimsenin mülkü değil” diyerek sürecin şaibeli olduğunu ve durdurulması gerektiğini savundu. Bu tepkiler, genel kurulun yalnızca bir idari toplantı olmaktan öte, TÜRSAB’ın geleceğini şekillendirecek bir dönüm noktası olduğunu gösteriyor.

TÜRSAB Olağanüstü Genel Kurul

Genel Merkez Binasının Tapu Devri ve Mali Arka Plan

TÜRSAB Genel Merkez binasının mülkiyetinin yeniden Birlik adına kaydedilmesi, Olağanüstü Genel Kurul’un en dikkat çekici gündem maddelerinden biri. Geçmiş dönemde, İflas Nedeniyle Tasfiye Halinde Türsab Seyahat Acentaları Hizmetleri Limited Şirketi’nin borçları nedeniyle icra yoluyla satılan bina, Fiba Banka tarafından satın alınmıştı. TÜRSAB’ın resmi duyurusuna göre, Fiba Banka ile yapılan anlaşma kapsamında borçlar ödenmiş durumda ve tapu devir sürecinin tamamlanması için Genel Kurul’un onayı gerekiyor.

Bu durum, TÜRSAB’ın mali yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve Genel Merkez binasını yeniden kazanma fırsatını elde ettiğini gösteriyor. Ancak, bu sürecin detayları ve geçmişteki mali sorunların nasıl çözüldüğü, üyeler arasında şeffaflık taleplerini artırıyor. Fiba Banka ile yapılan anlaşmanın koşulları, borçların ödeme süreci ve tapu devrinin mali etkileri, genel kurul öncesi üyeler tarafından merak edilen konular arasında yer alıyor.

Genel Merkez binasının icra yoluyla satışı, TÜRSAB’ın geçmişteki mali yönetim sorunlarının bir yansıması olarak değerlendiriliyor. İflas Nedeniyle Tasfiye Halinde Türsab Seyahat Acentaları Hizmetleri Limited Şirketi’nin borçları, Birlik’in taşınmazlarını riske atan en büyük faktörlerden biri oldu. Bu süreçte, Genel Merkez binasının yanı sıra BTK’ların kullanımında olan bazı gayrimenkuller de icra takibiyle karşı karşıya kaldı. TÜRSAB, bu taşınmazları geri almak için bankalarla müzakere süreçleri yürüttü ve Fiba Banka ile varılan anlaşma, Genel Merkez binasının tapu devri için bir fırsat yarattı.

Ancak, bu işlemin Genel Kurul onayı gerektirmesi, 1618 Sayılı Kanun’un ve TÜRSAB İç Tüzüğü’nün getirdiği yasal zorunluluklardan kaynaklanıyor. Genel Kurul, Birlik’in taşınmazlarına ilişkin tasarruflarda son karar merciidir ve yönetim kuruluna yetki verilmesi, bu tür işlemlerin meşruiyetini sağlamak için kritik bir adım. Genel Merkez binasının TÜRSAB adına yeniden kaydedilmesi, Birlik’in operasyonel merkezini koruma ve üyelerine güven verme açısından büyük önem taşıyor. Ancak, sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesi ve üyelerin bilgilendirilmesi, genel kurulun başarısı için belirleyici olacak.

İSATAG Başkanı Aylin Özsavaş’ın “şaibeli kararlar” eleştirisi, bu noktada üyelerin sürece olan güven eksikliğini yansıtıyor. Genel Merkez binasının tapu devri, yalnızca bir mülkiyet işlemi değil, aynı zamanda TÜRSAB’ın mali geçmişini temizleme ve geleceğe daha sağlam adımlarla ilerleme çabasının bir sembolü olarak görülüyor.

BTK Binalarının Mülkiyet Haklarının Geri Alınması

Olağanüstü Genel Kurul’un bir diğer önemli gündem maddesi, BTK’ların kullanımında olan ve icra takibi sürecindeki gayrimenkullerin TÜRSAB adına geri alınması için yönetim kuruluna yetki verilmesi. TÜRSAB’ın duyurusuna göre, Gaziantep, Adana, Bursa, Ankara, Antalya, İstanbul, Muğla, İzmir, Aydın, Kütahya, Nevşehir ve diğer illerde bulunan 12 taşınmaz, Birlik adına kayıtlı olmasına rağmen icra riskiyle karşı karşıya.

Ayrıca, İflas Nedeniyle Tasfiye Halinde Türsab Seyahat Acentaları Hizmetleri Limited Şirketi ve TURSAV Turizm ve Seyahat Acentaları Vakfı İktisadi İşletmesi adına kayıtlı bazı taşınmazlar da icraen satış aşamasında.

