Mısır Kızıldeniz Kıyısındaki Ras Hankorab Ekoturizm Projesi ve Çevreci Tepkileri

Mısır kızıldeniz, 2024 yılında belirlediği “Turizm Gelirlerini Artırma Stratejisi” kapsamında, Kızıldeniz’in güneyinde yer alan Wadi el‑Gemal Milli Parkı sınırları içindeki Ras Hankorab Plajı’nı geliştirme kararı aldı. Proje, doğaya uyumlu “ekoturizm” adıyla küçük ölçekli konaklama üniteleri,...

Yazar Burcu Tekin

Tarih: 17 Nisan 2025

Mısır kızıldeniz, 2024 yılında belirlediği “Turizm Gelirlerini Artırma Stratejisi” kapsamında, Kızıldeniz’in güneyinde yer alan Wadi el‑Gemal Milli Parkı sınırları içindeki Ras Hankorab Plajı’nı geliştirme kararı aldı. Proje, doğaya uyumlu “ekoturizm” adıyla küçük ölçekli konaklama üniteleri, restoran, küçük ölçekli tarım alanları ve yürüyüş rotalarını içeriyor. Hükümetin turizmden sağladığı 2024 gelirlerinin 14,1 milyar doları aştığı bir ortamda, yeni tesislerin bölgeye yıllık %15–20 civarında ek turist çekmesi hedefleniyor Reuters. Planlanan altyapı yatırımları; kış mali krizini hafifletmek, işsizliği azaltmak ve kıyı topluluklarına doğrudan gelir sağlamak adına stratejik önem taşıyor. Ancak “ekoturizm” kavramı, yalnızca doğayı minimal ölçekte kullanma taahhüdü anlamına gelmeden, bölgeye canlı bir “turizm koridoru” inşa etme hedefiyle formüle edildiği için yerli halk ve çevreciler arasında derin endişelere yol açtı Gazef Adventuresecoris.green.

Ras Hankorab’ın Eşsiz Ekosistemi

Ras Hankorab, Kızıldeniz’in ender korunmuş kıyı şeritlerinden biri olup, kristal berraklığındaki suları, 7.000 yıllık mercan resifleri ve koruma altındaki Akdeniz yeşil kaplumbağalarının yumurtlama alanlarını barındırır. Ayrıca geniş sucul bitki yatakları—özellikle deniz çayırı (Posidonia oceanica)—yerel balık stoklarının çoğalmasını sağlayarak ekolojik dengeyi destekler. Bu nadir ekosistem, yalnızca Mısır değil, uluslararası düzeyde de biyolojik çeşitlilik ve ekosistem hizmetleri açısından kritik öneme sahiptir Reutersالرئيسية. Ras Hankorab, dalış turizminin en yoğun olmadığı bölgelerden biri olarak, ekoturist profilini cezbederken, aynı zamanda deniz habitatlarının uzun dönemde korunmasına katkı sunuyordu. Bölgede gerçekleştirilen ilk bilimsel çalışmalarda, resiflerin %30’unun zararlı deniz trafiği baskısına rağmen iyi durumunu koruduğu raporlanmıştı MDPI.

mısır kızıldeniz

Çevreci Grupların ve Yerel Toplulukların Tepkileri

15 Nisan 2025 tarihli Reuters haberine göre, Ecoris for Sustainable Development ve Egypt Center for Economic and Social Rights gibi çevre örgütleri, projenin “koruma alanı” statüsündeki Ras Hankorab’da sondaj ve inşaat faaliyetlerine başlamasını “ekosistem yıkımı” riski olarak nitelendirdi. Ecoris, Mısır Cumhurbaşkanlığı’na ve Çevre Bakanlığı’na yaptığı acil çağrıda, “Burası milli park sınırları içinde yer alıyor; bu nedenle herhangi bir geliştirme faaliyeti, hem ulusal hem de uluslararası koruma mevzuatını ihlal eder” uyarısında bulundu ecoris.green. Aynı zamanda, bölgedeki balıkçı toplulukları, ekoturizm projesinin “yerel gelir kaynaklarını ellerinden alma” ve geleneksel geçim yöntemlerini yok etme potansiyelinden endişe ediyor. Birçok aile, yıllardır küçük ölçekli eko‑konaklama ve rehberli doğa gezileriyle geçinirken, inşaat alanlarının ve erişim kısıtlamalarının bölgeyi “ticarileştirilmiş bir sahile” dönüştüreceğini düşünüyor ecesr.org.

Projenin Hukuki ve Kurumsal Boyutu

Mısır’daki koruma alanları yönetmeliğine göre, Wadi el‑Gemal Milli Parkı’nda 1. derece koruma altındaki bölgelerde, ancak “milli park yönetim planı”nda belirtilen çok sınırlı bilimsel ve eğitim amaçlı faaliyetlere izin verilir. İlgili 2017 sayılı Milli Parklar Kanunu’nun 12. maddesi, “turizm tesislerinin milli park sınırları dışında planlanmasını” şart koşar. Buna rağmen Turizm Bakanlığı ve Devlet Varlıklarını Koruma Kurumu, Ras Hankorab’ı “yeni model ekoturizm bölgesi” ilan ederek, hukuki süreci “özel kararname” ile hızlandırdı Reuters. Çevre grupları, bu geçici kararnameyi Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı; mahkemeden, projenin nihai onayının durdurulması ve imar izninin iptali talep ediliyor. Hukuki mücadele, uluslararası basında da yankı bulmuş; örneğin Reuters ve The New Arab, Mısır’ın “korunan alanlara müdahale” politikalarını eleştiren kapsamlı analizler yayımladı The New Arab.

Ekonomik Dinamikler ve Turizm Gelirleri

Mısır ekonomisi, dış turizm gelirlerine yüksek oranda bağımlı. 2024’te 14,1 milyar doları aşan turizm geliri, GSYH’nın yaklaşık %10’unu teşkil etti. Özellikle Kızıldeniz kıyı şeritlerindeki tesisleşme, yıllık turist sayısını 2023’te 15 milyondan 2024’te 17 milyona çıkardı. Ras Hankorab’ın geliştirilmesi, lüks ekoturizm segmentindeki turist profilini hedefleyerek, kişi başı ortalama harcamayı %25 artışla 1.500 dolara yükseltmeyi planlıyor. Hükümet, bu geliri milli park altyapısının bakım onarımına ve kıyı erozyonunu engelleyecek mühendislik çalışmalarına ayıracağını duyurmuş olsa da, çevreciler ve yerel topluluklar, kaynakların “özel işletmelere” kayacağı uyarısında bulunuyor Reuters.

Olası Çevresel Etkiler ve Riskler

Ras Hankorab Plajı’nda inşaat makinelerinin çalışmaya başlamasıyla birlikte, deniz kaplumbağalarının yumurta bırakma alanlarında tahribat yaşanabileceği, 7.000 yıllık mercan resiflerinin parçalanabileceği ve sucul bitki yetişme alanlarının bozulabileceği konusunda uzmanlar uyarıda bulunuyor. Deniz çayırı yatakları, kıyı erozyonuna doğal direnç sağlarken, kırmızı karbon deposu işlevi görür. İnşaat ve hafriyat sırasında açığa çıkacak tortu bulutları, ışık geçirgenliğini azaltarak fotosenteze dayalı sucul bitkileri yok edebilir. Tortu yığılması; balık yumurtlama ve beslenme alanlarını da tehdit etmekte, yerel balık stoklarında %30’a varan azalmaya yol açabileceği hesaplanıyor Reutersالرئيسية.

Sürdürülebilir Alternatifler ve Dünyadan Örnekler

Gerçek bir ekoturizm modeli, inşaat yerine mevcut doğal dokunun korunmasını ve yerel toplulukların katılımını vurgular. Örneğin, Komodo (Endonezya) ve Galapagos (Ekvador) adalarında uygulanan “küçük ölçekli vahşi yaşam gözlem kuleleri” ile “komün temelli turizm” yaklaşımı; bölge halkını koruma projelerine ortak ederek hem gelir dağılımını adil kılar hem de habitat tahribatını en aza indirir. Ras Hankorab’da da beton temelli tesisler yerine, %100 doğal malzemeyle inşa edilmiş, geçici ve taşınabilir “eco‑bungalow” üniteler, karbon ayak izini düşürürken, bölge halkına da girişimcilik fırsatı sağlar. Ayrıca, ziyaretçi sayısını günlük 200 kişi ile sınırlandıran “iyileştirici turizm” uygulamaları, ekosistem baskısını azaltmak için etkili bir yöntem olarak gösteriliyor MDPIel-shai.com.