Bu taşınmazların TÜRSAB adına geri alınması, Birlik’in bölgesel faaliyetlerini sürdürebilmesi ve BTK’ların operasyonel sürekliliği için hayati önem taşıyor. Yönetim kuruluna, bu taşınmazların ihale veya benzeri yöntemlerle satın alınması için yetki verilmesi talep ediliyor. Bu süreç, TÜRSAB’ın taşınmaz portföyünü koruma ve mali yapısını güçlendirme stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.

BTK binalarının mülkiyet haklarının geri alınması, TÜRSAB’ın geçmişteki mali sorunlarının bir başka yansıması. İflas Nedeniyle Tasfiye Halinde Türsab Seyahat Acentaları Hizmetleri Limited Şirketi’nin borçları, bu taşınmazların icra yoluyla satışa çıkmasına neden oldu. TÜRSAB, bu taşınmazları geri almak için bankalarla müzakere süreçleri yürüttü ve bazı durumlarda borçların ödenmesiyle bu mümkün hale geldi.

Ancak, icraen satış süreçlerinde ihaleye katılım veya taşınmazların satın alınması için Genel Kurul onayı gerekiyor. Listedeki taşınmazlar arasında Gaziantep’teki kargir apartman, Adana’daki ev, Bursa’daki betonarme apartman ve Antalya’daki arsalar gibi farklı illerdeki mülkler yer alıyor. Bu taşınmazların bir kısmı, BTK’ların günlük faaliyetlerini yürüttüğü binalar olarak kullanılıyor. Dolayısıyla, bu mülklerin TÜRSAB adına geri alınması, Birlik’in bölgesel temsil gücünü koruma ve üyelerine kesintisiz hizmet sunma kapasitesini sürdürme açısından kritik.

Ancak, bu sürecin maliyeti ve ihale süreçlerinin nasıl yönetileceği, üyeler arasında tartışma konusu. Bazı üyeler, bu taşınmazların geri alınmasının TÜRSAB’ın borç yükünü artırabileceğini ve şeffaf bir maliyet analizi sunulması gerektiğini savunuyor. TÜRSAB’ın bu taşınmazları geri alma çabası, Birlik’in mali bağımsızlığını yeniden kazanma ve geçmişteki kayıpları telafi etme hedefinin bir göstergesi. Ancak, sürecin başarısı, yönetim kurulunun ihale süreçlerini etkin bir şekilde yönetmesine ve üyelerin güvenini kazanmasına bağlı.

İştirak Hisselerinin Devralınması ve TÜRSAB’ın Şirket Politikası

Genel Kurul’un bir diğer önemli gündem maddesi, İflas Nedeniyle Tasfiye Halinde Türsab Seyahat Acentaları Hizmetleri Limited Şirketi’ne ait iştirak hisselerinin TÜRSAB adına devralınması için yönetim kuruluna yetki verilmesi. Bu hisseler, Komer Kuşadası Kongre Merkezi, UKTAŞ Uluslararası Kongre Sarayı, Gulf Sigorta, TÜRSAB Fuarcılık ve Seyahat Acentaları Meslek Eğitim A.Ş. gibi şirketlerdeki payları kapsıyor.

Ayrıca, Tur-pres Turizm Tanıtım Destek ve Ürünleri Limited Şirketi’ne ait UKTAŞ hisselerinin devralınması da ayrı bir gündem maddesi olarak sunuluyor. Bu hisselerin TÜRSAB adına kaydedilmesi, Birlik’in bağlı şirketler üzerindeki kontrolünü artırma ve üyelerine yönelik hizmetleri güçlendirme hedefini yansıtıyor.

Ancak, bu sürecin mali ve idari etkileri, üyeler arasında tartışma yaratıyor. Bazı üyeler, hisse devirlerinin TÜRSAB’ın borç yükünü artırabileceğini ve bu kararların uzun vadeli etkilerinin detaylı bir şekilde açıklanması gerektiğini savunuyor.

İştirak hisselerinin devralınması, TÜRSAB’ın şirket politikasında stratejik bir yeniden yapılanma çabasını ortaya koyuyor. Komer Kuşadası Kongre Merkezi ve UKTAŞ gibi şirketler, turizm sektöründe kongre ve etkinlik organizasyonları açısından önemli bir yere sahip.