Uzun Vadeli Çözüm Önerileri ve Politika Tavsiyeleri

Ras Hankorab özelinde kalıcı çözümler için:

  • Milli Park Yönetim Planı Güncellemesi: Koruma statüsü güçlendirilerek, tüm altyapı yatırım talepleri detaylı ÇED raporlarına bağlanmalı.
  • Yerel Toplum Katılımı: Balıkçı kooperatifleri, halk meclisleri ve üniversitelerden uzmanların yer aldığı “Katılımcı Yönetim Komiteleri” kurulmalı.
  • Ekoturizm Standartları: Uluslararası sertifikasyon (Green Globe, Global Sustainable Tourism Council) kriterleri benimsenmeli; “yeşil sertifika” alan tesislere vergi teşviki tanınmalı.
  • Denetim Mekanizmaları: Çevre polisi ve deniz koruma birimleri, uydu izleme ve drone kontrolleriyle ÇED yükümlülüklerini takip etmeli.
    Bu adımlar, yalnızca Ras Hankorab’ın değil, tüm Kızıldeniz kıyılarının ve Wadi el‑Gemal Milli Parkı’nın geleceğini güvence altına alacaktır.

Çevresel Mirasın Tarihî ve Kültürel Boyutu
Ras Hankorab Plajı, yalnızca benzersiz deniz altı yaşamıyla değil, aynı zamanda antik Mısır medeniyetine uzanan kültürel katmanlarıyla da dikkat çeker. Sahilde yapılan yüzey araştırmalarında, Geç Roma ve Bizans dönemine ait mozaik parçaları ve ticaret limanı kalıntıları keşfedilmiştir. Bu buluntular, bölgenin tarih boyunca hem Akdeniz hem de Hint Okyanusu rotaları arasında bir kavşak işlevi gördüğünü gösteriyor.

Wadi el‑Gemal Milli Parkı idaresi, bu mirası korumak için ziyaretçi yollarına bilgi panoları yerleştirmeyi ve rehberli kültür turları düzenlemeyi öneriyor. Ancak İnşaat ve hafriyat faaliyetleri, hem yüzeydeki arkeolojik kalıntılara zarar verme hem de sismik titreşimlerle deniz altındaki tarihî yapıları tahrip etme riski taşıyor. Söz konusu endişeler, projenin yalnızca doğal değil, kültürel kaynakları da tahrip etme potansiyelini gözler önüne seriyor unwto.org.

Biyoçeşitlilik ve Koruma Öncelikleri
Ras Hankorab’ın tropikal Kızıldeniz ekosistemi, hastalıklara ve iklim stresi faktörlerine karşı dirençli mercan türleri barındırır. Yapılan uzun dönemli izleme çalışmalarında, bölgede tespit edilen 120’den fazla mercan türünün yüzde 40’ı “en az endişe edilen” kategoride yer alırken, yüzde 20’si “tehdit altındaki” türler arasında sınıflandırılmıştır.

Deniz kaplumbağaları açısından kritik olan yumurta bırakma alanları, inşaat gürültüsü ve gece aydınlatması sebebiyle rotalarını kaybetme tehlikesiyle yüz yüze. Doğa koruma projelerinde “bioindikatör” olarak kabul edilen bu türlerin korunması, ekosistem sağlık göstergesi olarak kabul edilir. Ekoturizm standardı olarak önerilen “Mercan Dostu Tesis” sertifikasyonu, atık ve kirlilik yönetiminde uluslararası en iyi uygulamaları (UNWTO GCET ilkeleri) benimsemeyi ve basınçlı su kullanımı ile sediment kontrolünü zorunlu kılar unwto.orgtransition-pathways.europa.eu.

Yerel Toplulukların Ekonomik ve Sosyal Dayanıklılığı
Ras Hankorab sahil şeridindeki küçük balıkçı köyleri, nesiller boyu geleneksel geçim modelleriyle Hayatını sürdürüyor. Balıkçılık, deve sütü ürünleri ve kıl çadır konaklamalarıyla karma ekonomik yapı, bölge halkına mevsimler arasında dalgalı da olsa düzenli bir gelir akışı sağlıyor. Ekoturizm projesinin devreye girmesiyle birlikte, yerel halkın turizm zincirinin sadece ucundaki “eğlence” kısmına maruz kalacağı, rehberlik, pansiyon işletmeciliği ve geleneksel el işleri gibi katma değerli alanlarda yeterince pay alamayacağı endişesi belirginleşiyor. UNESCO’nun Biyosfer Rezervleri programındaki iyi örneklerde, “yerel katılım payı” modelleri uygulanarak gelirlerin %30–40’ı doğrudan topluluk fonlarına aktarılıyor. Ras Hankorab’da benzer bir modelin hayata geçirilmesi, projenin toplumsal meşruiyetini artırabilir ve ekonomik faydaları tabana yayabilir sdg.iisd.org.

Sürdürülebilir Mimari ve Tasarım İlke­leri
Gerçek ekoturizm uygulaması, doğayla uyumlu ve geri dönüştürülebilir malzemelerle inşa edilen düşük profilli yapılar gerektirir. Ras Hankorab için önerilen “eco‑bungalow” konsepti, çelik ya da betonarme yerine bambu, yerel taş ve güneş pilleri içeren hibrit yapılar sunar. Çatı suyu toplama sistemleri, gri su arıtma üniteleri ve pasif soğutma tasarımları, enerji ve su tüketimini minimuma indirirken, konaklama deneyimini de doğa temasıyla harmanlar. Ayrıca, yapı yerleşimi; deniz kaplumbağalarının yumurta alanlarından en az 200 metre uzaklıkta planlanarak, ışık kirliliği ve insan etkinliğinin yuvaya erişimini engelleyen “koruma kuşağı” oluşturulabilir. Bu tür tasarım kriterleri, UNWTO’nun “Sürdürülebilir ve Dayanıklı Turizm” yönergelerine paralel adımlar atılmasını sağlar Dijital Kütüphane.

Uzaktan İzleme, Denetim ve Bilimsel Koordinasyon
Bölgedeki faaliyetlerin etkilerini sürekli izlemek için uydu görüntüleri, akustik sensörler ve insansız hava araçları (drone) tabanlı denetimler hayati önem taşır. Ecoris’in önerdiği “Anlık Çevresel İzleme Ağı” projesi, su kalitesi, sediment seviyesi ve gürültü verilerini gerçek zamanlı toplayarak, ÇED yükümlülüklerinin yerine getirilip getirilmediğini anında raporlar. Bilimsel koordinasyon, Mısır Üniversiteleri ve uluslararası araştırma merkezlerinin ortak yürüttüğü “Kızıldeniz Canlılık Projesi” çerçevesinde, verilerin veri bankasında toplanmasını ve yıllık ekosistem sağlık raporlarının yayımlanmasını öngörür. Bu sayede, hem yerel yönetimler hem de uluslararası denetleyiciler, proje faaliyetlerinin ekosistem üzerindeki etkisini sayısal göstergelerle takip edebilir ve gerektiğinde iyileştirici adımlar atabilir.

Sık Sorulan Sorular

Neden Ras Hankorab’daki ekoturizm projesi eleştiriliyor ve çevrecilerin temel endişeleri nelerdir?