Bu şirketlerdeki hisselerin TÜRSAB adına devralınması, Birlik’in bu alandaki faaliyetlerini güçlendirme ve gelir kaynaklarını çeşitlendirme potansiyeli taşıyor. Benzer şekilde, Gulf Sigorta’daki hisseler, TÜRSAB’ın sigorta hizmetleri aracılığıyla üyelerine sunduğu destekleri artırma fırsatı sunuyor. TÜRSAB Fuarcılık ve Seyahat Acentaları Meslek Eğitim A.Ş. ise, Birlik’in fuar organizasyonları ve meslek eğitimi gibi alanlarda faaliyetlerini sürdürmesi için kritik.

Ancak, bu hisselerin devralınması için ihale veya benzeri yöntemlere katılım gerekecek ve bu süreçlerin maliyeti, TÜRSAB’ın mevcut finansal durumunu zorlayabilir. Üyeler, bu hisselerin devralınmasının Birlik’in uzun vadeli stratejisine nasıl katkı sağlayacağı ve maliyetlerin nasıl karşılanacağı konusunda daha fazla bilgi talep ediyor.

Yönetim kurulunun bu konuda şeffaf bir iletişim politikası izlemesi, genel kurulun başarısı için belirleyici olacak. İSATAG Başkanı Aylin Özsavaş’ın “şaibeli kararlar” eleştirisi, bu noktada üyelerin sürece olan güven eksikliğini bir kez daha ortaya koyuyor.

TÜROB 25. Genel Kurulu

Üyeler Arasındaki Tepkiler ve Şeffaflık Tartışmaları

TÜRSAB Olağanüstü Genel Kurul’un gündem maddeleri, üyeler arasında yoğun tartışmalara yol açtı. Özellikle, Genel Merkez binasının tapu devri, BTK binalarının geri alınması ve iştirak hisselerinin devralınması gibi kararların alınış şekli ve sürecin şeffaflığı, eleştirilerin odak noktası oldu. İSATAG Başkanı Aylin Özsavaş, genel kurul kararına sert tepki göstererek, “TÜRSAB kimsenin mülkü değil” diyerek sürecin “oldu-bitti” mantığıyla yürütüldüğünü savundu.

Özsavaş, bu kararların şaibeli olduğunu ve derhal durdurulması gerektiğini belirtti. Benzer şekilde, sektör temsilcilerinden Mehmet Nuri Hacıalioğlu, genel kurul çağrısındaki “garip gündem” ve “belirsiz borçlandırma planları” hakkında soru işaretleri olduğunu ifade ederek, hukukçuların gündem maddelerini incelediğini duyurdu. Bu tepkiler, TÜRSAB yönetiminin üyelerle iletişimde şeffaflık eksikliği yaşadığına işaret ediyor. Üyeler, bu kararların mali etkileri, borçlandırma riskleri ve uzun vadeli sonuçları hakkında daha fazla bilgi talep ediyor.

Şeffaflık tartışmaları, TÜRSAB’ın geçmişteki mali sorunlarının üyeler üzerinde bıraktığı güvensizlikten besleniyor. İflas Nedeniyle Tasfiye Halinde Türsab Seyahat Acentaları Hizmetleri Limited Şirketi’nin borçları nedeniyle yaşanan taşınmaz kayıpları, üyeler arasında yönetim politikalarına yönelik eleştirileri artırmıştı.

Genel Merkez binasının icra yoluyla satılması ve BTK binalarının icra riskiyle karşı karşıya kalması, TÜRSAB’ın mali yönetiminde daha şeffaf ve hesap verebilir bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini ortaya koydu. Olağanüstü Genel Kurul’un gündem maddeleri, bu sorunları çözme yönünde bir adım olarak görülse de, sürecin üyelerle yeterince paylaşılmaması, güven eksikliğini derinleştiriyor.

Üyeler, özellikle ihale süreçlerinin nasıl yürütüleceği, taşınmazların satın alma maliyetleri ve hisse devirlerinin finansmanı gibi konularda detaylı bir rapor sunulmasını bekliyor. Yönetim kurulunun bu taleplere nasıl yanıt vereceği, genel kurulun sonucunu doğrudan etkileyecek. TÜRSAB’ın bu genel kurulu, yalnızca mülkiyet hakları ve tapu devirleriyle ilgili bir toplantı olmaktan öte, Birlik’in üyeleriyle ilişkilerini yeniden inşa etme fırsatı sunuyor.