Ras Hankorab Plajı’nda planlanan konaklama ve rekreasyon tesisleri, Wadi el‑Gemal Milli Parkı sınırları içindeki hassas ekosisteme doğrudan müdahale riski taşıyor. Çevreciler, inşaat makinelerinin yarattığı gürültü, toz ve hafriyat bulutlarının deniz kaplumbağalarının yumurta alanlarını terk etmelerine yol açabileceğini; ayrıca deniz çayırı (Posidonia oceanica) yataklarında biriken tortu nedeniyle fotosentez kapasitesinin düşeceğini vurguluyorlar. Deniz kaplumbağalarının üreme döngüsü bozulursa, bölgedeki nesli tehlike altındaki Caretta caretta ve Chelonia mydas türlerinin nüfusunda dramatik azalmalar yaşanabilir .
Projede kullanılacak yapı malzemelerinin çoğu beton ve çelik gibi yüksek karbon salımı gerçekleştiren ürünlerden seçilmiş; bu da ekoturizmin “doğayla uyumlu” tanımının dışına çıkıyor. Hafriyat sırasında suya karışacak ağır metaller ve inşaat kimyasalları, 7.000 yıllık mercan resiflerinin kırılgan ekolojik dengesini bozabilir. Mercanlar, polip örtüsünün zarar görmesiyle “aşırı kireçlenme” adı verilen bir yıkım sürecine maruz kalabiliyor; bu durumda resiflerin geri dönüşümü on yıllar süren bir problem haline geliyor .
Yerel balıkçı toplulukları ise inşaat alanı boyunca uzayacak yürüyüş yolları ve plaj iskelesinin, geleneksel av rotalarını keserek geçim kaynaklarını baltalayacağını belirtiyor. Küçük ölçekli pansiyon işletmecileri de tesislere müşteri kaptırma ve doğrudan istihdam fırsatlarının büyük yatırımcılar lehine tekelleşmesi kaygısını taşıyor. Çevreciler ve topluluklar, projenin durdurulup “katılımcı ekoturizm modeli” çerçevesinde yeniden şekillendirilmesini talep ediyor.

Ras Hankorab’ın biyolojik çeşitlilik açısından taşıdığı önemi nasıl özetleyebiliriz?

Ras Hankorab, Kızıldeniz’in biyolojik çeşitliliğinin merkez üssü konumunda. Bölgede tespit edilen 120’den fazla mercan türü, bunların %40’ı en az endişe edilen kategoride yer alırken, %20’si uluslararası IUCN listelerinde “tehdit altındaki” veya “nesli tükenme tehlikesi altındaki” gruplarda sınıflandırılmıştır. Mercan resifleri; binlerce balık, kabuklu ve omurgasız türüne barınak sağlayarak “çok türlülük merkezi” işlevi görüyor .
Deniz kaplumbağalarının (Caretta caretta, Chelonia mydas) yumurtlama alanı olan bu kumlu kıyılar, yılda 500–700 arasında yavru kaplumbağa çıkış döngüsü gerçekleştiriyor. İnşaat kaynaklı gürültü ve yapay ışık, yavruların denize doğru yön bulma yeteneğini zayıflatarak ölü doğum ve kurtarılamayan yavru oranlarını %30–40’a kadar yükseltebiliyor. Bu durum, koruma programlarının temel göstergelerinden biri olan “yavru çıkış oranı”nı tehlikeli şekilde aşağı çekiyor .
Ek olarak, Ras Hankorab’ın sucul bitki örtüsü—özellikle Posidonia oceanica—karbon depolama (mavi karbon) kapasitesiyle dağlık Akdeniz kıyılarının ötesine geçerek iklim düzenlemesine katkıda bulunur. Bu bitkiler, hektar başına yılda 1,5–2 ton karbonu bünyesinde kilitleyerek projenin karbon ayak izini dengeleyecek doğal bir mekanizma sunar. Ancak sedimentasyon ve kimyasal kirlilik bu bitki örtüsünü yok ederse, hem karbon dengesi bozulacak hem de kıyı erozyonu artacaktır .

Proje mevcut koruma mevzuatıyla hangi açılardan çelişiyor ve hukuki süreç nasıl ilerliyor?

Mısır Milli Parklar Kanunu’nun 12. maddesi, “birinci derece koruma alanlarında turistik yapılaşmaya kesinlikle izin verilmemesini” hükmeder. Ras Hankorab, bu kanun kapsamında Wadi el‑Gemal Milli Parkı sınırları içindedir ve Çevre ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın onay verdiği yönetim planında da inşaat kısıtlamaları açıkça belirtilmiştir .
Buna rağmen Turizm Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle bölgeyi “özel ekoturizm bölgesi” ilan ederek imar izinleri ve altyapı ruhsatlarını hızlandırdı. Çevreci kuruluşlar, bu kararnamenin Anayasa Mahkemesi’nin milli park koruma amacını zayıflatacak şekilde kullanıldığını; ÇED raporlarının yetersiz ve eksik veri içerdiğini savunarak dava açtı. Mahkeme, projeye ilişkin nihai onay durdurma kararı verene kadar inşaat faaliyetlerini askıya aldı.
Uluslararası hukuk açısından, Ramsar Sözleşmesi’ne taraf bir ülke olarak Mısır’ın, sulak alanları koruma yükümlülükleri ve UNESCO Dünya Mirası kriterleri, projeyi daha da kırılgan kılıyor. Ecoris ve ECESR, projenin ulusal mevzuatı aşarak “uluslararası taahhütleri ihlal ettiği” gerekçesiyle BM çevre programlarına da şikâyette bulundu. Hukuki süreç halen devam ediyor ve nihai karar, Anayasa Mahkemesi’nin çözümünü bekliyor.

Yerel toplulukların ve balıkçıların sosyo‑ekonomik kaygıları nelerdir?

Ras Hankorab’daki balıkçı köyleri, nesiller boyu aileden miras gelen yöntemlerle geçimlerini sağlıyor: Akşam avcılığı, deve sütü ürünleri ve taşınabilir çadırlarda misafirlere sundukları çöl deneyimi. Bu geleneksel ekonomi, turizm tatil köylerinden farklı olarak sosyal dayanıklılığı artırır; gelirler mevsimsel dalgalanmalara rağmen doğrudan topluluk içinde kalır .
Proje kapsamında inşa edilecek büyük ölçekli ekoturizm tesisleri, kıyı yolunu ve plaj erişimlerini özel işletmeler için kapatarak balıkçıların teknelerini doğrudan denize indirme noktalarını sınırlandırabilir. Bu sınırlandırma, av rotalarının kaybolmasına ve üretim maliyetlerinin %25–30 artmasına yol açabilir. Köy halkı, turizm gelirinden kendilerine düşen payın müteahhitlerin batı pazarı yönelimli yatırımlarına aktarılmasından korkuyor.
Sosyo‑ekonomik analizler, benzer projelerde yerel paylaşımın %10’un altına düştüğünü gösteriyor. Bu rakam, gelir adaletsizliğini körükleyerek toplumsal gerilim ve işsizlik oranlarının yükselmesine neden oluyor. Bu nedenle topluluklar, “yerel katılım payı” modelinde talep ettikleri gelirin en az %30’u kadar doğrudan halka aktarılmasını; ayrıca rehberlik, el sanatları ve pansiyon işletmeciliği konularında eğitim desteği sağlanmasını istiyor .

Gerçek bir ekoturizm deneyimi nasıl olmalı ve Ras Hankorab’da hangi aşamalarda revizyon yapılmalı?

Ekoturizm, sadece doğada geçirilen süreyi değil; ekosistem hizmetlerinin korunmasını, yerel halkın güçlenmesini ve düşük karbon ayak izini hedefler. Ras Hankorab için şu revizyonlar önerilmeli:
Mimari Tasarım: Betonarme yerine, tümüyle yerel bambu, taş ve geri dönüştürülmüş ahşap kullanılarak inşa edilecek, taşınabilir “eco‑bungalow” üniteleri; güneş enerjili aydınlatma, çatı suyu toplama ve gri su arıtma sistemlerine sahip olmalı .
Ziyaretçi Kotası: Günde maksimum 200 kişiyle sınırlandırılarak, yoğun baskı kaynaklı ekosistem tahribatı önlenmeli; ziyaretçilerden “rehber eşliğinde koruma eğitimi” şart koşulmalı.
Alternatif Gelir Modelleri: Yerel balıkçı ve zanaatkar kooperatiflerinin tur paketlerine entegre edilmesi; gelirlerin %35’i kooperatif fonuna aktarılacak şekilde sözleşmeler yapılmalı.
Çevresel İzleme: Uydu, drone ve su altı sensörleriyle “Anlık Çevre Denetim Ağı”; ölçülen Tortu, gürültü ve kimyasal parametreler, ÇED raporlarına uyum sağlamayan her durumu ivedilikle tespit etmeli .
Bu adımlar, projenin adını “ekoturizm” olarak değil, gerçekten ekosistemi koruyarak yerel kalkınmayı hedefleyen bir sürdürülebilir turizm modeli olarak yeniden tanımlamasını sağlar.

İnşaat ve hafriyat kaynaklı kirlilik riskleri nelerdir, nasıl önlenebilir?