Genel Kurul’un Sektörel ve Hukuki Etkileri

TÜRSAB Olağanüstü Genel Kurul’u, yalnızca Birlik’in iç işleyişini değil, aynı zamanda Türkiye turizm sektörünü de yakından ilgilendiriyor. Genel Merkez binasının ve BTK binalarının mülkiyetinin TÜRSAB adına geri alınması, Birlik’in operasyonel gücünü koruma ve üyelerine kesintisiz hizmet sunma kapasitesini sürdürme açısından kritik. Bu taşınmazlar, TÜRSAB’ın günlük faaliyetlerini yürütmesi ve bölgesel temsil gücünü koruması için vazgeçilmez.

Aynı şekilde, iştirak hisselerinin devralınması, TÜRSAB’ın kongre, fuarcılık, sigorta ve meslek eğitimi gibi alanlarda daha etkin bir rol oynamasını sağlayabilir. Ancak, bu kararların maliyeti ve borçlandırma riskleri, turizm sektöründeki seyahat acentelerinin TÜRSAB’a olan güvenini doğrudan etkileyecek.

Genel Kurul’un sektörel etkileri, yalnızca mali boyutla sınırlı değil; aynı zamanda TÜRSAB’ın üyeleriyle ilişkilerini güçlendirme ve sektördeki lider konumunu pekiştirme potansiyeli taşıyor.

Hukuki açıdan, Genel Kurul’un gündem maddeleri, 1618 Sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu ve TÜRSAB İç Tüzüğü’ne uygun olarak yürütülmek zorunda. Genel Kurul, Birlik’in taşınmazlarına ve iştirak hisselerine ilişkin tasarruflarda son karar merciidir ve yönetim kuruluna yetki verilmesi, bu tür işlemlerin meşruiyetini sağlamak için yasal bir gereklilik.

Ancak, genel kurul kararlarının iptal edilebilirliği veya butlan riski, sürecin hukuki hassasiyetini artırıyor. Türk Ticaret Kanunu’na göre, genel kurul kararlarının kanuna veya tüzüğe aykırı olması durumunda iptal davası açılabilir. TÜRSAB üyelerinin, özellikle şeffaflık eksikliği veya usul hataları nedeniyle bu tür davalara başvurabileceği öngörülüyor.

Ayrıca, Anayasa Mahkemesi’nin mülkiyet haklarına ilişkin kararları, taşınmaz devir süreçlerinde adil bir dengenin kurulması gerektiğini vurguluyor. TÜRSAB’ın bu süreçte üyelerinin haklarını koruyan ve şeffaf bir yaklaşım benimsemesi, hukuki riskleri en aza indirecek. Genel Kurul’un hukuki ve sektörel etkileri, TÜRSAB’ın turizm sektöründeki lider konumunu güçlendirme potansiyeli taşısa da, sürecin nasıl yönetileceği bu potansiyelin gerçekleşmesinde belirleyici olacak.

Sonuç: TÜRSAB’ın Geleceği ve Üyelerin Rolü

TÜRSAB Olağanüstü Genel Kurul’u, Birlik’in mülkiyet haklarını koruma, geçmişteki mali kayıpları telafi etme ve sektörel liderliğini güçlendirme yolunda kritik bir dönüm noktası. Genel Merkez binasının tapu devri, BTK binalarının mülkiyetinin geri alınması ve iştirak hisselerinin devralınması, TÜRSAB’ın operasyonel ve mali yapısını güçlendirme hedefini yansıtıyor.

Ancak, bu kararların alınış şekli, şeffaflık eksikliği ve üyeler arasındaki güven sorunları, genel kurulun başarısını gölgeliyor. İSATAG Başkanı Aylin Özsavaş’ın “TÜRSAB kimsenin mülkü değil” çıkışı ve diğer üyelerin şeffaflık talepleri, yönetim kurulunun üyelerle daha açık bir iletişim kurması gerektiğini gösteriyor. Genel Kurul, yalnızca bir idari toplantı olmaktan öte, TÜRSAB’ın üyeleriyle ilişkilerini yeniden inşa etme ve turizm sektöründeki lider konumunu pekiştirme fırsatı sunuyor.

Üyelerin genel kurula katılımı ve oylarıyla alınacak kararlar, TÜRSAB’ın geleceğini doğrudan şekillendirecek. Genel Merkez binasının ve BTK binalarının TÜRSAB adına geri alınması, Birlik’in operasyonel sürekliliği ve mali bağımsızlığı için kritik bir adım. Aynı şekilde, iştirak hisselerinin devralınması, TÜRSAB’ın kongre, fuarcılık ve meslek eğitimi gibi alanlarda daha etkin bir rol oynamasını sağlayabilir.