Hafriyat sırasında suya karışan tortular, mercanlara ışık gitmesini engelleyerek fotosentezi durdurur ve resif dokusunun ölmesine yol açar. Araştırmalar, 14 günlük tortu bulutlarının mercan ölümlerini %60’a kadar artırdığını gösteriyor. İnşaat makinelerinin egzoz gazları, su altı gürültü kirliliği yaratarak balık ve kaplumbağaların iletişim frekanslarını bozar, bu da üreme başarısını %25 civarında düşürebilir .
Önlem olarak,
Geçici Sediment Bariyerleri: Su altına yerleştirilecek keçe ve file filtre sistemleri, tortu bulutlarının yayılmasını engeller.
Düşük Emisyonlu Makine Kullanımı: Elektrikli veya hibrit inşaat ekipmanları, karbon salımını ve egzoz partiküllerini minimize eder.
Çalışma Saatleri Sınırı: Deniz kaplumbağalarının yumurtaya çıkma ve yavru çıkış dönemlerinde inşaat faaliyetleri tamamen durdurulmalı.
ÇED Denetimleri: Haftalık bağımsız ölçümlerle, tortu ve gürültü sınır değerleri denetim ekipleri tarafından raporlanmalı .

Projeye dair izleme ve denetim mekanizmaları nasıl işletilmeli?

Ecoris’in önerdiği “Anlık Çevresel İzleme Ağı”, üç bileşenden oluşur:
Uydu Tabanlı Görüntüleme: Haftalık yüksek çözünürlüklü uydu fotoğraflarıyla kıyı çizgisindeki değişimler ve sediment yayılımı görsel olarak tespit edilir.
Su Altı Sensör Ağları: Tortu seviyesi, pH, sıcaklık ve oksijen ölçer sensörler, 24/7 veri akışı sağlar.
Drone Patrolleri: Haftalık havadan denetim uçuşlarıyla inşaat sahasının izinsiz genişlemeleri ve yasak bölgeler kontrol edilir.
Bu sistem;
Verileri halka açık bir portalda paylaşarak şeffaflığı artırır.
Yetki alanında turizm ve balıkçılık bakanlıklarından temsilciler, ekoloji enstitülerinden uzmanlar ve yerel kooperatif temsilcilerinden oluşan “Çevre Denetim Komitesi” kurar.
Yılda iki kez “Ekosistem Sağlık Raporu” yayımlanarak, kriterlere uymayan her tesise işletme durdurma veya para cezası uygulanır .

Uzun vadede Ras Hankorab ekoturizm projesinin başarı kriterleri nasıl belirlenmeli?

Başarı, dört ana başlıkta ölçülmeli:
Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Sağlığı
Mercan canlılık oranı ≥ 90%
Deniz kaplumbağası yavru çıkış oranı yıllık %10 artış
Deniz çayırı yataklarının alanı 5 yıl içinde en az %95 korunmalı .
Sosyal ve Ekonomik Etki
Yerel topluluk gelirlerinde %40 artış;
Turizm gelirlerinin %35’i kooperatif ve topluluk fonlarına aktarılmış olmalı.
Sezon dışı (off‑peak) doldurma oranı ≥ 50% .
Çevresel Uyumluluk
Tortu ve kimyasal kirleticiler, uluslararası su kalite standartlarının %100 altında;
Karbon ayak izi dengeleme projeleriyle “karbon nötr” hedefi. .
Yönetişim ve Şeffaflık
Yıllık “Ekosistem Sağlık” ve “Toplumsal Faydalanma” raporları yayımlanmalı;
Tüm veriler açık veri portalında erişilebilir olmalı;
En az 5 yıllık süreyle sürdürülebilir finansman (yeşil tahvil, PPP) garantisi. .
Bu ölçütler, Ras Hankorab’ın hem dünya standartlarında bir ekoturizm merkezi hem de korunan bir doğal ve kültürel miras alanı olarak geleceğe taşınmasını güvence altına alır.

Yorum yapın

Geri

Yunanistan Deniz Alanı Planlaması ve Türkiye ile Turizm Gerginliği

İleri

Türkiye Konaklama Tesislerinde Geceleme Sayısı Neden Sabit Kaldı?