Ancak, bu süreçlerin şeffaf bir şekilde yürütülmesi ve üyelerin bilgilendirilmesi, genel kurulun meşruiyeti ve başarısı için vazgeçilmez. TÜRSAB’ın bu genel kurulu, yalnızca mülkiyet hakları ve tapu devirleriyle ilgili bir toplantı değil, aynı zamanda Birlik’in turizm sektöründeki geleceğini inşa etme yolunda attığı stratejik bir adım. Üyelerin aktif katılımı ve yönetim kurulunun şeffaf bir yaklaşımı, bu sürecin başarısını belirleyecek.

Kaynaklar

  • TÜRSAB: Olağanüstü Genel Kurulun Ayrıntılı Gündemi Hakkında Duyuru
  • Hotel Gazetesi: İSATAG Başkanı Aylin Özsavaş’tan TÜRSAB’a Sert Tepki
  • Mehmet Nuri Hacıalioğlu: TÜRSAB Genel Kurul Gündemi Hakkında Soru İşaretleri
  • Turizm Şefiri: TÜRSAB Olağanüstü Genel Kurul Duyurusu
  • Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü: Genel Kurul Usulleri
  • TÜRSAB İç Tüzüğü
  • Anayasa Mahkemesi: Mülkiyet Hakkına Dair Emsal Kararlar

Sık Sorulan Sorular

TÜRSAB Olağanüstü Genel Kurul’u neden düzenleniyor?

TÜRSAB, 27 Mayıs 2025’te İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda Olağanüstü Genel Kurul düzenleyerek, Genel Merkez binasının ve BTK’lara ait bazı gayrimenkullerin tapu devrinin TÜRSAB adına yapılması için yönetim kuruluna yetki verilmesini oylayacak. Ayrıca, İflas Nedeniyle Tasfiye Halinde Türsab Seyahat Acentaları Hizmetleri Limited Şirketi’ne ait iştirak hisseleri ve Tur-pres’e ait UKTAŞ hisselerinin devralınması da gündemde. Bu kararlar, Birlik’in mülkiyet haklarını koruma ve mali yapısını güçlendirme hedefini yansıtıyor.

Genel Merkez binasının tapu devri neden gündemde?

TÜRSAB Genel Merkez binası, geçmişte İflas Nedeniyle Tasfiye Halinde Türsab Seyahat Acentaları Hizmetleri Limited Şirketi’nin borçları nedeniyle icra yoluyla Fiba Banka’ya satılmıştı. Fiba Banka ile yapılan anlaşma kapsamında borçlar ödendi ve tapu devrinin TÜRSAB adına yapılması için Genel Kurul onayı gerekiyor. Bu işlem, Birlik’in operasyonel merkezini koruma ve mali bağımsızlığını güçlendirme açısından kritik. Genel Kurul, tapu devri için yönetim kuruluna yetki verilmesini oylayacak.

Hangi BTK binaları TÜRSAB adına geri alınacak?

Genel Kurul’da, Gaziantep, Adana, Bursa, Ankara, Antalya, İstanbul, Muğla, İzmir, Aydın, Kütahya, Nevşehir ve diğer illerdeki 12 taşınmazın TÜRSAB adına geri alınması için yönetim kuruluna yetki verilmesi tartışılacak. Bu taşınmazlar, BTK’ların faaliyet gösterdiği binaları kapsıyor ve icra takibi nedeniyle satış riskiyle karşı karşıya. Ayrıca, İflas Nedeniyle Tasfiye Halinde Türsab Seyahat Acentaları Hizmetleri Limited Şirketi ve TURSAV’a ait bazı taşınmazların da ihale yoluyla geri alınması planlanıyor.

İştirak hisselerinin devralınması TÜRSAB’a ne sağlayacak?

Genel Kurul’da, Komer Kuşadası Kongre Merkezi, UKTAŞ, Gulf Sigorta, TÜRSAB Fuarcılık ve Seyahat Acentaları Meslek Eğitim A.Ş. gibi şirketlerdeki hisselerin TÜRSAB adına devralınması için yetki talep ediliyor. Bu hisselerin devralınması, TÜRSAB’ın kongre, fuarcılık, sigorta ve meslek eğitimi alanlarında kontrolünü artırmasını ve üyelerine yönelik hizmetleri güçlendirmesini sağlayabilir. Ancak, sürecin maliyeti ve borçlandırma riskleri üyeler arasında tartışma konusu.

Yorum yapın

Geri

Orta Doğu Turizm Fuarı 2025: Erbil’de 20 Ülkeden 150’den Fazla Şirket Buluştu

İleri

Türkiye Otel Doluluk Oranları 2025 Mart Ayında %5,5 Düşüşle %26,79’a Geriledi